Birdenbire gördüğüm şeyle bütün hayallerim altüst oldu. Ben pencerenin önünde, tüm bunlar ise benim gördüğüm bir rüya. Galiba akşam yağmuru izleyerek burada uykuya daldım. Kalkıp okula hazırlanmaya başladım. Birden gözüm masamın üstündeki kağıta takıldı ve şimdi rüyadan çıkıp kendi hayatıma döndüğüme emin oldum . Tahmin etdiğim gibi bu annemin bana yazdığı mektuptu : " Kızım , ben bugün Zümrüt teyzenlerdeyim . Sen hazırlan ve okula git . Sakın aksatma !"
Birazdan emin oldum ki annem ve babam yine kavga ettiler. Annem de eski tanıdığı olan ihtiyar Zümrüt teyzenin yanına gitti. Annem herzamanki gibi biricik oğlu Alini kendisi ile götürdü . Ben ise evde kalıp babamın azarlarını dinlemeliydim .
Yollar çamurdu . Ben ise yazın gelmesini çok istiyordum. Çünkü yazın kelebekleri göreceğim. Bu düşüncelerle kendimi okulda buldum.Yine gelmiştim bu harabeye. Her zamanki gibi okula girdiğim andan beri hep "güzel" sözlerini yağdırmaya başladılar : "Geldi Pik hastası", "Balık beyinli. Balık bile senden çox hatırlıyor. "," Eğer paranız yoksa babam seni tedavi ettirsin".
Bugün yalnızdım. Çiçek yoktu . Büyükannesi öldükten sonra tam 1 aya yakındır ki gelmiyor. Sınıfta kızlar benim en yakın arkadaşıma göre çok mutlu olduğumu söylüyorlar. Belki de okula geldiğimde tüm üzüntülerimi, acılarımı kapıda buraktığım için hiçbir şey bilmiyorlar...
Kaç yıldır ne kadar çabalasam da beni umursamadı . Ama artık dayanamıyorum . Bugün Ömer'in karşısına çıkıp ona aşkımı itiraf edicem . Ama nasıl ? Birkaç derslik toparlanmanın ardından budur odada yalnız kaldık. Şimdi tam zamanıdır. Ya şimdi ya da hiç . Yüreğim küt-küt atıyordu. Hatta bir ara yüreğimin ağzıma geldiyni bile düşündüm . Yanına gidip böyle böyle söyleyeceğim derken kendimi Ömer'in önünde buldum. O, hiçbir şey anlamadığı için mat-mat yüzüme bakıyordu .
Başımı yatağa dayayıp için için ağlıyordum . Onun söylediği sözler aklımdan gitmiyor, kulaklarımda çınlıyodu : "Ben seni niye seviyim ki . Çevremde bu kadar kız varken hemde . Kendine aynada hiç bakdınmı ?! . Hem bunları bırakalım bir yana. Diyelim ki seni sevdim. Yaşadıklarımızı unutacağını bilerek vaktimi niye boş yere harcıyım ki "
Babam eve gelmişti. Kendimi iyi his etmiyordum .Toparlanıp ilacımı almak için odadan çıktım. O benim aksime çok sinirliydi bugün. Çok aradıkdan sonra ilacımın bittiğini anladım. Babama söyledikten sonra ise bu kez onun azarlarını dinlemek zorunda kaldım : " Bitmedi senin bu ilaç hastalığın. Bıktım sana ilaç yetiştirmekten. Senin yüzünden karımla kavga ediyorum . Biricik oğluma bir şey alamıyorum. SEN OLMASAYDIN BİZ MUTLU BİR AİLE OLURDUK !!
Babamın sözlerinden sonra odaya geçip ağlamaya devam ettim. Artık birkaç saatdı odada idim. Üstelik açtım . Çünki Ömerin sözlerinden sonra koşarak eve gelmiştim . Annem olmadığı için evdə yemek yoktu . Bugün yeterince acı çekmiştim. Kendimi sıkıp için için ağlamalı olmam ise daha da kötü hissettiriyordu. Babam her zaman böyle konuşuyordu. Bu seferki sözleri ise hepsinden farklıydı. Çünkü o her zaman bunları hareketlerinden belli etse de bu kez içindekileri diline getirmişti. Ama en acısı Ömerdi. Artık bütün okul benim ona söylediklerimi duymuştu. Çünkü benim Ömer'i sevdiğimden şüphelenen Aysel bizim yanlız kalmamızı istememiş ve kapıdan bizi dinlemişti. Şimdi tüm okul bizim ses kaydımızı dinliyor. Kendimi aşağılanmış hissediyorum .
Evet ben buyum. Herkesin mutlu zannettiği Aylin aslında ailesi tarafından hastalığı olduğu için istenmeyen bir kızdır. Ailem benim hastalığımı "tedavi ettirdiği için" gelirimizin daha da az olduğunu düşünüyor. Bununla beraber okul arkadaşlarımın da hiç sevmediği bir kızım. Onların beni sevmemesinin sebebi benim iyilik yapmamdı : 1 yıl önce okulun en acımasız, detaycı hocası olan Vural öğretmen bize çok gizli belgeleri emanet etmişti. Sınıf arkadaşlarım belgeleri müdüre ispiyonlayarak onu işten kovmak istediler. Ben yalanlarını ortaya çıkardıktan ve onların ceza almasından sonra tüm okul bana düşman oldu. 7 yıldır sevdiğim adam çevresindekilerin ona yetdiğini , babam ben olmasam daha mutlu olacaklarını düşünüyor. Ben bu hayatta neden yaşıyorum ki? Herkese fazlalık ediyorum.
Saate baktım. 11'i çoktan geçmişti. Salona geçtim, babam çoktan uyumuştu. Evet, bu kez düşündüğüm şeyi yapacaktım- evden kaçıcaktım . Madem kimse beni istemiyor burda durmamın anlamı yok .
En sevdiğim eşyalarımı - aile fotoğrafımızı , bana ilham veren kelebekli kolyemi , içinde roman olan laptopumu ve birkaç kıyafet götürdüm . Dışarısı çok soğuktu. Nereye gidiyordum? Gidecek bir yerim varmıydı ? Olsun, bu saatten sonra nereye olsa giderdim. Geri adım atmak olmaz. O evden bir kez çıktım bir daha dönmem .
Artık evlerden baya bir uzaklaşmıştım . Birden karşımda büyük bir fabrika gördüm. Ne fabrikası olduğunu bilmiyordum ama galiba işçi binasının bir odasının ışığı yanıyordu. Yavaş yavaş oraya yaklaştım. Evden kaçtığım için kendimi özgür ve korkusuz hissediyordum . Biraz da yaklaştım. Artık pencereden bakıp içerini görecek kadar yakın idim. Bina bir mertebel, derme çatma bir yerdi. Bir odanın kapısının bile olmadığından görünüyordu henüz tam hazır olmadığı . Işık yanan pencereye biraz da yaklaştım. İçerde 4 kişi içki içiyordu ve yanlarında soba yanıyordu . Biri kravat ve ciddi iş kıyafetindeydi. Görülüyor ki o diğerlerinden büyük görevli. Çünkü kalan üçü işçi kıyafetindeydi . Annem hep içki içenlerden uzak dur derdi. Dolayısıyla oradan uzaklaşıp kapısı olmayan odaya baktım . Orası boştu. Oraya kimsenin gelmeyeceğini düşündüm. Ses çıkarmamaya çalışarak oraya girdim. Duvarın köşesine kısılarak o adamların gitmesi umuduyla beklemeye başladım .
Artık yarım saat geçmişti. Ama bu da nedir? Burnuma garip iyiler geliyor ve gıcık yapıyordu . Başımın döndüğünü hissediyorum. Birazdan her yer duman oldu. Ayağa kalkmak istedim ama başım döndüğü için yere düştüm. Buranın yandığını daha şimdi anladım. Bir anlık korku ile bağırmaya başladım. Gücümün yettiği kadar . Bir daha, bir daha ve bir daha ...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
•Ritmine Köle • 1.
Misterio / SuspensoHer kesin içinde sırlarla dolu bir oda ve o odanın içinde en büyük sırrı saklı olan bir hazine kutusu var . Sizce odaya girmeden hazineni bulmak olurmu ? Aylin üzerine hayaller kurduğu hayatının bir yalan olduğunu öğrenir . Aylinin yalan olan...