Biraz gittikten sonra biri arkadan beni sesledi .Dönüp ona baktım . Tanış gelmedi .
+ Bu okulda beni kim tanıyor ki?
Ümit hiçbir şey demedi. Başım karışmıştı. Neydi bu? Ben kimim? Nasıl bir hayatım vardı benim?
Ümit yüzümdeki endişeyi görüp dedi:
- Belki de eski okulundan.
- Aylin - bana seslenen çocuk yanımıza geldikten sonra gülümseyerek dedi - Selam. İyleşmişsin . - Ümide dönerek - Selam Ümit.
- Selam - Ümit ağız büzerek dedi.
+ Siz kimsiniz ve nerden tanışıyorsunuz ?
- Hastanede. Sen hala uyanmamıştın. - dedi Ümit .
- Aylin biraz konuşabilirizmiyiz ? - Çocuk ciddi surat alarak dedi.- sana kim olduğumu söyleyeceğim .
+ Olur. Ümit sen git , ben geliyorum.
Çocuk uzun, esmer, yakışıklı biriydi. Boyu Ümidin boyu kadar olurdu. Saçlarını seliqeyle sağa taramıştı. Biraz ileri gittikten sonra durduk. Ümit ise hala kulaklıklarını takarak olduğu yerde beni bekliyordu. Gözüm ile gitmesini işaret etsem de başını sağa sola salladı.
- Ben Ömer.
+ Beni zaten tanıyorsun . Ama benn ..
- Biliyorum hiçbir şey hatırlamıyorsun . Ben senin eski okulundan sınıf arkadaşınım . Senin bu okula transfer edildiğini bilmiyordum. Ben de sen hastane olduğunda buraya yazıldım .
+ Memnun oldum, Ömer.
- Aylin, - yine ciddi surat alarak - gerçekten beni hatırlamıyormusun ? - dedi
+ Hatırlamaya çalışacağım. Biz arkadaşmıydık ?
O, yüzünü Ümit tarafa çevirdi. Birkaç kez ona seslendim, ama fikre dalmıştı.
+ Ömeeer , arkadaşmıydık ?
- Hı. - Dedi onaylayarak. - Önce nasıl olduğumuzun bir önemi yok. Önemli olan bu günden sonra nasıl olacağımız . O gülümseyerek rüzgardan yüzüme düşen kahküllerimi kulağıma doğru çekti . Afallamıştım . Dilim tutuldu. Ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilmiyordum. Sinem hızla yukarı-aşağı hareket etmeye başladı. Bir an kalp atışlarımın duyulacağından korktum. Ümit sinirli halde yanımıza geldi. Beni bileyimden tutup Ömer'e dedi:
- Aylinin gitmesi gereken dersleri var. Sen burda durup rüzgarın tadını çıkara bilirsin .
Ümit beni bileyimden tutarak arkasından sürütlemeye başladı. Ben arkaya dönüp diğer elimle Ömer'e hoşçakal işareti verdim. O da bana aynısını yaptı. Sonra Ümide bakıp:
+ Sen kimsin beni çekişdiriyorsun ya ? - Diyerek elimi onunkinden kurtardım.
- Benim de keyfimden değil, burda sana bekçilik etmek , ama bunu benden büyükbabam istedi. Sen de kiminle konuştuğuna fikir ver.
+ Onun senden iyi olduğu her halinden belli. Hem ben pisliğe bulaşmamışım ki . Neyin pis olduğunu seçecek kadar büyüdüm. Sadece bir konuşma oldu ve sen buna pislik diyorsun. O zaman bir diyalogla o pisse eğer, uzak durmalı olduğum ilk insan sen olmalısın.
- Gördük diyalogunuzu . Ne halin varsa gör, ama unutma ki sen hafızanı kaybetdin . - dedi ve okul binasına girdi.
Okulda kaybolacağımı bildiğim için peşinden koştum. Evet, benim yine ona ehtiyyacım vardı.
Bir kaç ders geçti. Öğretmen beni herkes ile tanıştırmıştı . Ömer de bizim sinifdaydı . Benim yanımda Ümit oturuyor . Ömer ise ikinci sırada bize paralel oturuyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Ritmine Köle • 1.
Mystery / ThrillerHer kesin içinde sırlarla dolu bir oda ve o odanın içinde en büyük sırrı saklı olan bir hazine kutusu var . Sizce odaya girmeden hazineni bulmak olurmu ? Aylin üzerine hayaller kurduğu hayatının bir yalan olduğunu öğrenir . Aylinin yalan olan...