#ÜçüncüBölüm /Antibiyotikli Dostlar/ 💀🐦

37 18 17
                                    






Bir dakikalığına dursa hayat. Bir dakika sussun diliniz, sadece bir dakika ağlamasa bebekler, bir dakika dursun trafiğiniz, stresleriniz, çabalayışlarınız, çırpınışlarınız. Bir dakikalığına sadece kendinizi hissedin; ne hissettiğinizi hissedin..
Yorgunuz.

Hayat bir ırmak gibi akıyordu. Kimse ama kimse durduramıyor. Nefes alamazsın bir dakika dinlenip. O durmaz çünkü. Kapılmak zorundasın suyun gücüne, olabildiğince..

🐦         🐦         🐦
💀         💀         💀

Şaşkınlığımı gözlerime buz gibi havanın dolup gözlerimin yaşarmasıyla farkettim. Durup düşünmüştüm sadece. Ne zaman nasıl çantama attı kağıdı bilmiyorum. Karanlık renkler ışıldamaz..

Hoşuma gitmişti. Karanlık renkler..

Aradan tam bir ay geçmişti. Ve rüyamın karanlık rengini bir daha hiç görememiştim. Kaybolmuştu. Kızlar "boşversene zaten bir aydır yok ortalıkta demek ki tınlamıyor sen de boşuna kurcalama kafanı. " sözlerinde kendilerince haklı olabilirlerdi ama içimde garip bir o kadar kayıp bir duygu var. Sanki bulmam gereken bir duygum var içimde ama bulamadığım için dermanını da bilmiyorum gibi. Hayrolsun diyelim şimdilik..

🐦         🐦         🐦
💀         💀         💀

O gün biraz durgundum. Çünkü birini beklediğimi farketmiştim. Bu beni oldukça sakinleştirmişti. Ben kimseyi beklememiştim oysa. Yoksa ben mi öyle sanmıştım belki de hayatım boyunca "hayatımın anlamı" diyebileceğim insanı beklemişimdir. Belki de kendimi bile bilmiyorumdur. O kadar uzağım kendimden. Ruhumla birlikte düşüncelerim de uzaklaşıyordu kendimden kimseye belli etmeden bedenime bile.

Sabah kalkıp aynada kendime baktığımda gördüğüm tek şey boşluktu. Aynada ben yokmuşum gibi. Sebebi bitik olmam değil kendimi bilmediğim bir durumdan ötürü kaybetmiş gibi olduğum için kendime anlam verememem. Anlam veremiyorum kendime yani tek sorum bu. Ama herşeye rağmen mutlu olacaktım. Kimse bilmesin diye 3-4 haftadır ruhuma saklıyorum asık suratımı ve yalancı gülücükler saçıyorum malesef ki etrafıma, hiç istemediğim bir şekilde. Aynanın karşısında kendimi sorgularken telefonun sesiyle kendimin karşısında olduğumu farkettim. Birden çeki düzen verdim kendime. "Kendime saygım henüz bitmemiş. " diyip kalktım, yatağın üzerinde duran telefonumu almak için; mesaj Berke'dendi. "Bugün sadece seninle vakit geçirmek istiyorum. Ne dersin? "
Gerçekten ne halim vardı ne isteğim. Ama dedim ya inandırmam lazımdı kendimi çevreme.. Mutlu olduğuma. Ben cevap vermeyince sanırım görmediğimi sanıp aradı.
-Ada iyi misin?
++ Evet gayet iyiyim.
-Mesajımı görmedin daha sanırım. /diyince bilmezlikten geldim.
++Yoo ne mesajı
-şeyy bugün birlikte birşeyler yapalım mı?
++ Bilmem olabilir yani olur.
-Tamam o zaman ben gelip seni alıyorum kaçta hazır olursun?
++ ne zaman gelirsen.
-O zaman 15 dk ya oradayım..

Kapatıp biraz kızdım kendime. "Ne zaman istersen" ne demek? Bir saat sonra deseydin bari de biraz oyalanırdın en azından biraz daha az yanında dururdum. Bunu diyince kendimi avuttuğumu farkettim. Evet baksana yanına bile gitmek istemediğim bir adamın sevgilisiyim. Sözde sevgili.
Olmazdı böyle. Aklım zaten karışık, bu da hayatımın düğümlerinden biri ve en azından bu büyük düğümü çözerek başlamalıyım.
Söyleyebilir miyim bilmiyorum çünkü Berke gerçekten çok seviyor ve beni çok benimsedi.

Giyinip hemen çıktım kapının önüne. Annem Berke'yi tanıyordu. Ehh biraz da ailesinin nezihliğinden midir bilinmez ki çok sevdi Berke'yi. Berke de onu tabi. Bu yüzden izin bile almadan çıktım evden. Kapının önündeki minik duvarın üzerinde oturdum. Telefonumu çıkarıp baktığımda 10 dakika geçmişti. "Baya çabuk çıkmışım. " diye geçirdim içimden ki Berke'nin o son model arabasının sesi kulağıma geldi, sonra görüntüsü. O kadarasıil duruyordu ki arabadan inerken gerçekten bu ihtişamına vurulmamak imkansızdı. Ama bunlar beni mutlu etmez. Yetmez bunlar herhangi bir insanı ,herhangibir insanın mutlu ettiği kadar.

KARAMAVİ BİR RÜYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin