SOĞUK AŞK /TAMAMLANDI #Wattys2017

BÖLÜM-32

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ HEPİNİZE, HEPİMİZE KUTLU OLSUN

YUKARIDAKİ VİDEOYU İZLERSENİZ VE YOU TUBE ADRESİNDEN BEĞENİRSENİZ ÇOK SEVİNİRİM.

bölümü tüm bayan okurlara ithaf ediyorum....

Elimdeki şişeyi sallayarak koşmaya devam ettim. "Melek!" aniden durunca hızımı alamamış ve kafamı kafasına geçirmiştim.

"Offf, kafam." Elimi çarptığım yere götürmüştüm. Melektede aynı durum vardı. "Eh be kızım bir saattir arkandan bağırıyorum. Koşa koşa geldim al işte sonuç. Yürürken kafan nerede." Yüzüne baktığımda ne kadar solgun olduğunu gördüm, gözleri ise ben uyumadım diye bağırarak can çekişiyordu.

Elini tutarak bir şey demeden revire doğru ilerlemeye başladım. "Hey nereye gidiyoruz."

"İlk önce şu çarptığımız yerler şişmeden önce önlemimizi alalım. Sonrada senin ifadeni." Oflayarak yanımda yürümeye başladı.

"Neden bir haftadır aynı ifadeyi ve kelimeleri kullanıyorsun?"

"Neden sende hiçbir şey anlatmıyorsun da içine atıyorsun?"

"Hira! Lütfen yapma. Anlatmak istemiyorum gerçekten." Hemen önümde durarak benimde durmamı sağladı. Ağlamaklı ifade ile gözlerimin içine baktı. "Bu konuyu kapatalım. Gerçekten canımı yakmaktan bir işe yaramıyor." Bir şey demedim sadece sarıldım. Güç vermek istercesine tüm gücümle sarıldım.

+ + ++ + + + ++ + ++

"Bu kafanın hali ne?"

Safanın aynı kelimeleri tekrarlaması ile cevap verdim. "Meleğe tosladım."

Kaşlarını çatmıştı. Soğuk buzun olduğu şişeyi elimden alarak kendisi tutmaya başladı. Elimide tutarak dudaklarına götürerek sıcak nefesini üflemeye başladı. İnsan eğerki eriyebilseydi şuan ben erimekten bir hal almıştım. Boştaki elimi yanağına götürerek diğer yanağına bir öpücük bıraktım. Beyaz teni kızarınca sevimli bir ifade ile bakmaya başladım.

Etrafını kolaçan eden bakışları ile taradıktan sonra bana baktı.

"Ben seni utandırdığım zaman bana kızıyorsun. "Çok tatlı oluyorsun ki." Çocuksu bir ifade ile yüzüne baktığımda çatık kaşlarını düzeltmişti.

"Baban seninle konuştu mu?"

"Akşam ki olan kokteyli mi diyorsun. Evet konuştu."

"Hımm."

"Sen geliyor musun?" kafasını onaylar şekilde salladı. Belli olmuştu, Safa gidiyorsa bende gidiyordum.

"Nedense hiç istemiyorum gitmeyi."

"Neden? Bence pişman olmayacaksın geldiğine." Son dediğine kaşlarımı çatmıştım. "Bilmediğim bir şey mi olacak yoksa." Muzip gülümsemesi ile yüzüme baktı.

"Bir şeyler olacak ve sende bana demeyeceksin değil mi?"

"Nasıl bildin ki."

"Her zaman bombayı patlatıp devamını getirmediğin için olabilir mi?"

"Bak orda haklısın işte." Aklıma gelen fikirle sırıtan ifademle Safaya başladım. eliyle yüzünü sıvazladı ve bir mırıltı ortaya bıraktı ama duymamazlıktan geldim.