Multimedya = Utku Batur
Gözlerimde bir ağırlık vardı. Yüzümde gezinen tüy kadar hafif birşey yüzünden gözlerimi açtım. Başımda manyak mafya dikilmiş ellerini yüzümde gezdiriyordu.
Aras "Günaydın sevgilim. Hadi kalk artık bugün evleniyoruz. Daha saçın falan yapılacak. Gerçi sen böyle de güzelsin. Fakat böyle gelinliğini giymek istemezsin değil mi?" dedi.
Gözlerimi kocaman açıp hızla yataktan kalktım ve mafyaya döndüm. Ciddi mi lan bu?
"Ne evlenmesi? Ne gelinliği? Ne saçı başı? Manyak mısın sen? Hoş benimki de soru, tabiki manyaksın. Bak ben evlenmek istemiyorum. Daha 18 yaşında gençliğinin baharında bir kızım."
Aras "Bugün beni sinirlendiremezsin. Çünkü bugün sen benim karım olacaksın. Hem istersen benimle laf dalaşına girme. Her halükarda ben kazanırım. Şimdi kalk ve elini yüzünü yıka. Daha sonra aşağıya gel." dedi. Alnımdan öptü ve odadan çıktı.
Tekrar kaçmaya kalkamam. Çünkü dün delirmiş gibiydi. Az daha bekaretimi manyak bir mafyaya veriyordum. Sevmiyorum işte sevmeyeceğim de.
Hemen yataktan kalkıp odanın içindeki banyoya girdim. Aynaya baktığımda kendimden korktum. Saç baş dağılmış, göz altlarım morarmış, ağlamaktan gözlerim hem kızarmış hemde şişmişti. Aras'ın beni böyle görmesinden sonra soğumasını beklerdim. Niye soğumuyor bu adam benden? Hala evlenmek diyor adam. Elimi ve yüzümü yıkayıp odaya geri döndüm.
Makyaj masasının üstünden bir toka alıp saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Daha sonra odadan çıktım. Merdivenlerden aşağıya inerken bazı adamlar ve korumaların telaşla bir şeyler ile uğraştıklarını gördüm. Merdivenleri tamamen indiğimde Utku, Aras ve dün beni arabasına alıp buraya getiren adam salonda oturmuş birşey konuşuyorlardı.
Utku? Ben ona gösteririm. Adımlarımı hızlandırıp yanlarına gittim. Hepsi bana dönerken Utku mahçupça bana bakıyordu. Sinirle Utku'ya bakmaya devam ettim. Aras'ın sinirli sesini duyunca ona döndüm.
Aras "Fazla bakıştınız. Yeter bu kadar. Hadi kahvaltı edelim. Daha çok işimiz var." Bugün üstümde ayrı bir sinir vardı. Sanırım özel günüm yaklaşıyor.
Hazırlanmış masaya baktığımda hiç yiyesim gelmedi. Bu normal değil. Cidden normal değil. Normalde benim Aras'ları beklemeden oturup öküz gibi tıkınmam lazımdı. Hepsi otururken ben hala ayakta bekliyordum. Utku'nun yanına doğru hareket ederken Aras kolumdan tutup yanına oturttu.
"Ee Utku nasılsın?" Diye sordum imalı imalı. Tam Utku konuşacaktı ki Aras atladı ortaya.
Aras "Lan bana bile sormuyosun. İkinizi de gebertirim lan. Beni delirtmeyin." dedi. Sinirle ona döndüm.
"Sana ne oluyor? Senle konuşan kim? Hem sana niye soracağım ki? Neyimsin benim?" dedim.
Aras "Bugün kocan oluyorum." dedi. Hırsla ayağa kalktım.
"Öyle bir şey olmayacak. Seninle evlenmeyeceğim. Ölürüm yine evlenmem seninle." Daha sonra Utku'ya döndüm.
"Sen zaten benimle oyun oynadın. Arkadaş gibi yaklaştın bana. Meğer sırf bu manyak için yaklaşmışsın yanıma." dedim. Bu sefer dün beni buraya getiren adama döndüm. İsmini hala bilmiyordum.
"Sen ise... sende beni kandırdın. Dün beni buraya getirdin. Yeter ya yeter. Yemin ediyorum gebermek istiyorum artık." diye bağırdım. Aras sakin olmak istercesine nefesler alıyordu.
Aras "Poyraz ve Utku siz gidin." dedi.
Poyraz "Abi sakin ol."
Utku bana 'İyi halt yedin' der gibi bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESARET
Teen FictionKızın suçu adamın ilgisini çekip kendine aşık etmesiydi. Ama bunu yaparken ne adamın farkındaydı, ne de başına bela aldığının. Adam için yaş önemli değildi. Ne olursa olsun MEYRA onun kadını olucaktı. MEYRA AKSOY artık MEYRA BATUR olucaktı. Onu gö...