•Bölüm 7•

48 4 0
                                    

Sabah uyandım Doğa uyuyordu aşağıya inip kahvaltı hazırlayayım dedim. Ateş mutfakta elinde kahve camdan dışarıyı izliyordu.

Vücudundan arta kalan yerden kar yağdığını görebiliyordum. Tezgaha geçip çay suyunu koyarken arkasını dönüp beni gördü ve günaydın dedi. Bende günaydın dedim. Yanıma gelip yardım edeyim dedi. Tam gerek yok diyecektim ki aklıma Doğanın söyledikleri geldi ve "Olur." Deyip gülümsedim. Yüzünde şaşırmış bir ifade vardı oda gülümsedi.

"Dolaptan kahvaltılıkları çıkartabilirsin." O kahvaltılıkları çıkarırken bende patates kızartması hazırladım. Patates kızartması bitince de yumurta haşlayayım dedim. Yumurta almak için dolaba doğru 1 adım atmıştım ki Ateşe çarptım.

Yüzlerimiz ilk kez bu kadar birbirine yakındı gözlerini hiç bukadar yakından görmemiştim. Gözleri... o kadar güzeldi ki. Sonsuza kadar orada onlara bakabilirdim sanırım tabii içeriye birden Meriç girip "Vay aşk kuşları sabah sabah bu ne enerji?"deyip pis pis sırıtmasaydı...

Gıcık şey ışte ne olacak. Ateşi hemen ittim. "Yukarıya çıkıp kızları uyandıracağım. Sizde dolaptan yumurta alıp pişirin." dedim.
Meriç:"Ne oldu Yaren benden mi utandın yoksa?"

Meriçe bir ölümcül bakış atıp yukarıya çıktım. Önce Cansu ve Nehiri uyandırdım. Sonra da Doğayı uyandırdım baya uyuşuktu başta ama aşağıda olanları anlatmaya başlayınca gözleri fal taşı gibi açıldı ve malum bakışlarını attı bende sinirlendim her zamanki gibi... Beraber aşağıya indik ve kahvaltı yaptık.

Aslında Ateş ve Meriç bugün gidecekti ama telefon çekmediği için yardım çağıramadılar bizim pazar günü döneceğimizi bildikleri için 1 gün daha kalıp beraber döneriz dediler... Cansu baya sinirlendi ama Doğa sırf Ateş kalsın diye tamam kalın beraber döneriz dedi ölümcül bakışlarıma aldırmadan...

Kahvaltıdan sonra etrafı topladık ve dışarı çıkıp gezdik kızlarla onlar evde kaldı.

Baya dolaştık ormanda sohbet ettik yavaş yavaş hepimiz eski halimize dönüyorduk Cansu hariç ne kadar belli etmemeye çalışsa da hala psikolojisinin kötü olduğunun farkındaydım.

Hava kararmaya başlamıştı bizde eve doğru yola çıktık.

Eve vardığımızda geldiğimiz araba kapının önünde değildi.
Doğa:"Ne yani arabamızı alıp döndüler mi?"
Nehir:"E telefon çekmiyor yardım da çağıramayız nasıl döneceğiz biz yarın?"

Evin ışıkları da yanmıyordu. Bizi bırakıp geri mi dönmüşlerdi "Hava çok soğuk kızlar eve girelim yarın buluruz çaresini hem belki markete falan gitmişlerdir... " dedim.
Cansu:"Aynen ya bende çok üşüyorum hadi eve girelim..."
Eve girdik ama bir sorun vardı ki elektrikler yoktu?
Nehir:"Kızlar ben korkmaya başladım!"
Yaren:"Korkacak birsey yok Nehir elektrikler gitmiş işte dur telefonun fenerini açayım."deyip açmamla yerde kırmızı ve her tarafa dağılmış sıvı şeyi görmemiz bir oldu..
Nehir:"Hala korkmadığına emin misin Yaren?"
Yaren:"Evet korkmuyorum bence kan falan değil bu ketçap dökmüşlerdir aşağıdan şartelleri kapatıp arabayı da gittiklerini sanalım diye başka yere çekmişlerdir."
Doğa:"Tamam da bunu neden yapsınlar ki?"
Yaren:"Eğlenmek için neden olacak? Hadi bodruma inip açalım ışıkları?!"
Cansu:"Ya biz gelmesek Yaren cidden korkuyorum."
Yaren:"Of tamam ben açarım."
Nehir:"Seni bekliyoruz burada!"
Yaren:"Tamam!"

Hızlı hızlı yürümeye başladım. "Yapay" kan damlaları depoya kadar ilerliyordu. Bunu onların yaptığını biliyordum bu yüzden korkmuyordum. Ama nedense kalbim yerinden çıkacakmış gibi atıyordu...

Bodrum kapısına yaklaşınca yavaşladım önce biraz bekleyip sakinleştim sonra da kapıyı açtım.

Fenerle etrafıma bakarken Ateşi bodrumun ortasında kanlar içinde gördüm. Başında Meriç dikiliyordu elinde kanlı bir bıçak... Hayır Meriç bunu yapamazdı değil mi en yakın arkadaşına bunu yapamazdı! "Meriç!"dedim arkasını döndü ve bana "Ona senden uzak durmasını söylemiştim Yaren!"
"Ne? Sen neden bahsediyorsun"

Meriç dönüp yüzüme baktı sonra bana doğru yürümeye başladı kalbim deli gibi atıyordu. Ama Meriç sadece yanımdan geçip merdivenlerden çıktı.

Ateşin yanına koştum "Ateş iyi misin Ateş!"diye bağırmaya başladım. Ama konuşmuyordu sadece gözlerimin içine bakıyordu...

Küçük Bir İpucu Öleceksiniz!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin