10.BÖLÜM: KÂBUS ( BÖLÜM YENİDEN DÜZENLENDİ )

9.2K 523 156
                                    

BÖLÜM YENİDEN DÜZENLNDİ❎

İyi geceler canlarım. Yeni bölüm geldi. Umarım beğenerek okursunuz. Desteğinizi esirgemeyin😘❤

~~~~~~~~~

***

" Her yer zifiri.. Sadece gecenin karanlığını delen ay ışığı yardım ediyor bana. Harabe evlerle dolu bir köydeyim. Buraya nasıl geldiğime dair bir fikrim yok. Sadece beynimin verdiği komutu yerine getiriyor ve yürüyorum. Etrafımda bir hayvan dahi yok, terk edilmiş köylerden birinde olmam muhtemel.

Korku, şu an hissetmem gereken son duygu bile olmamalıyken bu denli korkmam normal miydi? Üzerimdeki eskimiş beyaz elbiseyi ne zaman giymiştim? Saçlarım neden böyle pis ve dağınıktı?

Etrafıma göz gezdirirken gördüğüm incir ağacının yanındaki sağlam kalmış çeşmeye doğru ilerlemeye başladım. Boğazım o kadar kurumuştu ki konuşamıyordum. Çeşmeye doğru attığım her adımda içim sıkılıyor, yüreğim daralıyordu.

En fazla yüz tuğladan yapılmış küçük çeşmenin başına geldiğimde titreyen ellerimle paslanmış vanasına uzanıp açtım. Üzerime tazyikle sıçrayan kan ile çığlık atarak geriye doğru koşmaya başladım. Kalbim çok hızlı atıyordu. Gördüğüm bir diğer incir ağacına doğru koşup gövdesine sırtımı yasladım ve oturdum. Nefes nefese kalmıştım üstelik kuruyan boğazım her nefes alışımda daha da çok acıyordu.

Gözlerimi kapayıp ellerimle terli alınımı ovmaya başladım. Başım dehşet derecede ağrıyordu. Hafifçe esen rüzgâr terden sırılsıklam olmuş saçlarımı ürpertirken tek isteğim buradan kurtulmaktı.

Nefesim biraz daha düzene girdiğinde gözlerimi yavaşça açtım ve ellerimle yerden güç alıp ayağa kalktım. Bedenimdeki baskı git gide artıyordu.

Kulağımda anlamadığım dilde konuşmalar yankılanırken aklımda bir türlü cevaplayamadığım bir soru varlığını sürdürüyordu. Kaç saattir buradaydım? Kimseyi görememiştim. Bu ıssız yerde benden başka biri yok sanırken, git gide artan fısıltılar bu düşüncemin yanlış olduğu tezini doğruluyordu.

Birden boğazıma yapışan ellerle dengemi kaybedip yere düştüm. Avazım çıktığı kadar çığlık atıyor, çırpınıyordum. Bir süre sonra sakinleştim, sıkıca kapadığım gözlerimi açtığımda karnımın üzerinde oturmuş ve bana bakan kısa boylu, derisi kıpkırmızı ve kanlı, gözleri simsiyah ve ağzından kan akan bir yaratık vardı. Nefesim git gide kesilirken, ellerini vücudumda gezdiriyordu. En son göğsümün üzerinde durdu ve gözlerimin içine bakarak uzun tırnaklarını derime geçirip çizmeye başladı.

 En son göğsümün üzerinde durdu ve gözlerimin içine bakarak uzun tırnaklarını derime geçirip çizmeye başladı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Attığım çığlıkların boşuna olduğunu bilsem de birinin yardımıma koşmasını ümit ediyordum. Göğsümü çizdiği eliyle saçlarımı çekmeye ve o pis nefesi ile midemi bulandırmaya devam ediyordu. Daha fazla bakamayacağımı anlamış ve başımı sol tarafıma çevirmiştim ki üzerimdeki yaratığın aynısından yüzlercesinin gözlerini dikmiş bana baktığını gördüm.

AZAB-I  AŞK 1 & 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin