Öncelikle hepinize selaaam!Neden bu kadar az okunma oluyor.En başta çok güzel ilerliyorduk fakat sonradan neden böyle bir şey oldu anlamadım.Şimdi sizden gerçekten ricada bulunuyorum.Eğer kitabımı okuyor ve beğeniyorsanız lütfen arkadaşlarınıza yakın çevrenize önerin.Neyse sanırım biraz olumsuz konuşma oldu.
Multideki şarkıyla okumanızı öneririm.
İyi okumalar!
"Nazlı al kanka sen ye.Bora sen kendin gidip alırsın."dedim ve paketi Nazlı'ya doğru fırlattım.O sırada Bora fırlattığım paketi almak için pakete doğru havalanmaya çalıştı.Aslında çalışmakla kalmayıp Nazlı'nın üstüne düşmüştü.Aman yarabbim.Bu nasıl bir çile.Bir de yetmezmiş gibi dudakları birbirine değiyor.Demek isterdim fakat hayaller hayatlar resmen.Bizim Bora kızın üstüne oturmuş resmen.
"Kanki iyi misin?Kız ses versene.Ölmedin demi.Bora sen mal mısın annecim.Ha?!Salak herif ya.Kıza neler çektiriyor.Bora hemen kızın üstünden kalk.Yolarım seni."dedim ve Borayı Nazlı'nın üstünden kaldırdım.İnanamıyorum ya.Aslında çift olsalar ne güzel olur. Bora'nın yanına gidip ensesine setçe geçirdim.Salak ya.
"Buse sen iyi misin?Yarın okul var diye mi bu dengesizlik."dedi Bora.Ona aldırmadan mutfağa gidip dondurmalarla beraber kaşıkları getirdim.Sehpanın ortasına koydum ve hunharca yemeye başladık.İyi gelmişti dondurma.Telefonumun klasik senini duyduğumda telefonumu aramaya koyuldum.Yaklaşık 5 dakikalık aramanın ardından telefonumu buldum.Telefonumu elime aldığım sırada aramanın sonlandığını gördüm.Hadi ama o kadar süre ısrarla çaldı ve şimdi mi sonlandı.Annem aramıştı.Bu sefer de ben aradım.Meğersem bu akşam Berke'nin yanında kalacaklarını söylemek içinmiş.Bende ertesi sabah tek başıma hazırlanacaktım.Odama geçip çantamı hazırladım.Daha fazla pantolona dayanamadığım için pijamalarımı giyindim.Yatağımı açıp içeri geçtim.Hepsi bana uzaydan gelmişim gibi bakıyorlardı.Aslında bir nevi de haklılar.Karşılarına pandalı pijama ile kim çıksa şaşırırlardı.Saate baktığımda on bire geliyordu ve yarın okul var.Hislerimi anlamış olacaklar ki ayaklanmaya başladılar.Kızlara kalmalarını işaret ederek erkekleri yolculadım. Şimdi sıra Nazlıyı köşeye sıkıştırmadaydı. Sözü ele alarak konuşmaya başladım.
"Anlat bakalım Nazlı Hanımşu Bora işini.Çocukla baya baya yakınsınız ne zaman sevgili olmayı planlıyorsunuz.Artık enişte istiyoruz.Demi kızlar."dedim destek istercesine.Kızların hepsi kafalarını sallayınca memnuniyetle devam ettim.
"Kızım çocuğun bir bakışları var.Yani gözleriyle yiyor.Gözlerini senin üstünden alamıyor.Benden sana demesi.Yani sonuç olarak seninde içinde bir takım şeyler var.Bunu biliyoruz.Koray'ın hastanede kaldığı sırada kavga çıkmış ben yoktum.Sana sarılmış,korumuş falan.Bak kızım!İnsan sevdiğini korur kollar.Hele de Bora gibi utangaç biri sevgisini hareketleriyle gösterir.Bak Selim gitsin ikinizin arası çok iyi olacak.Sadece azıcık sabret.Eskiden Selim ile bir kaç yaşamışlığın varmış tam olarak bilmiyorum.Geçmişi unut ve geleceğe odaklan tamam mı?"dedim ve içten bir şekilde gülümsedim.Gülümsememe karşılık gelince bildiğiniz sırıttım.Ardından Rumeysa'ya döndüm.(Melek karakterini değiştiriyorum.)
"Rumeysa sana gelirsek bebek.Kenan'dan hoşlanıyorsun hemde ölümüne.Biliyorsun ortaokulda da beraberdik.Hal ve hareketlerinden de anlaşılıyordu.Sen de dikkat et bu çocuk çok sağlam değil.Benden söylemesi."dedim göz kırpıp odama geçmek üzere kalktım.Kızların şaşkın yüzlerine aldırmadan odama geçeceğimi söyledim.Onlara kıyafet hazırlayıp üstlerine attım.Benden bir pijamanın bir sürü rengi var.O yüzden hepimiz aynı pijamaları kullanıyoruz.Ben siyah,Nazlı mor,Neslihan sarı,Rumeysa sarı ve Meral de kırmızı kullandı.Anlamış olduğunuz üzere Fidan yok.Zaten olsa da almazdım.
Yaklaşık olarak aklımdaki ile aynı.
Kızlara iyi geceler deyip yataklarımıza girdik.DAah sonra alarmı kurmadığım aklıma gelip alarmı mı kurdum ve derin bir uykuya adım attım.
****
Alarmın sesiyle kendime gelmeye çalışırken dün gece aklıma geldi ve gülmeye başladım.Benim sesime uyanan kızlar iyi olup olmadığımı kontrol ederken kendimi susturup kalktım.Alarmı mı kapatıp tuvalete girdim.Rutin işlerimi halledip üstümü giyinmek için dolabıma gittim. Formalarımı giyindikten sonra üstüme mor renkli bir kazak geçirip saçımı taradım.Saçımı at kuyruğu yapıp kahvaltı için mutfağa gittim.Bizimkiler de aşağı inince kahvaltı yapıp çıktık.Kahvaltı dediğim de yeşil elma yani.Sonunda kara göründü.İstemeye İstemeye okula doğru yürüdüm.
Her seferinde bu kızı görmek zorunda mıyım?Ay birde o eteğin kısalığına ne demeli?Neyse deyip önünden geçecekken aklıma takılan soru ile durdum ve yanına gittim.
"Afra sen ceza almadın mı?Yani sonuçta bile bile birini yaraladın.Daha doğrusu sen nasıl kurtuldun?"dedim.Yanındaki arkadaşları şaşkındı.
"Afra bu kız ne diyor?"
"Gerçekten de birini bile bile yaraladın mı?"
"Sen gerçekten bunu yaptın mı?"dediler.Sadece onlar değil okul bahçesindeki herkes şaşkındı.Ne olduğunu bilmek istiyorlardı. E haklılar da.Benim arkadaşlarımdan biri böyle bir şey yapsa bende şaşırırdım.
"Söyle bana kim çıkardı seni o delikten?Ha kim?Söyle!"diyerek bağırdım.Arkadan biri bağırdı.
"Ben çıkardım.Bir sorun mu var."diye bağırdı.Sesi tanımak için arkamı döndüğümde çok şaşırdım.
O olamazdı değil mi?Ben ona çok güvenmiştim.Ne kadar beni yaralasa da ona çok güveniyordum.
Bölüm Sonu
Evet tahminleri alayım.Ne diyorsunuz?Sizce kim?
Bu arada 19 Marttı yazarınızın doğum günü.Sizlerden sadece bir "Doğum günün kutlu olsun yazarcım."yazısı okusam yeterli.Bana bunu çok görmeyin.Sileri Seviyorummm.
Günün sözü
Hiç kimse bir gülümsemeyi satın alabilecek kadar ZENGİN değildir...Ama çok kimse gözden yaş akıtabilecek kadar UCUZDUR.
Adama sormuşlar karınızla ortak bir özelliğiniz var mı diye ? Demiş ki var aynı günde evlendik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nasıl Aşık Oldum Sana?
Novela JuvenilYıkılmaktan korkardı.Çünkü hayatında bir çok kez ailesinin yıkılışını görmüştü.Belki de bu yüzden okula gitmeyi seviyordu.Okulu bir kaçış gibi görüyordu.İlk defa aşık oldum diyordu genç kız.En çok korktuğu başına gelmişti,yıkılmıştı.Onu bu yıkıntıda...