Mavi 18 yaşındaki bir kız. Annesi Mavi kücükken öldü. Babasıda Annesi ölünce başka biriyle evlenmek zorunda kaldı ve üvey Annesi Maviyi hic sevmiyor. Ama sonra Mavinin hayatına biri giriyor ve hayatı değeşiyor...
Sabah uyandığımda yine Meriçle aramıza koyduğum yastıklar yoktu! Sanki gece ucuyo yastıklar! Hemen kalktım ve elimi, yüzümü yıkadım. Sonra herzamanki gibi kapı caldı. Actığımda kahvaltımız gelmişti. "Günaydın" dedi Otelde calışan bir Erkek. Bende hemn gülümseyerek "Günaydın" dedim ve kahvaltıyı içeriye koymasını söyledim. Erkek odadan cıktıktan sonra Meriç "her erkeği odana alma istersen!" Dedi sinirlice. "Ne demek istiyosun!" Diye bağırdım. "Anlayan anlar! Birdaha 'odama' erkek almazsan iyi olur" dedi ve lavbonun kapısını carparak lavboya girdi. "Senin derdin ne ya!" Diye bağırdım arkasından. Hemen üzerimi değeştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lonrada hava sıcak olduğu icin ince bol, kahve rengi bir pantol. Üstünede göbeği acık desenli bir T-shirt giyinip kapıyı carpıp cıktım. Resmen sürtük demek istedi bana! Ben artık o odada 1 dakika bile duramam. Sürtükler nerde? Barda. Hemen kantinde kahvaltımı yapıp otelden cıktım. Resmen gide bileceğim bir Bar arıyodum. Zaten annem, daha doğrusu üvey annem benden nefret ediyo. Babam ise o kadını secti! Gercek annem ben büyümeden beni bırakıp gitti. Artık ölsem ne yazar! Diye düşündüm. Isız bir sokağa girdiğimde tırstım. Ama banane! Üstümü kapatarak hızlıca sokaktan cıkmaya calıştım. Sonra karşıma Bar cıktı. İsmi 'Dola Bar' dı. İlk bi kendime sordum 'eminmisin Mavi? Bunu yapacakmısın?' Sonra aklıma Meriçin dedikleri geldi ve yine gaza gelip girdim bara. İğrenc kokuyodu burası. Resmen içki kokuse ve sigara dumanından öle bilirdim! Hemen bir masya oturdum. 2 dakika sonra bir garson geldi ve ne içmek istediğimi sordu. Bira istedim bende! Malım cünki! Biram geldiğinde bardağı elime aldım ve bir yudum ictim. Birden "iiii" dedim kendi kendime. Midem bulanmıştı! İğrencti tatı. Hemen kalktım ve lavboya doğru koştum. Elimi ve yüzümü yıkayıp lavbodan cıktım. Daha dorusu Bardan cıktım! Hava karakmıştı bile. Ve sokaklarda tuhaf tuhaf erkekler bana bakıp gülüyolardı. "Allahım sen yardım et" deidm sesizce. Birden biri kolumu cekti ve "Nerye güzellik?" Dedi beni incelerken. "Bırak beni" dedim ve kolumu kurtarıp koşmaya başladım. Erkekte peşimden koşuyodu ve "burdan cıkış yok güzellik" dedi. Sonra tabi yakaladı beni. "Ne istiyosun?" Diye sacma bir soru sordum. "Seni! Bir geceliğine" dedi. "Ben gecelik değilim" diye bağırdım. "Vayy zor elede edilenleride cok severim." Dedi ve üzerime doğru yürüdü. Tamam bu hayatımın son günüydü herhalde....
