Bolum 10

49 7 0
                                    

Sahne 78/ Manastır Önü/ DIŞ GÜN
Ruhat eski bir yapının bahçe avlusunun dışında arabasını park eder. Burası çok eski bir manastırdır. El kesme taşlardan örülmüş kalın duvarlı geniş avlusuna demir parmaklıklı yüksek kapıdan girilen bir mekan. Ruhat demir kapıya yaklaşır kapıyı açmaya çalışırken kapı kolayca gıcırdıyarak açılır. İçeriye bir göz atar ve girer.

Sahne 79/ Manastır-Avlu/ DIŞ GÜN
Ruhat etrafa bakınır.
RUHAT: Kimse yok mu?
Diye seslenir, cevap alamaz, içeri doğru yürür. Kamera geniş avluyu tarar. Asırlık ağaçlarla kaplıdır. Ruhat manastıra doğru biraz daha yürüdüğünde ilerde düzgün taranmış saçları beline kadar dökülü arkası dönük küçük bir kız çocuğunu görür.Çocuğa seslenir. 
RUHAT: Kızım bakar mısın?
Der ama kız ona bakmaz ve ilgisizce yürür.
RUHAT: Hey kızım dur biraz.
Kız yine durmaz hızla yürümeye devam eder. Ruhat kararlı bir şekilde arkasından yürür.
RUHAT: Korkma kızım bir şey soracağım.
Kız yine durmaz manastıra doğru yürümeye devam eder.Kız önde Ruhat arkada manastırın kapısına kadar ard arda yürürler. Kız manastırın kapısının önünde durur. Arkası hala dönüktür. Gerilimin zirve yaptığı anda Ruhat kızın omzundan hafifçe tutacağı anda 1 metre boylarındaki kız kendiliğinden ona doğru döner.  Ruhat korku ve dehşetle geri sendeler ayağı takılır ve yere düşer. Arkasını dönen küçük kız sandığı kişi çocuk falan değil 100 yaşlarında korkunç görünüşlü bir koca karıdır ve acayip bir şekilde ona bakmaktadır. Ruhat'ın şaşırıp kaldığı anda manastırın kapısı açılır.
Ruhat kapıya doğru bakarken yerden kalkar içerden bir  ses işitir.
RAHİBE: Buyrun birini mi aradınız?                     
RUHAT: Afedersiniz yetkili kişiyle görüşebilir miyim?                                  
RAHİBE: Ne istiyorsun?                                      
RUHAT: Nasıl söylesem bilemiyorum benim buraya gelmemi istediler.
O sırada kapı yavaşça açılır içerden 50-55 yaşlarında bir Rahibe çıkar.
RUHAT: Afedersiniz fazla vaktinizi almayacağım.                                        
RAHİBE: İçeri buyrun.
Rahibe kapıyı aralar.
RUHAT: Teşekkür ederim ama bu kim?
Arkasına baktığında kız  çocuğuna benzeyen yaşlı kadın ortalıkta yoktur.
RAHİBE: Kimden söz ediyorsunuz?                               
RUHAT: Az önce çocukmuş boylarında yaşlı bir teyze vardı.                                       
RAHİBE: (Uzun uzun Ruhat beye bakarak) Hayır burada öyle biri yok.Ruhat tekrar arkasına şöyle bir bakar, çok ürkmüştür ve içeri girer.

Sahne 80/ Manastır- Koridor/ İÇ GÜN
Manastırın içi loş ve esrarengizdir. Rahibe elinde   tuttuğu şamdanla büyük salona doğru yürür. Ruhat merakla sağına soluna bakarak ilerler.

Sahne 81/ Manastır-Salon/ İÇ GÜN
Salonun ortasına gelince rahibe durur. Geniş klasik kanepelerden birini işaret eder.
RAHİBE: Buyrun oturun. Bay....                                
RUHAT: Şey afedersiniz adım Ruhat. Şaşkınlığımı mazur görün.
Ruhat bir rahibeye bir duvarlara birde kanepeye bakar yavaşça ve ürkekçe oturur. Rahibe esrarengiz bir şekilde ona doğru bakmaktadır.
RAHİBE: Buyrun sizi dinliyorum.
Ruhat tereddüt ederek cebinden kralın sembol maskotunu çıkarır rahibeye verirken.
RUHAT: İşin aslını sorarsanız buraya ne için geldiğimi bilmiyorum.
Rahibe maskota bakar bir müddet bekler ve alır.
RAHİBE:Gel benimle.
Diyerek üst kata yönelir.

Sahne 82/ Manastır-Merdivenler/ İÇ GÜN
Rahibe elinde şamdan olduğu halde geniş merdivenlerden  üst kata doğru yürür, bir an durur Ruhat'ın gelmediğini         görür, takip etmesini ister bir tavırla yürümeye devam eder.Ruhat arkasından yürür.

Sahne 83/ Manastır- Üst Koridor/ İÇ GÜN
Rahibe önde Ruhat arkada uzun koridorun sonundaki  dip odanın önüne gelirler. Rahibe kapıyı açar.
RAHİBE: Gelin benimle.
İçeri girerler.

Sahne 84/ Manastır-Oda/ İÇ GÜN
Odanın uç kısmındaki eski bir sandığın önünde duran rahibe sandığı açar. İçinde küçük bir kutu çıkarır. Kutunun içinden deri bir nesneye yazılmış not çıkar. Alır Ruhat'a verir. Ruhat okumaya çalışır.
RUHAT: Bu hangi dilde yazılmış?
Rahibe gözünün ucuyla nota bir bakar.
RAHİBE: İbraniceye benzettim ama emin değilim.
RUHAT:Teşekkür ederim. Yeteri kadar yardımcı oldunuz.Diyerek odadan çıkar. Rahibe arkasından derin derin bakmaktadır.

Sahne 85/ Manastır Merdivenler/ İÇ GÜN
Ruhat'ı merdivenlerden inerken görürüz. Avluya doğru ilerler.

Sahne 86/ Manastır Avlu/ İÇ GÜN
Ruhat avludan giriş kapısına doğru yürür. Kapıya yaklaşır dışarıya çıkacakken bahçenin ilerisindeki ağaçların dibinde çocuğa benzettiği çirkin yaşlı kadını görür bir müddet bakışırlar. Havalı tır kornasıyla irkilir. Dıştaki yoldan bir tır çekicisi geçerken görülür. Kornasını çalar Ruhat tırın kornasından ürker. Bir an tırın arkasından bakar sonra tekrar ağacın altına bakar. Yaşlı kadın yine kaybolmuştur.
Ruhat iyice korkmuştur. Ne yapacağını bilmez halde elindeki nota bakar.

Sahne 87/ İrfan Hoca Ev-Salon/ İÇ GÜN
İrfan hocanın notu incelediğini görürüz.
RUHAT: Hocam hangi dilden not?                               
HOCA: İbranice ama farklı bir lehçede yazılmış.
Hoca bir müddet daha notu inceler.
HOCA: Elektronik eşya tamir eden bir dükkandan söz ediliyor notta. Kasabanın girişinde anladığım, kadarıyla.         
RUHAT: Evet hocam Şirre'nin girişinde böyle bir dükkan görmüştüm.Ruhat hocayla bakışır.

Uğrama film senaryosuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin