#BirinciBölüm /Sadece Rüya Değilmiş/ 💀🐦

124 21 41
                                    

Tek gözümün yarısını açıp baktım uyandığımda etrafıma. Oh be yoktu yanımda." O kimdi öyle ya hayatıma kimseyi sokmam ben terbiyesiz insan! Nasıl da öptü ya kimsin sen ha kim? Dünya standartlarında yakışıklı diye anıldığın için öpmene izin veremem." diye diye kendi kendime rüyamdaki hiç görmediğim birine sinirlenmiştim.

Sinirlenmem için bi sebep olmasına gerek yoktu zaten. Olmayan sebep için bile sinirlenebilirdim angrybirdsAda olmak bunu gerektirirdi. Evet çevrem bana bu lakabı taktı ama şükür ki uzun olduğundan pek söylemiyorlar "Kızgın kuş Ada" diyeceklerine Ada demek onların da işlerine geliyor sanırım.

Annem seslerimi duymuş olmalı ki odama "yine kime sinirlendin uyanır uyanmaz? " diye solist bir giriş yaptı.
"şey hiç öylesine" diyiverdim bir an.

Normalde olsa anlatırdım da o an anlatıp daha fazla sinirlenmek istemedim. "İyi hadi bakalım hadi kahvaltıya Yarım Ada!" dedi enn sinir olduğum şaka olduğunu bile bile "hayır bunu başka biri dese tamam da siz koymuşsunuz adımı madem dalga geçecektiniz niye koydunuz he?" diye bağırsam da arkasından umursamaz bi tavırla mutfağa gitti Nadide Sultan.

🐦 🐦 🐦
💀 💀 💀

Yüzümü yıkadığım halde suratım hâlâ 7 yaşına gelip okulda altına kaçıran küçük çocuklar gibiydi.

Kahvaltı masasını annemle hazırlayıp oturunca babam her zamankinden fazla gerçekçi tavırla "bu ne halin? Bi dönüp aynaya bak üniversiteye gidiyorsun sen. Artık şu masanın başına hazırlanıp da gelmeyi öğren." dedi. Ve bunları söylerken hiç yumuşak değildi.

Biraz fazla alınganım ama buna alınmasam olmazdı. Zoruma gitti açıkçası. Moralimi bozdum hemen "tamam" diyip annemin "gel kahvaltını yap"diyişlerini aldırmadan kalkıp odama gittim. Söylene söylene hazırlanmaya başladım ha biraz da ağladım. Çünkü babam kızmışsa ortada gerçek olan bişey vardır.

Gözyaşlarımı sildim. Üzerime kalın bol kazağımı çektim altına İspanyol paça kotumu giyip saçlarımı kızların kendine has olan dağınık ev topuzundan yapıp iki gün önce doktorun verdiği gözlüğümü de takıp çantamı aldım. İçine hiç bakmadan çıkıverdim babamlara görünmemek için.

Kapıyı kapattıktan yaklaşık 4 saniye sonra yüzüme vuran o kuru soğuk sayesinde montumu unuttuğumu hatırlayıp sessizce anahtarımı aramaya başladım ama çanta çanta değil ki anasını satayım bi ben yokum içinde.

Hayır o kadar bakımlı cici kızlar gibi de değilim ama bu ne kalabalık yani mesela sen kulaklık neden defterlerinin sprailleriyle boğuşuyorsun? Ya da sen sayın çikolatamın ambalajı tek parçayken niye on parçaya ayrılıp bana iş çıkarıyorsun? Ama yoo ben bugün sizi halledicem diye diye anahtarımı buldum.

Tabi o zamana kadar babam çoktan kapıyı açıp montumu suratımın hizasında tutmuştu. Bu demek oluyordu ki "seni okula ben bırakıyorum Yarım Akıllı Ada. "
Hak verdim. Gerçekten yarım akıllıyım yani o kadar niye söyleniyorsun. Neyse suratımın ifadesini hiç değiştirmeden montumu alıp ön koltuğa oturdum. Emniyet kemerimi bağlayıp telefonumu alacaktım ki bilin ne yok?

Evet telefonumu evde unutmuştum. Sinirlendiğim zaman aptal birine dönüyorum herşeyi yapabilirim. Babama söylesem kızacaktı almadan gitsem bu sefer de akşam haber alamayacağı için kızacaktı ben de telefonumdan ayrı kalmak istemediğim için ikinci şıkkı seçtim.

Babama "telefonumu alıp geliyorum. " dedim moralimi yeri süpürürken bu benim her zamanki taktiğim. Biri bana kızmışsa sonuna kadar kullanırım onu! E tabi kalbimi kırdığı için hiçbişey söyleyemedi babacan.

🐦 🐦 🐦
💀 💀 💀

Telefonumu alıp kapıyı kapattım arkamı dönmemle koca bir taşa çarptığımı sandım. O anki acıyla hiç yapmadığım "aaaaaahh!" diye bi nida çıktı ağzımdan. "Ya biraz yavaş be yavaş önüne de mi.... " derken kafamı kaldırdım. Ve o dünyada eşsiz güzellikte gözlerle gözgöze geldim.

KARAMAVİ BİR RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin