MEMORABLE- 9. Bölüm

43 1 0
                                    

  oylayıp votelerseniz sevinirim :)) 

       -HAPPY-

           Okula geç kaldığımı farkettiğimde adımlarımı daha da hızlandırdım. Elimdeki kitaplarla düşmemeye çalışarak okulun merdivenlerini çıkarak kapıyı ittirdim. Dolabıma ulaştığımda etrafımda kimsenin olmamasını fırsat bilerek kıçıma kadar gelen pantolonumu yukarı doğru çekiştirdim ve dolabımın kapağındaki aynadan yararlanarak kıpkırmızı rujumu dolgun dudaklarıma sürdüm. Ruju dudaklarıma yedirmek içi birbirlerine bastırarak gülümsedim. Çalan 2. zil ile birlikte kitaplarımı kaptığım gibi biyoloji sınıfına ilerlemeye başlamıştım.

        Sabah sabah biyoloji olur mu demeyin. Gerçekten biyoloji dersini seviyorum ve açıkçası tek başarılı olduğum ders bu. Sınıfa girdiğimde dibimden geçen kağıttan uçağa gülümsemeye çalışarak cam kenarı,en arka sırada olan yerime ilerlemeye başladım. kucağımdaki defterleri masaya koyarak dizlerimi kendime çektim ve etrafı izlemeye başladım.

      Öğle arasında Isaac ile buluşmayı hiç istemiyordum. Vincent'ın dediği şeyler de aklımı karıştırırken yanaklarımı şişirerek saçlarımı kabarttım. Tanrım bana yardım et. Isaac ne kadar yapmacık ise Vincent bir o kadar sevimli ve sempatikti en azından bana karşı. Belkide Vincent'dan geçmişim hakkında birşeyler öğrenebilirdim. Ama bunu 1 kere sormuştum ve bakışları gerçekten korkutucuydu. Öğretmenin sınıfa gelmesi ile dizlerimi indirdim ve dersi dinlemeye başladım. Bir de öğle arasının çabuk gelmesini beklemeye...

             Edebiyat dersinin bittiğini haber veren zil çaldığında derin bir nefes aldım. Nihayet öğle arası olmuştu. Sınıftan çıktığımda Isaac beni bekliyordu. Ona doğru yürürken bir kol tarafında durduruldum.

-"Vincent ? Derste yoktun"

-"Nereye gidiyorsun Happ Hemde onunla"   

-" Sadece kahve içicez hem bu seni ilgilendiriyor çünküü ?"

-"Arkadaşımsın. Ve o piç senin arkadaşlığını bırak sesini bile hak etmiyo"

-"Şey Vincent kolumu bırakır mısın ?"

-"Dün dediklerimi unutma Happy sakın!"     sinirle arkasını döndüğünde duvara bir yumruk geçirip koridor boyunca ilerlemeye başladı.

      Önüne çıkan kişiler hızla kenara çekilirken Vincent'ın bilinen ününü bir tek benim bilmediğimi farkettim. Isaac'a doğru yürüdüğümde gülümseyerek kolunu girmem için bana uzattı.  Koluna bir bakış atıp yürümeye başladım. Umarım bu bok kırığı bir şeyler biliyordur.  

         Kahveleri alıp masaya oturduğumuzda Isaac konuşmaya başladı..

-" Seninle arkadaşımın doğum günü partisinde tanışmıştık. O kadar güzel bir elbise giymiştin ki. Etrafına bakıp tanıdık bir yüz arıyordun arkadaşını gördüğünde yanına gidip kocaman bir sırıtmayla arkadaşına sarıldın. Ve benim olduğum tarafa dönerken kızıl buklelerin uçuştu. Göz göze geldiğimizde ise kıpırdayamadık. Evet dedim Evet Isaac işte ilk görüşte aşk adamım. O günden sonra seninle görüşmeye başladık. Bu hafıza kaybın ise Vincent ile tanıştıktan sonra olmuş diye duydum. Yapamadım Happ senin öldüüne kendimi inandırmışken sensizliğe alışmışken tekrar toparlanamazdım. Toparlanamazdık. Sen benim aydınlık yanımdın..."

-Sen benim aydınlık yanımsın melek. Kimseye göstermediğim bensin. Kimseyle paylaşmadığım aşkımsın-

           Isaac'ı dinlemeyi bırakmış ve kafamın içindeki seslere odaklanmıştım. Demek biri vardı. Sesi çözemesemde biri vardı. Isaac anlatmaya devam ederken gözlerimi kapattım ve daha çok şey hatırlamayı diledim..

-Beni değiştirdin melek. Kötülüğümü ve geçmişimi sen sildirdin bana-

      Evet işe yarıyordu ama Isacc'ın sesi sayesinde tam hatırlayamıyordum kahvemi masamda bırakarak ayağa kalktım.

-" Evet biri vardı. Aşk vardı. Ama o sen değilsin Isaac ! Üzgünüm bir dahakine daha aptal birini bulmalısın" 

       Masadan kalktığımda rahatlamıştım. Sanki içimdeki gerçek ben onunla konuşmayı bırakın onu görmek dahi istemiyordu. Derin bir nefes alarak bir taksi durdurdum ve sahile gitmesini istedim. Öğleden sonra ders vardı evet. Ama derse girecek kadar iyi hissetmiyordum kendimi. Araba durduğunda parayı uzatıp indim ve denize doğru yürümeye başladım buz gibi esen rüzgar beni kendime getirirken daha fazla şey hatırlamak için yere oturdum ve kendimi zorladım. Yaklaşıyordum. O kişiyi bulmalıydım. Hayatımın eksik parçasını bulmalıydım. 

MEMORABLEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin