oylayıp votelerseniz sevinirim :))
-VİNCENT-
Miniğimden ayrıldıktan sonra Isaac'ın peşindeki adamlarımı aramıştım. Bana Isaac'ın az önce hastaneden sinirli bir şekilde çıktıklarını söylediklerince istemsiz bir sırıtış yayıldı ağzıma. Tanrım onu uzaktan bile sinir olmuş görmek keyif veriyordu bana. Cebimden çıkardığım sigarayı siyah çakmağımla yakarken hala bir elim siyah ıphonumun üstünde dolaşıyordu. Gelen mesajlar,günlük haraçların oranı,ve daha bin ton şey.
Bunları siktir ettikten sonra aklıma Happ'in okulu geldi. onu korumak için zamanında nasıl uzaklaştıysam şimdi de onu korumak için dibinden ayrılmamalıydım ve bu çok eğlenceli olucak... Kendi kendime gülmeyi anında kesip biraz ilerideki siyah porsche ye binerek kemerimi takmadan gaza bastım. Rotamı Hap'ın 1 yıldır gittiği okula doğru çevirdiğimde saat akşam 5'i bulmuştu.
*****
1 saat sonra okula kayıt işlemlerini halletmiş bir şekilde arabama binmiştim. Her ne kadar okuldan nefret etsemde korumam gereken bir gerizekalı vardı ve ben o gerizekalıya sırılsıklam aşıktım.
-HAPPY-
Güne kendi şarkımla başlamak gibisi yok gerçekten. Sabahları uyanmakta hiç zorlanmayan bi insan olarak keyifle uyanmayı da seviyorum. Telefonumda çalan alarm sesini biraz daha açtım ve odamı havalandırırken günümün iyi geçmesine inanıcağım şarkıyı dinlemeye devam ettim.
It might seem crazy what I'm about to say
Sana söylemek üzere olduğum şeyler çılgınca gelebilir.
Sunshine she's here, you can take a break
Gün ışığı burada,bu yüzden ara verebilirsin.
I'm a hot air balloon that could go to space
Ben,sıcak bir hava balonuyum;
With the air, like I don't care baby by the way
Öyle ki gökyüzüne (kadar) gidebilirim! Umursamıyorum bebeğim bu arada
Odamı toplamakla zaman kaybettiğim için hızlı bir şekilde üstümü giyinmek için dolaba ilerledim. Sanırım siyah taytım ve rolling stones tuniğimle bu günü geçirebilirim. Saçımı ise kendi halinde dalgalandırkan sonra ilaçlarımın çantamda olduğundan emin olarak kulaklıklarımı kaptığım gibi dışarı çıkmıştım.
Because I'm happy
Çünkü mutluyum!
Clap along if you feel like a room without a roof
Ellerini çırp, sen de çatısı olmayan bir oda gibi hissediyorsan eğer!
Because I'm happy
Çünkü mutluyum!
Clap along if you feel like happiness is the truth
Ellerini çırp,sen de gerçeğin mutluluk olduğunu hissediyorsan eğer!
Because I'm happy
Çünkü mutluyum!
Bu havayı seviyorum. Yağmurlu havaları her zaman daha çok sevmişimdir zaten. Aklıma gelen birş şeyle yolda durakalmıştım. Tanrım yoksa hatırlamaya mı başlıyorum ?
*********
-"Vinc tanrım bu yağmurda ne işimiz var burada"
-"Yağmurun tadını çıkar bebeğim ! Sen yağmuru herzaman çok sevdin zaten"
-" Üşümeye başladım manyak eve gidelim artık"
-"Ben üşümüyorum Happ o yüzden bu havanın tadını çıkar"
Erkek bunu söyledikten sonra göz kırptığınde kız zorla tuttuğu gülücüklerini bırakmış ve kapşonunu çıkararak yağmurun kuaförden çıkmış gibi duran saçlarını ıslatmasını keyifle beklemşti. En sonunda ikiside sırılsıklam olduklarında erkek kızı belinden tuttuğu gibi etrafta döndürdü.
En mutlu günleri emin olun bu değildi. Ama şunlara baksanıza birbirlerine yakışmalarını bırakın onlar birbirleri için yaratılmışlar
****
En sonunda okula vardığımda dolabımdan ders programına baktım ve ilk ders "Latin dans" mı ? Yaşasın ilk günden üstelik sabahın köründe ve size birşey söylemeliyim. DAns etmekte berbatım... Tanrım başlıyoruz...
OKulun ilk günü ve ilk ders saati LATİN DANS yanlış duymadınız hayır... Bu sene yeni gelen öğretmen MR. Lance Bize tangonun nerede ve nasıl ortaya çıktığını anlatırken zaten bu dersten kalacağımı anlamıştım. Konuşmasını bitirip eşlerimizi bulmamızı söylediğinde farkettim ki herkes bir arkadaşıyla gelmişti zaten. Ve ben tek başıma kalmıştım aslında çok da önemli değil ben böyle de yapab-
-"Üzgünüm Lance dostum biraz geç kaldım başlamadın değil mi derse ?"
İçeri giren şu-ben-herşeyi.. Aman boşverin Adı Vincent olan çocuk girmişti. Şimdi kusura bakmayın ama bu çocuk benim mi eşim olucak. Olmasın kendimden utanırım lan .
-" Önemli değil Vincent lütfen tek olan bir kız arkadaşımızın yanına geç artık ve derse başlayalım"
Tanrım yanıma geliyo yanıma geliyo
-" Merhaba tanışmıştık galiba Happ değil mi ?"
-"Eveet belki şey selam ?"
-" Eşin olmadığına göre belki biz birşeyler yaparız diye düşünmüştüm ?"
-"Tabii evet sorun değil "
Sorun değil tabi taş gibi çocuk.. İyice yaklaşıp belime sarıldığında parfümünün kokusuyla yerimde donakaldım. Parfümü bahane onun kokusu.. B..ben bunu biryerden hatırlıyorum. Bu huzuru bu muhteşemliği . Ama nerde ve nasıl ? belimde olan elini sıkılaştırdığında kapattığım gözlerimi açtım.
-" İyi misin ?" diye sordu endişeli bir ses ile
-" Şey evet sadece başım biraz döndü şeey Vincent ?"
-"Evet ?
-"B..ben dans edemiyorum" aptal bir sırıtış yüzüne yayılmadan önce konuştu
-" Biliyorum"
-" Nereden ?"
-"Daha ellerini nereye koyucağını bilmiyosun şapşal şimdi kendini bana bırak ve gör bakalım dans edebiliyormuymuşsun."
aramızdaki mesafeye sıfıra indirdiğinde gözleribe bakakalmılştım. O ise adımlarımı atmamı sağlamıştı ve belimden tutarak saçlarım yere değene kadar eğilmemi ardından ise aniden doğrulmamı sağlamıştı. ve bunları yaparken ikimiz de birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Bunun kadar çekici olmayan iki üç hareket daha yaptıktan sonra yanağıma uzun bi öpücük kondurdu ve bunu yaparken derin bir nefes aldı evet tanrım galiba eriyorum.
-" Çok eğlenceliydi teşekkür ederim Happ"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORABLE
Romance" Hayır yaklaşma sakın vinc hayııır " Kız çığlık atarak elinde su hortumu olan erkekten kaçmaya çalışıyordu. Erkek hortumu havaya kaldırdı , kızı belinden tutarak kendine çekti ve ikisinin sırılsıklam olması veya saçlarının uçlarından sular damlama...