Genç kız montunu ve çantasını almadan kendini mekandan dışarı atmıştı. Ne Havanın soğuk olması ne de parasının olmaması umrunda değildi. Kalbi acıyordu. Sadece sevdiğini sandığı çocuğa meğersem aşıktı.
Vincent ise aniden dudağına yapışıp kendisine duvara iten Mathilda'ya bir bakış atıp. Ağza alınmayacak şeyler söylemiş ve masaya geri dönmüştü.Masada Hap'ı göremeyinceSuzi'ye sormuştu.
Ortalıkta olmadığını öğrendiğinde şüphelenerek tuvaletlerin olduğu tarafa doğru gitmişti. Eh bir erkek olarak kadınlar tuvaletine girmek yakışmazdı. Ama şu anda Vincent'ın umrunda mı diye sorarsanız ? Hayır,hayır elbette değildi. İçeri girdiğinde lekeli aynanın önünde kıçlarını bile kapatmayan elbiseleri giymiş,ve zift gibi eyelineri ise gözlerine döşemiş iki kız dışında alan boştu.
Happy yürümeye devam ederken biraz ileride bulunan mekandan çalan şarkıyla gözyaşları hıçkırıklara dönüşmüştü. Burnunu çektikten sonra titreyen sesiyle şarkıya eşlik etmişti.
Skies are crying, I am watching
Gökyüzü ağlıyor, ben izliyorum
Catching teardrops in my hands
Ellerimde gözyaşı damlaları yakalıyorum
Only silence as it's ending
Sadece sessizlik, bu bitiyorken
Like we never had a chance
Hiç şansımız olmamış gibi
Do you have to make me feel like there's nothing left of me?
Benden geriye hiçbir şey kalmamış gibi hissettirmek zorunda mısın?
Vincent koşarak dışarı çıktığında etrafta hiçkimseyi görememişti. Şu biraz ileride ellerinde biralarla bağıra bağıra şarkı söyleyen gençlere aldırmadan,kalın botlarıyla bir su birikintisine basarak hızlandı. Biraz ileride Happy'i gördüğünde daha da hızlandı ve aynı anda ceketini çıkarıyordu. Yanına ulaştığında kızın ağladığnı gördü. kız ona dönerek kızarmış burnunu çekti ve soğuğa karşı konuşmaya başladı.
-" Mathilda ile birlikte m..misiniz ?"
Genç tüm sokağ inleten bir kahkaha atarak kızın yanağına elini koydu. Boyu biraz uzun olduğu için kız kafasını kaldırmak zorundaydı.
-" Sen ahahaa sen bunun için mi ağladın yani"
Kız burnunu tekrar çekti ve minik elleriyle gözyaşlarını sildi. Erkek ise kıza sıkıca sarılarak kulağına fısıldadı..
-"Hayır hayır birlikte değiliz melek, Lütfen ağlama dayanamıyorum, Hem belki sana kahve ısmarlayabilirim. Ama önce sana bir soru sormalıyım ?"
-" Ne sorucaksın ?"
-" Benim olur musun. Sonsuza kadar dudaklarına sahip olmama izin verirmisin ? Benim küçük kadınım olabilir misin ? Her sabah uyanıp senin uyuyan masum yüzünü gördğümde yüzüme yayılan gülümsemenin sebebi olur musun. Hasta olduğunda seninle dalga geçmeme ve topuzunla oynamama izin verirmisin ? Biliyorum romantik biri değilim. Ama seni seviyorum Happ ve seni hayatımda istiyorum. Lütfen bende bunu esirgeme, Yatağa yattığında aklına ilk gelen kişi olmak istiyorum. Benim için tapılası kahkahanı atmanı istiyorum binlerce kez. Ben seni istiyorum melek, sadece seni..."
Genç kız bu itiraf karşısında ne yapacağın şaşırırken refleks olarak kollarını erkeğin boynuna dolayarak parmak uçlarına çıkar. Ve o anda en klişe romantiklik olan yağmur damlaları bulutlar tarafından yeryüzüne bırakılırken, erkek hiç bıkmayacağı ve aşık olduğu kızın dudaklarına sahip olmak üzere kıza eğilir. Kızın kalbi hızlanır,belkide hayatında ilk defa bu kadar heyecanlanmıştı. Birbirine kavuşan 2 genç. Dudaklarına sahip olduğunda dünyada onlar kadar mutlu insanlar yoktu. Onları uzaktan izleyen ve kardeşinin değer verdiği birini gören,intikam ateşiyle yanan Isaac dışında...
*****
-HAPPY-
Vincent'ı banyomda gördüğümde gerildim sonuçta sadece 1 yıldır çıkıyorduk. Onu banyodan kovaladığımda şaşkın bakışları hala üzerimdeydi .Birşey mi yapmıştım ? Banyoda hızlıca duş alarak odama geçtim. siyah taytımı ve onun üstüne salaş bir tşört giyerek saçımı da saçma sapan bir topuz yapıyordum. Sonra bundan vazgeçtim çünkü aşağı inince zaten bozulucaktı. Yanlış anlamayın yiyişmiycez.SAdece aşağıdaki gerizekalının topuzumla bir derdi var.
Aşağıya indiğimde bağırarak telefonla konuşuyordu.
-" UMRUMDA MI SANIYORSUN ?"
......
-"HAYIR STEF O DOKTORU BULUCAKSIN!"
......
-" NE SİKİMLE BULUCAĞIN ZERRE İLGİLENDİRMİYOR"
.....
-"SANA HATIRLIYO DİYORUM OROSPU ÇOCUĞU ISAAC Bİ İBNELİK YAPMIŞ"
........
-"Hayır hayır sakinim ilacını içmediği için sanrım. Tamam geceyarısı istiyorum"
Telefonu kapatmasıyla kaşlarım çatılırken yanına giderek ona sarıldım.
-" ne doktoru Vinc sakin ol bebeğiim"
-" S..seninle birşey konuşmalıyım Happ"
-"evet sevgilim"
-" bugün ayın kaçı ? Hangi yıl ?
-" Aşkım iyimisin ? 29 şubat 2012 ?"
-" 2012 Mİ*?"
-"Vincent iyimisin korkutuyosun beni ?"
-" İyiyim mutluluğum iyiyim. S..sana sarılabilirmiyim"
-"Vinc hayatım iyi misin sen ? şşt şşt nolur ağlama heey kötü çocukklar ağlamaz. (bad boy olmak....)
-" SAdece susup bana sarıl olur mu ?"
Başımı sallayarak ona sıkıca sarıldığımda titrediğimi hissettim. Bende ağlıyordum. onu ağlamasına gözünden akan tek bir yaşa dayanamam ki. Nedenini merak ediyordum ama hepimizin sırları var değil mi ? o yüzden umursamadım. Ve onu daha sıkı sararak ağlamaya başladım.
******
-"Yaktın değil mi ?"
yanan ceset torbasında gözlerimi gezdirip kafamla Jessi onayladım. Okulda arkamızdan konuşup bizi sürtük durumuna düşüren kız sayesinde okulda herkesin diline düşmüştüm. düşmüştük . Bu da yetmezmiş gibi yakın arkadaşlarını bizi becermek için evimize yollamişti. Artık bu işin böyle olmayacağını anladığımızda kızın evini bastık ve onunla kavgaya tutuştuk .
Jessi'nin onu merdivenden itmesiyle kız uzun süre yuvarlanmış ve nefes almayı kesmişti. Korkudan aklımıza birşey gelmediğinden. Cole için yaptığımızın aynısını yapmaya karar verdik kızı yakıp küllerinden sigara yakıcaktık. Yanan ceset küllerini poşete doldurarak eve doğru yola koyulduk. Sessizce yürürken patlattığım kahkaha ormanda çınlamıştı eh kim bize akıllı derdi ki zaten ?
*****
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORABLE
Romance" Hayır yaklaşma sakın vinc hayııır " Kız çığlık atarak elinde su hortumu olan erkekten kaçmaya çalışıyordu. Erkek hortumu havaya kaldırdı , kızı belinden tutarak kendine çekti ve ikisinin sırılsıklam olması veya saçlarının uçlarından sular damlama...