Yorucu Gün

78 19 20
                                    

Ömrümün en yavaş dersi olmuştu sanırım. Dersten çıktığımızda yeni arkadaşlarımın başı çok kalabalıktı. Onlarında bu durumdan sıkıldıkları belliydi. Çok geçmeden Rüzgar "Arkadaşlar kusura bakmazsanız biraz nefes almak istiyoruz. İzin verir misiniz acaba ?" deyince herkes dağılmak zorundu kaldı. Eh bazılarıda şimdiden Rüzgar'dan ve bu söylediğine katıldığını belli eder şekilde gülen Kayla'dan nefret etmeye başlamışlardı. Kayla sınıftan çıkarken takip etmemizi istercesine gözümün içine baktı. Onların arkasından bizde çıktık. Okulun arkasına doğru ilerlediler. Biz biraz daha yaklaştık. Bir anda durduklarında okadar yaklaşmıştık ki neredeyse Rüzgar a çarpıyordum. "Birini takip ederken daha dikkatli olmalısınız. Yani en azından ona çarpacak kadar yaklaşmamalısınız." "Tabi bidaha birini takip ederken öyle yaparız. Siz Jane in bahsettiği kişiler olmalısınız." "Ah çok hızlısın gerçekten. Önce bi selam falan demeni beklerdim sesendenKibar birine benziyordun." dedi Kayla.  "Selam. Şimdi sorumu cevaplayın. " "Doğru tespit,veliaht. Biz o kişileriz. Sevgili öğretmenimiz tanıttı gerçi ama ben Rüzgar bu da Kayla seni ve arkadaşlarınıda zaten tanıyoruz. Okul çıkışlarında sizinle çok hoş biyere gideceğiz. Eminim bayılacaksınız. Vücutlarınızı biraz geliştirmeniz ve dövüş öğrenmeniz gerekiyor. Size bu konuda biz yardımcı olacağız. Ailenize bu konuda iyi bir şeyler söylemeniz gerekiyor. Fitness a falan yazıldım diyebilirsiniz." "Çok eğlenceli olacağa benziyor. Sanırım beni sen çalıştıracaksın. Öyleyse eve bile gitmeden gece gündüz çalışabilirim." dedi Chiristian Kayla'ya sırıtıp bakarak . "İnan onunla çalışmak istemezsin. Benden daha acımasızdır. " "Denemeye değer." "İstediğin şekilde seni dövebilirim Chiristian. Nazik olmaya çalışacağım."  dedi ve alaylı bir şekilde güldü Kayla. Bize yardım edecek insanların Kayla ve Rüzgar olmasına sevinmiştim. İyi anlaşacak gibi görünüyorduk.
 

     Günün geri kalanında pek konuşmadık. Ders aralarında Rüzgar ve Kayla nın başında sürekli birileri oluyordu. Onlarda bir süre sonra onları kovmaktan bıktıkları için sorularına kaçamak cevaplar vermeye başladılar. Okul bitince hep birlikte yürümeye başladık. Bir sokak ötede çok lüks bir araba bizi bekliyordu. Chiristian böyle bi arabaya ilk defa bineceğini saklamaya çalışmayarak "Bu çalışmalar haftada kaç gündü acaba? Hergün bu arabaya binmek için ölebilirim." dedi."Chiristian, arabaya bindiğimizde seni aşağı atmaları için elimden geleni yapacağıma emin ol." dedi Daisy. Hep birlikte arabaya bindik. Gerçekten güzel bir arabaydı. Asillerin bu kadar kısa sürede -okadar büyük bi yenilgiden sonra 17 yıl gerçekten kısa bir süreydi- nasıl bukadar çabuk toparlandıklarını merak etmeden kendimi alamadım. Belki de düşük bir olasılık olsada bütün asiller bu kadar zengin olabilirdi.
    Arabayla 15 dakikalık bir yolculuk yaptık. Kayla ve Rüzgar gideceğimiz yerde bize dövüşmeyi ve bazı silahları kullanmayı öğreteceklerdi. Şimdiye kadar hiçbirimiz silah kullanmamıştık. Zor olmamasını umuyordum. Araba büyükçe depoya benzer bir yapının önünde durdu. Ne yani ? Bukadar lüks bir arabayla alınıyorduk ve burada mı eğitim görecektik ? Bu hiç adil değil diye düşünmeden edemedim. "Böyle bir yer olmalıydı. Aksi taktirde çok dikkat çekerdik. Kısa sürede gözlerden uzak bu hoş yeri bulabildik. Burası eğitiminiz için ideal bir yer ,endişelenmeyin. Chiristian, hergün çalışmakta hala ısrarcımısın ? " dedi Kayla ve cümlesini alaycı bir gülümsemeyle sonlandırdı. Chiristian "Senle çalışacağım sürece sorun yok" dedi ve yüzüne Kayla nınkine benzetmeye çalıştığı bir gülümseme yerleştirmişti. Kayla nınki insanı kendine hayran bıraktırırken Chiristian ın gülüşü beni neredeyse ondan soğutacak gibiydi. "İçeri girsek iyi olacak ne kadar çalışırsak o kadar iyi" dedi Rüzgar. Hep birlikte içeri girdik. Loş büyük depo dövüş malzemeleri ve bazı silahlar dışında boştu. Kenarda birde masa vardı. Masanın üstünde 5 tane poşet vardı. Rüzgar poşetleri aldı ve içlerinde kıyafet olan poşetleri hepimize dağıttı. Varlığını sonradan farkettiğim küçük bir oda vardı depoda. Rüzgar burda sırayla giyinebileceğimizi söyledi. Kısa süre sonra hepimiz giyindik ve biraraya toplandık. Hepimizin üstünde siyah t-shirtler ve siyah eşofmanlar vardı.
  "Evet kimle başlayalım? " diye sordu Rüzgar. "Ben başlayabilirim." dedim. Ardından Rüzgar'ın yanına geçtim. "İlk başta yumruk atmayı öğreneceksin.." diye başladı ve pestilim çıkana kadar çalıştırmaya devam etti. Sanırım arada bi iki tanede gerçekten vurdu. Çabuk öğreniyordum. Yumruklarından kaçmayı öğrenmiştim ama hiç isabet ettirememiştim. Benden sonra Chiristian'ı çalıştırdı ve ardından Kayla Daisy'i. Kayla gerçekten bizden çok daha iyiydi. Bu kadarını beklemiyordum doğrusu. Ama bunu ona belli etmeye niyetim yoktu. Kayla ile çalıştığımız sırada "Hadi ama Kayla senden daha iyi bir şeyler beklemiştim. Biraz daha sert.. " diyordumki yüzümde ani bir acı dalgası hissettim. Kayla ve diğerleri ise gülmeye başlamıştı. Sanırım o cümleye hiç başlamamalıydım diye düşündüm. "İyi misin?" diye gülerek geldi yanıma Kayla. "İyiyim tabiki alt tarafı burnum kırılmış olabilir. " "Tanıdığım işinde iyi estetik doktorları var istersen seni onlara yönlendirebilirim." "Tanıdığın estetik doktorları olduğuna göre senin de ihtiyacın oldu heralde daha önce." "Hayır. Daha önce senin gibi ihtiyacı olan arkadaşlarım için araştırmıştım." dedi gülerek. Ardından masanın üstünde duran içi buz dolu bir poşet verdi. Poşeti yüzüme bastırdım. "Bence bugün bukadar yeter. Yarın devam ederiz." dedi Rüzgar. "Bir an bunu giç söylemeyeceksin sanmıştım. Yorgunluktan ölmek üzereyim. " dedi Daisy. Ardından hepimiz toparlandık ve kapının önünde bizi bekleyen arabaya bindik. Eve doğru yola koyulduk.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

VeliahtHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin