Sabah kalktığımda Ateşi birden karşımda görünce irkildim. Korktuğumu anlayınca hafifçe gülümsedi.Dün akşam olanlar aklıma gelince niye karşımda durduğunu anladım. Hala o mavi gözlü çocuğun kim olduğunu deli gibi merak ediyordum.
Ayağa kalktım ve kahvaltı hazırlayacağımı söyleyerek aşağı indim önce üzerimi değiştirdim
(Siyah tayt uzun asker yeşili sweatshirt)Ardından aşağı inip kahvaltıyı hazırlamaya başladım. Ateş de aşağı inmişti bana yardım etmeye başladı.
Ateş:"Iyi misin?"
Yaren:"Sayılır. Ateş o kimdi kim böyle birşey yapmak ister ki."
Ateş:"Şüphelendiğin kimse yok mu?"Laf dalaşları sayılmazsa kimseyle kavga etmezdim. Zaten biri bana karışmadığı sürece kendi halimdeydim.
İyice düşündükten sonra "Hayır."dedim. "Belkide sorunu benle değil sizledir."
Ateş:"Sanmıyorum öyle birşey olsaydı sana değil bize zarar verirdi."
Yaren:"Orası da doğru..."
Ateş:"Belki de hırsız falandır."
Yaren:"Düşündüm de ben pek aç değilim size afiyet olsun."
Ateş:"Olmaz akşam da birşey yemedin zaten."
Yaren:"Canım yemek istemiyor."
Ateş:"En azından birşeyler atıştır. Yada dur."dedikten sonra tezgaha döndü ve ekmeğe nutella sürdü. "Al sen seversin."dedi bana uzatarak.Nutellaya asla hayır diyemezdim bu yüzden yemeye başladım "Sen nerden biliyorsun nutella sevdiğimi."
Ateş:"Bilmem..."Yemeye devam ederken masaya yaslandım.
Ateş çok tuhaf bir çocuktu ne zaman ne yapacağını asla kestiremezdim. Ben bunları düşünürken siyah bir kupayla süt getirdi ve yanıma masanın üzerine bıraktı.
"Çikolatayı çok seversin ama en sevdiğin karam ve beyaz çikolata, oreoyu da çok seviyorsun, dondurmaya bayılıyorsun bazen komaya gireceğini düşünüyorum günde 4 kere yediğin bile oluyor, müzik dinleyerek koşu yapmayı seviyorsun, sesin güzel ama müzik söylemiyorsun, hayvanlara aşırı önem veriyorsun özellikle köpekleri çok seviyorsun, çocukları hiç sevmiyorsun, simetri hastalığın var, en sevdiğin ders matematik,pek makyaj yapmayı sevmiyorsun ama rimel sürmeden dışarı çıkmıyorsun bildiğim kadarıyla yani hiç rimelsiz görmedim, nikeı çok seviyorsun, tatlı yapmayı seviyorsun, korku ve gerilimle alakalı her şeyi çok seviyorsun, bir kıza göre baya cesaretlisin aslında, yazdan nefret ediyorsun, inatçısın ve çok sinirlisin sinirliyken ne yaptığını bilmiyorsun sakinleşmek için de sahile gidiyorsun ve baya iyi keman çalıyorsun..."
Bunları nerden bildiği hakkında en ufak fikrim yoktu.Ve ne diyeceğimi de bilemiyordum aslında "Dondurma rekorum 4 değil 9" dedim gülümseyerek.
Başını yere eğerek gülümsedi. Bana kendimi sorsalar bu kadar iyi anlatamazdım.
Ben Ateşi onun beni tanıdığı kadar tanımıyordum belki de ona dalaşmaktan vaktim kalmıyordu. Nutellalı ekmeğimle sütümü bitirdikten sonra Ateşe teşekkür ettim.
Kulaklığımı ve telefonumu alıp yürüyüşe çıktım. Aslında amacım yürüyüş yapmak değil o çocuğun kim olduğunu öğrenmekti. Ormana doğru yürümeye başladım ve tam dün bıçaklandığım yerde bir kağıt buldum."Buraya geleceğini biliyorum kim olduğumu deli gibi merak ediyorsun değil mi, ama merak etme yakında öğreneceksin oyun daha yeni başlıyor Yaren. Soluna bak!"
Tüylerim ürpermişti kafamı sola çevirince aynı kişinin koştuğunu gördüm ve zaman kaybetmeden koşarak onu takip etmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Bir İpucu Öleceksiniz!
Misterio / Suspenso"Hikayenin %50si yaşanmış olaylara dayanıyor." Hiç birşeyden haberi olmayan 4 kız ipuçlarını çözmeye başlar acaba ipuçlarının onlara anlatmaya çalıştığı şey ne?