MEMORABLE

MEMORABLE - 5. Bölüm

 oylayıp votelerseniz sevinirim :)) 

"o" geceden önceki gün 

     Isaac,adamlarıyla boş deponun önünde genç adamın gelmesini beklerken bir sigara daha yaktı. Bunu yapmasının nedeni yani erkeğe bunları yaşatmasının nedeni ailesinin mahvolmasıydı. VE bunun suçlusu oydu. Onun annesi hiç olmasaydı ailesi parçalanmıycaktı. Bunları düşünürken karşısında Vincent'ı gördü Genç adam deri motosiklet ceketi de dahil olmak üzere baştan aşağıya siyahlar içindeydi. Günlerdir traş olmamıştı ve saçları dağınıktı.Demek ki kız arkadaşının kaçırılmasının yasını tutuyordu,öyle mi ? Bu daha da iyiydi. 

-"Hoşgeldin sevgili kardeşim,nerde kaldın kızın seni özlemeye başlamıştı"   Genç gülümsedi ama bu sevimli olmaktan çok uzak bir gülümsemeydi.

-"Senide cehennemin çağırıyor Isaac ama ben bunu sana söylemiyorum. Bilirsin nezaket kuralları"

-"Vinc Vinc Vinc ne vr biliyor musun ? Senin gibi biri Happy'den dan iyilerini hak ediyor. Tabiki sende böyle düşünüyorsun o yüzden karar verdim ki Hap bende kalıcak kardeşimin iyiliği için"

  GEnç adam -gözlerind o dondurucu parıltı olmasaydı- sohbet ediyormuş hissi uyandıracak bir sesle 

-" O halde istediğimiz şeyi alyıorsak senin canını almalıyım. Nasıl istersin bu olayı acısız halledebiliriz"

-"Kaşınıyorsın kardeşim. Kız bende kalıcak sanada gökten düşen elmalardan birini veririz tabiki"  adamlarının arasında bir keyif homurtusu dolaştı ama Isaac onları bir el hareketiyle susturdu. 

     Genç adam sakin bir uyarıyla "Seni öldüreceğim" dedi "Sana yemin ederim, bu adamlar şahidim olsun ki, ölene dek sana huzur vermeyeceğim" 

-"Nefesini boşuna harcıyorsun beni öldüremezsin"   Isaac'ın tek bir el hareketiyle bütün adamlar Genci kollarından tutmuşlardı. Genc'ın karşı koymasını beklemeden saplanan iğne ortamın sessizliğine hakim olmuştu .Adamlar Vincent'ı kollarından tutarak depoya götürmeye başladıklarında Isaac sigarasını yere atmış ve ayağıyla ezerek depoya girmişti. 

-HAPPY-

          Gözlerimi açmamı sağlayan keskin hastane kokusuna buradan selamlar... Hastanelerden nefret ettiğimi söylemiştim değil mi ? Ama mecburi bilirsiniz sevmek zorundan şu bir yılımın nerdeyse yarısı hastanelerde geçmişti.

              Bir saniye ben buraya nasıl gelmiştim ki? Ah tabi o çocuk pardon ben-herşeyi-bilirim-çünkü-bad-boy-olmak-bunu-gerektirir tipli çocukla çarpışmıştım. Ondan önce de evden çıkmıştım çünkü ilacım bitmişti. Tamam gencolar sakin olun sadece ilacımı içmediğim için krize girmişim yani ciddi bir durum yok. Gerçi ciddi bir durum olsaydı keşke.

          Acaba annem beni merak etmiş midir ? Hey baksanıza kelebeklerin ömürleri 1 gün, o bir günde Carpediem felsefesi uyguluyorlardur. Tamam ya sustum. Hayali arkadaşlarımla konuşmamı bölen meymenetsiz bir hemşirenin odaya gelip benden kan almak istemesiydi, size bir sır iğne adına olmasın ama bütün sivri şeylere karşı fobim vardır. Neyse şu ben-herşeyi-... gerisini söylemiycem hıh işte o çocuk nerelerde acaba ? 

-"Seni getiren çocuk elindeki hap poşetini bize verdikten sonra hastaneden ayrıldı güzelim"

-"Pardon ama tanışıyomuyuz ?"

-"hayır canım o kadar yakışıklı bi çocuğu nasıl kaçırdığına şaşırıyorum"

-"lan bak hemşire falan demem dalarım sana yelloz !"  

     bayan-ben-sürtüğümün (evet bu isim takma işini çok sevmeye başladım)  saçlarını elime doladığım gibi yataktan kalktım. Baş dönmesi falan mı bekliyordunuz? Evet o pıtırcık kızlarda olan bişey izninizle şimdi belgesele geçsek iyi olucak malum ben bu yellozu parçalıycam. Elime doladığım saçlarını iyice sıklaştırıp kafasını duvara geçirdim.

      Kimse beni hapse atamazdı unuttunuzmu ? akıl hastasıyım ben. Kızın son defa daha kafasını yere çarpıyordum.tabiki belimden tutup beni çekmeselerdi. Tanrım herkes niye bu kadar aptal. O çocuk aptal,şu kız da aptal,Hatta bugün çok aptal bir gün,sonuçta bende aptalım. Herneyse. Sinirle arkamı döndüğümde o çocuğu gördüm ımm şı Isaac olanı. 

-"ne var ?"

-"Sakin ol aşkım hastaneye getirildiğini duydum ve hemen buraya geldim" 

      "AŞKIM" kelimesi birtek bana mı itici geldi acaba ? 

-"Aşkım deerkeen ? Bana bak olum bulaşmayın bana ya ben iyiyim böyle git git istemiyorum salağa bak yaa o kadar zaman ortaya çıkma sonra "ben senin sevgilinim" hee bok vardı da gittin dimi ?"

      Söylenirken bir yandan da küçük hastane odasında bulunun turuncu kanepenin üstünde hırkamı üstüme geçiriyordum. Sonunda sustuğumda derin bir nefes alarak arkamı döndüm. 

-"bana bak her kimsen gerçekten uğraşamam seninle o yüzden benden uzak dur"

        saçımı son kez düzeltip kendimi odadan dışarı attım. Bu kadar sorunlu giden hayatımda birde onunla uğrşamazdım. 

-"Hey hey bir saniye!"   sesin geldiği yöne döndüğümde "O" nu gördüm..

-"Merhabaaa ve hoşçakal" 

-" Bi teşekkür etmiycekmisin ?"

-"Ne için? "

-"Seni hastaneye getirdim ya hani ?"

-"Yoo etmiycem her aklı başında insan yapardı bunu tabi insansa yanii hoşçakal" 

-"Ben Vİncent bu arada. Hani beni aramak falan istersen diye işte bu da numaram"

-"Seni niye arıyım ben ?"

-"Bilmem ki belki ödevleri sormak istersin sınıf arkadaşım.Neyse buradaki işim bitti. Şimdi hoşçakal." 

 -"Dur dur dur bidakika ne dedin sen az önce ?"

-"hoşçakal ?"

-"ondan önce"

-"şimdi ?"

-"Bana bak bela mısın nesin oğlum sen git az ötede yaşa git git"

-"ŞŞT herkesi kendinden uzakllaştırıyosun yapma bunu "

-"Sanane be sanane abim misin babam mısın sevgilim misin nesin sen ?"

-"SEn sen çok konuşuyosun ufaklık. Ben benim kim olduğumu bilsen.. Senin eve gitmen gerekmiyo mu ?"

-"AAAA diyene bak ufaklıkmış. Sıçarım senin ufaklığına hayatımı siktiniz."

-"laflarına dikkat et minik"

-"Bu kadar yeter mümkünse görüşmeyelim."

            Hiç havalı bir çıkış yapıcağınız zaman ayağınız kaydıda yere düştünüz mü ? Cevabınız hayırsa denemelisiniz. Hele bu ultra sorunlu çocuğun önünde. Rezil falan olmadım ki  banane ki . Ayağa kalkp yoldan geçen bir taksiyi durdurdum. Taksiye bindiğimde evin adresini söylediğim ve koltuğa yaslandım. Evet millet kim evdeki 3. Dünya savaşı için heyecanlı ?