MEMORABLE- 2. Bölüm

62 3 0
                                    

1 yıl önce o gece 

     Elinde sıcak maşa olan adam son defa kızın çığlıklarına aldırmadan maşayı kızın tam beline sapladı. Sadece bir yatak ve küçük bir camın yer aldığı odada kızın çığlıkları yankılanıyordu. Kızın sırtı boydan boya yanıklarla doluydu. Yarısı maşayla yapılmış,yarısı ise bitmiş sigaraların kül tablası görevini görmüştü. Bu yakma işinden sonra ise odaya sarı saçlı,dolgun dudaklı bir genç girmişti, Kız ilk başta bu genci tanıdığını düşündü, yaklaşık 1 haftadır bu karanlık odadaydı. Neyin doğru neyin yanlış olduğunu ayırt edemeyecek kadar yitirmişti akıl sağlığını... 2 gencin arasında geçen konuşmaları kulak kesildi sonra:

"Bunu yapamazsın Isaac ! o kızı öldürürsek Vinc piçi rahat durur mu sanıyosun ?"

tabi ya diye düşündü kız. Benim Vincentım gelicek ve beni burdan kurtarıcak. O gelicek o beni bırakamaz ki... 

"Aptallaşma joseph Vinc elimizde şimdi kızı al ve aşağıya getir" 

"NE!!"  kızın çatallaşmış sesi neredeyse boş odada yankılandı. Genc hafifce kıza eğildi ve kızın saçlarını kökünden sıkarak kızın kafasını yukarı kaldırdı.

"Evet güzelim o çok güvendiğin sevgilin elimizde"   genc haince gülüp kızın kafasını yere doğru fırlattı ve eğildiği yerden doğruldu.

     Adamın odadan çıkmasıyla diğer adam kızı kolundan tutarak ayağı kaldırmaya çalıştı. Ama kız kalkamıycak kadar güçsüzdü. Sırtındaki yaralar sızlarken adam kızın yarıya kadar sıyrılmış t-shirtünü düzeltti. Kız acıdan inlemesine rağmen,ayakta duramıycak olmasına rağmen adamın tutmuş olduğu kolunu adamdan kurtardı. Ve tüm acısına rağmen sırtını dikleştirip kafasını yukarı kaldırdı. Önünde yürüyen adamı tüm gücünü kullanarak takip ediyordu. Evet kalbinin ritmi hızlanmıştı. Vinc'ı görecekti. 2 kat inip büyük bir kapıdan geçtiklerinde kız ağlamamk için zor duruyordu. Hatta bacakları kızı taşıyamamış ve kız yere yığılmıştı. Karşısında 3 yılı vardı. Canından çok sevdiği geçmişi vardı. Bikaç hafta sonra hatırlamıycağı hiç olmamış geçmişi. Kızın yerde olmasını fırsat bilen Isaac kıza bir tekme atmış ve ardından kahkahalarla gülmeye başlamıştı. Kızın acı çığlığı bodrumda yankılanırken aynı anda erkeğin sesi duyulmuştu:

"Dokunma ona piç kurusu. yemin ederim eğer kılına zarar verdiyseniz topunuzu sikerim"   Isaac kahkayalarına devam ederken konuşmaya başlamıştı

"Gel ve beni öldür hadi kötü çocuk, ah duur ellerin bağlı değilmi ? " 

"Ona zarar verdin mi ? sana ona dokundun mu dedim ? Happ Happ güzelim bana bak"

"Evet  Vinc kızının çığlıkları çok zevk vericiydi" Isaac arkadaki adamlarından birine işaret yapmış ve kızın üstündeki kendine 4 beden büyük gelen t-shirtü yırtmalarını istemişti. 

     Arkadan ellerine ulaşan makas ile adamlar kızın gömleğini kestiler. Erkek kızın sırtını gördüğünde canı acımıştı. Onun canını acıtmışlar narin bedenine nasıl kıymışlardı ? Kendi bile onu öpmeye kıyamazken bu kendini bilmez yeniyetmeler kızına nasıl dokunmuşlardı ? Erkek gözlerinin dolduğunu hissetti ardıında gözyaşlarının teker teker aktığını hissetti.

Ve bağırdı.

Tüm gücüyle bağırdı.

Erkeğin açı çekmesinden zek alan Isaac kıza bu sefer yumruklar atmaya başladı. Hiç acımadan defalarca yumruk attı kıza..

"Ya..ya..yalvarırım y..yapma l..l..lütfen" 

Genc kızın yalvarışlarını,ağlamalarını ve erkeğin küfürlerini duymadan,duymazdan gelerek kıza vurmaya devam etti. Ardından doğrulup kemerini çıkarttı, eline doladı. Kızın sırtındaki yanıklara aldırmadan defalarca indirdi kemeri. Kız artık acıdan bayılmıştı. Ama tek birşey söylemişti erkeğin onu duymasını dileyerek...

"Seni seviyorum Kötü çocuk" 

-HAPPY-

       Alarmımın çalan sesiyle birlikte bende direk ayağa kalkmıştım. Alarmın sesi sinir bozucu gelmeli normalde.. Ama benim alarmım hiç de sinir bozucu değil dostlarım. Eğer sizde güne Ed Sheeran gibi bir afetle güne başlarsanız benim gibi olabilirsiniz ahh hadi ama bir güne bu kadar sıkıcı başlanmamalı. .Yataktan kalkıp banyoda işlerimi hallettikten sonra dolabımdan siyah jeanımı çıkarrtım. Üstüne ise mavi tonlarında çizgili bir gömlek giyerim. Gözlerime kalın bir eyeliner sürmüştüm.  Saçlarımı salakça bi topuz yaparak odadan çıktım. Mutfakta ailemi kahvaltı ederken gördüğümde bir tanesi bile dönüp bana bakmamışı. Hoş dün ettiğimizkavgadan sonra bunu istemiyordum zaten. Kavganın nedeni ise benim kazadan sonra neredeyse hergün psikoloğa gitmem. Aslında gitmeme kızmıyolar. Gitme nedenime kızıyolar. Kazadan sonra her gece rüyalar görüyorum. Her biri farklı Her biri farklı bir yerde başka bir ortamda. Bir sevgilim var ama inanın bana kim olduğunu bilmiyorum. Sadece parfümünü hatırlıyorum. Yüzü rüyalarımda ortaya çıkmıyo. Göremiyorum. Bunu annemlere anlattığımda ise anında bağırıp çağırmaya başladılar. Galiba pek onaylamadıkları biriyle birlikteydim. Ne oldu bilmiyorum ama yüzünü bile görmediğim adamı aileme savunmaya başlamıştım. Babam ise beni cezalandırmış ve evden çıkmama yasağı vermişti. Bende o yüzden dışarıdaydım zaten. Babama inat olsun diye evden çıktım onların arkamdan ismimi bağırmalarını dinlemeyerek... Herneyse şu anda dediğim gibi dönüp bir tanesi bile bana bakmamıştı. Evden çıkıp son hızla okula doğru yürümeye başladım yağan yağmura aldırmadan. Önüme bakmadan kulaklıklarımla son hız yürürken birine çarptım kim olduğunu anlayamaıyordum kimdi bu ?  kafamı kaldırdığımda yeşil gözlü birini gördüm bu çocuğu bir yerden hatırlıyordum ama kim di bu tanrı aşkına ? 

"Happ ! Tanrım sevgilim !"   karşımda olan çocuk hızlıca bana sarılmıştı 

"Beni hatırlamadın mı Happ ben Isaac sevgilin"  

Pardon ne ? 

MEMORABLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin