MEMORABLE

MEMORABLE- 3.Bölüm

     Merhaba arkadaşlaar hikaye konusunu az buçuk anlamışsınızdır ,bu hikaye!ye devam etmek istiyorum , vote ve yorumlarınızı esirgemeyin :)  resimdeki çocuk Vincent bilginize xx 

-VİNCENT-

       Sabaha kadar sigaram elimde pencereden dışarısını izlemiştim. Birşeyler yapmalıydım . İsaac onu istediği herşeye zorlayabilirdi , her bir boku yapıp sevdiğime zarar verebilirdi . HAH !  Sıkıyosa bi denesin! Saatin 6 olduğunu gördüğümde sigaramın dumanını son kez içime çekip ,kuru kafa şeklinde siyah kültablasında sigaramı söndürdüm . Neredeyse bir paket bitirmiştim .Güneşin yeni yeni doğmasından dolayı banyonun ışığını açarak içeriye girdim .

     Kısa bir duş almayı planlayarak suyun ısınmasını beklemeye başladım . Bu sırada aynada kendime bakma fırsatım olmuştu . Ben kimdim ?  Asla beni ve birlikte geçirdiğimiz anları hatırlamayacak bir kıza aşıktım.  Hatırlaması okadar zordu ki... Beyin kanamasını durdurmak için ameliyat etmişlerdi . Beyninde, aklında,  hafızasında ,benimle ilgili tüm şeyler silinmişti ve ben hala bir umut onu bekliyordum. Umut hiç görmeyen birine gökkuşağını anlatmak kadar zordu , imkansızdı.

      Isınan suyla bu düşünceleri kafamdan atmak için başımı yavaşça sallayıp duşa girdim , her bir su damlasında beraber geçirdiğimiz anılar geliyordu gözümün önüne ... Gülüşü, sarılışı , kokusu , sinirlendiğinde  gözlerini kısıp dudaklarını büzmesi , onu sinirlendirdiğimde ağzına yakışmayacak küfürler söylemesi ... Herşeyiyle onu özlemiştim ve bunun bir çaresi yoktu .

*******

 " Hayır yaklaşma sakın vinc hayııır  "

Kız çığlık atarak elinde su hortumu olan erkekten kaçmaya çalışıyordu. Erkek hortumu havaya kaldırdı , kızı belinden tutarak kendine çekti ve ikisinin sırılsıklam olması veya saçlarının uçlarından sular damlamasını umursamadan kızın tadına bakmaktan doyamadığı ve asla bırakmayacağı dudaklarına yapıştı. Ayrıldığında ise kızın dudakları kızarmıştı ve bu hali onu daha sevimli gösteriyordu .Erkek kızın gözlerine bakarak fısıldadı ; 

"Benimle evlenir misin ? "

********

 "Hayır bu olucak  "

 "Bu çok kısa Happ "

 "Banane ! Gelinlikler hep uzun mu oluyor ?  "

 "Evet sen öyle giyeceksin. "

" Olduuuu Vinc başka ? "

 "Hatta düğünde erkekler bile olmamalı  "

 "Kızlar "

 "Kızlar olucak tabiki nedimen lazım  "

 "Tamam da seninde sağdıç'a ihtiyacın var aptal  "

 "Hertürlü evlenirim ben prenses"

 "Kıçı boklu bebekler gibi davranmayı kes  "

 "Bu sevimli cadı biraz önce nededi? "

 "Ihmm sadecee... duydun işte  "

 "Happ buraya gel , sana buraya gel dedim Heey "

*******

"Sana kazanıcağımı söylemiştim hiç ağlama koca bebek"

"ne ne ne az önce ne dedin ? küçük hanım daha maç bitmedi"

" Olabilir sersem ama 3. çeyrekteyiz ve ben senden 12 sayı öndeyim hah" 

"Yoksa sen benim gerçekten oynadığımı mı düşünüyosun ahh hadi ama"

"Tamam başla bakalım inatçı"

     KIz bıkmış bir şekilde basketbol topunu erkeğe fırlatır ve gözünün önüne gelen saçı üfleyerek erkeğin atış yapmasını bekler. 1,2,3,4.. derken erkek kızı yenmeye başlamıştır.

    Buna izin vermek istemeyen kız boyunun kısalığına aldırmadan erkeğin elindeki topu almaya çalışıyordur. Erkek ise topu bilerek yukarda tutuyor ve kızın zıplayıp topu almasını daha doğrusu alamamasını izlerken keyif alıyordu.Kız bir defa daha zıpladı ama ayağı kaydığında neredeyse düşüyordu. Ve o anda sevgilisine tutundu. Kalbinin ritmi artarken kız yavaşça başını kaldırdı. Bu serin havada nefesleri birbirine karışırken soğuk olan dudaklar sıcacık nefeslerle birleşti. Erkek kızın belini iyice sararak daha sıkı sarıldı kızın dudaklarına... Kız ise erkeğin bu anını fırsat bilerek topu elinden kaptığı gibi potaya attı ve maçı bitirdi. 

"Çok yavaşsın kötü çocuk hala bana karşı gelemiyorsun. Hey baksana bana set bu aralar fazla mı süt içiyosun. Süt çocukları gibisin."

"Kapa çeneni güzelim ben kapatırım yoksa" 

"UUU kötü çocuk geldi sayın seyirciler... Hey beklesene beklesene beni aptal" 

********

        Büyük depo kapısının önünde gelicek olan arabayı beklerken bir sigara daha yaktım. Ağır ağır yaklaşan arabayı gözlerimin önünden ayırmadan  izliyordum. öyle ki yanıma yaklaşan stefanı bile görmedim. 

"Dostum adamın sağ kolunu getirdik. Sen mi başlamak istersin ben mi başlıyım"

        sigaranın yarısına bile gelmemiştim daha ama sigarayı yere attım ve üstümdeki deri ceketi sıyırıp Stefan'ın eline tutuşturdum. Evden çıkmadan önce üstüme gidyidiğim siyah kadife gömleğimin kollarını kıvırdım ve karşımda sandalyede bağlı.gözü kapalı halde bekletilen,, Isaac'ın en yakın dostuna bakıyordum. Sağ elimi kaldırarak hiç acımadan yumruklarımı indirmeye başladım.

     Adamın yüzü tanınmıycak hale geldiğinde ise yan tarafta bulunan masadan bir kerpeten aldım. Adamın ağızlarını bağlamalarını işaret ettim. Ve kımıldamalarına aldırmadan kerpeterni sol elinin serçe parmağına yerleştirdim. Uzun ve kirli olan parmakların üstünde geçirip tırnağının ucunda durdum. Sertçe tırnağına kerpeteni bastırdığımda çığlık atmaya çalışsada umursamadan tırnağı sertçe çektim.çektim.çektim. en sonda ucu kanlı uzun bir tırnak kerpetenin ucunda goründüğünde sadistçe bir kahkaha atarak adamı ameliyat masasına yatırmalarını istedim. Kollarından sıkıça bağladığım şeyi takmadan elime ince bir neşter aldım ve tüm koluna ince bir yarık açıp içine izleme cihazı yerleştirdim. yavaşça oraya diktiğimde bu sefer t-shırtünü sıyırıp elime gelen ilk jiletle Adamın karnında küçük küçük mesajımı yazmaya başladım. madem bi işe kalkıştık kan  dökmeden olmaz . 

"Happ'ı rahat bırak. yoksa tüm piçliklerini babamıza (!) söylerim " 

      Adamla işim bittiğinde Stefan'a bu piçi buldukları yere götürmelerine ait bilgi verdikten sonra depodan çıktım. Happ'ı izleyen adamımdan gelen mesaj sesini duyduğumda- evet onun mesaj sesi farklı- siyah ıphone'mu cebimden çıkararak mesajı açtım.

"Okula giderken karşısına bir tane adam çıktı efendim. Yüzünü göremiyorum ama önce kıza sarıldı ardından konuşmaya başladılar. Birbirlerine numara verdiler ve kız yoluna devam etti"

       Yine hangi orospu çoçuğu bulaştı. hay sikeyim böyle işi. Telefonu klitleyip adımlarımı hızlandırarak köşeye döndüm ve birine çarptığım için durmak zorunda kaldım

"Happ ? "