"FİVE MAD"WHATSAPP GRUBU
Pınar: Ada nerdesin sen dünden beri ne mesajlara dönüyosun ne çağrılarıma bak bugünkü sınav çok önemli biliyosun
Gülistan: Kesin uyumuştur o ya yorgundu ya dün
Yüsra: Kızlaaaaaaar bommbeee hemen ütopyaya gelin
Pınar: Yüso ne saçmalıyosun bak bu sınavı da geçemesek kalıyoruz
Yüsra: Ya elimde öyle bombeler var ki sınava girmeye gerek yok
Gülistan: oha kanka ben geliyom kafede misin
Yüsra: evettt! Koşş..
Ada: ya kızlar kusura bakmayın öyle şeyler yaşadım ki Berke duysa okulu çocuğun başına yıkar sormayın ben de ütopyaya geçiyorum gelin .
Kafeye gittim ben varana kadar kızlar hepsi toplanmıştı çünkü mesajda Berke'nin kıskançlığı geçmişti ve bu okulda olay yaratacak şeylerden biriydi.
Berke okulda yakışıklılığıyla göze çarpan e biraz da babasının ünüyle tanınan popüler bir çocuktu. Ben de dış görünüşünden çok etkilendiğim için teklifini zorla da olsa kabul etmiştim. Zorlamasında biraz da sevdiğimden emin olmayışım etkiliydi. Sanırım dikkatini çekmiştim öyle demişti bana çünkü onu beğenmem eş zamanda teklifini kabul etmem anlamına gelmiyordu ama 7-8 ayda Berke biraz fazla sahiplenmişti beni, herşeyden kıskanıyor nereye gitsem sorguluyordu en başlarda çok hoşuma gidiyordu ama çok korktuğum şeylerden biri de bu kıslançlığın ileri düzeye gitmesiydi. Sanırım şu Rüyamın Taş Kafa'sı bunu yapacaktı. Ama ben izin veremezdim.
Ayılmam için sert bi kahve söyleyip oturdum bana ayrılan kürsüye. "Kızlar ben napıcam? " diyip bodoslama daldım kimsenin hâlini hatrını sormadan. Ki zaten biri kötü olsaydı bu daha önceden gruptaki herkes tarafından bilinirdi şu anda benim kötü olduğumu herkesin bildiği gibi.
Pınar bizimkilerin direkt atlamasını önlemek için "bi saniye bi saniye kestik! Önce isterseniz Yüsra sınavdan nasıl kaytaracağımızı anlatsın da boşuna girmesin bize." diyince hak verip Yüsra'yı dinlemeye koyulduk .Pınar'ın "evet Yüsra dinliyoruz" demesiyle kendine gelip başladı anlatmaya:
"Geçenlerde kafede otururken bizim çapkın Hüseyin Hocacığımız da oradaydı tam arkamda oturuyordu. Tek başınaydı ve telefonla konuşuyordu. "Ben artık dayanamıyorum açılacam Arzu'ya" falan diyordu. Karşı taraf ta -yapma, etme- demiş olacak ki bu adam biraz yatıştı.'Tamam biraz daha bekleyeceğim' diyip telefonu kapattı. Bu Arzu Hanım bizim tasarım hocası. Bizim bugün olacak genel sınavda ise sınıfımıza Hüseyin Hoca girecek ve ben üstün stalk becerilerimle Arzu Hocanın numarasını buldum şu an sınavın başlamasına 3 dakika var veeee.. " diyip telefonunu eline aldı. Hepimiz hayretle Yüsra'yı dinlerken kaşla göz arasında yıllardan alışılagelmiş ezberlediği harflere hızlı hızlı bastı ve "şu an Arzu bizim sınava katıldığımızı gösteren sınıfın kapısının önünde. Birazdan içeri girecek ve uzaaaak diyarlara gidecekler böylece o büyük sınav bize değil biz sınava- öğretmensiz- giren masum öğrenciler gibi görüneceğiz. Nasıl? "
🐦 🐦 🐦
💀 💀 💀O diline motor takılmış haliyle bile o kadar güzel anlattı ki yaptığı kusursuz planı ben dahil hepimiz ağzı açık bir şekilde yaklaşık iki dakika cevap veremedik. Yüsra tabi her zamanki gibi göğsünü gere gere bizim mal suratımıza bakıyordu. Ki haklıydı da. Tüm bölümlerin karışık olarak ve ilk defa hepimizin aynı sınıfta gireceği bir sınavda kopya çekmek varken neden böyle bir risk aldı diye kendime sormadan edemedim. Aslında bunu Yüsra'ya sormam gerekiyordu ama gerçekten aptal kafam böyle bir plana daha önce kanlı canlı tanık olamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARAMAVİ BİR RÜYA
Ngẫu nhiênBir rüya hayatımı bu derece mi değiştirecekti? Oysa sıradan bir rüyaydı. Rüyaların mantıklısı olmazdı zaten hayallerimiz gibi, isteklerimiz gibi.. Burada olamayacak şeyleri ütopyama yazdım orada mantıksız-mantıklı fark etmeden istediklerimiz var...