BÖLÜM10#SENDE MI?

220 54 4
                                    

Cerenle eceye gidip ecenin gönlünü aldık.Ece o kadar iyi niyetli bir insan ki asla kin tutamıyor, ama o kişiye küserse kin tutmuş gibi yapar ama doğrusu ece küsmüyor. Hem de hiç bir  zaman. Allah onu bütün kötülüklerden korusun.

Cerenle canerin olayı da daha  fazla büyümemesi için dua ediyorum. Caneri sevmesem de, Ceren benim bir nevi öz olmasa da kardeşim. Ben onsuz asla yapamam. Kardeşlerden en küçüğü olabilirim kardeş kelimesini de pek bilmem ama o, o kelimeyi bana öğreti. Ne kadar anlam içerdiğini bana her gün gösterdi. Her yıkladığım da beni ayağa kaldırdı. Elim de olsa Ceren'imi kendi öz kardeşim yaparım. Kendi soyadımı veririm. Vücudunda ki o ponpalanan kanı kendi kanım yaparım. Ama bazı engeller bunu engelliyor. Olsun ama damarların da gezen kan benim kanım olmasa da içinde ki sevgi benim kardeşliğime yetiyor.

Cerenle Canerin birlikte olmasını dört gözle bekliyorum. Çünkü Ceren Caner'i elde etmek için yapmadığı şey kalmamıştı. Ama yanlış anlamayın kötü anlamda demedim sadece Caner'i sevgilisinden ayırıp kendisini sevgili yaptı. Gerçekten tam bana layık bir kanka...

Ben mi? Ne mi yapıyorum? Şuan arabamla tesislere gidiyorum. Oguzhan'la biraz konuşmak istiyorum. Açıkcası yüz ifadesini merak ediyorum. Kesin çok üzülmüştür.Bende Ece gibiyim kendi duygularımdan daha çok karşı tarafa üzülürüm. Ne olursa olsun ama bi Ece kadar olamam.

Yaz havası insanı araba da bile sıcaklatıyor.Üstüme çubuklu formamı giyip altıma da siyah kot pantolon giydim. Saçlarımı at kuyruğu yaptım. Belki böyle daha az sıcaklarım.

Umraniye-Beykoz arası 21 dakkika olsa bile trafik o kadar yoğun oluyor ki sanki bir asırlık yol gibi oluyor.Ama sonunda trafiği yenip tesislere gelmiştim. Arabamın ön gözünden parfümümü alıp üstüme sıktım. Aynadan kendime bakıp gülümseme şekilleri denedim. Denerken biri ses verdi.

"Sen...seni ben bir yerden tanıyorum...heh şimdi hatırladım. Sen şu kaptanın ki değil misin?" Kaptanın ki?

"Kaptanın ki? Pardon?"

"Sen şu Oğuzhan Özyakup'un sevgilisi degil misin? 2 aya yakın çıkmıyor musun?"

"Hayır ben sevgilisi değilim arkadaşıyım. Ve onu görmeye geldim. Ayrıca sen kimsin ki ben sana hesap soruyorum. Ya sabır, hadi yoluna kardeşim!" Son söylediklerim biraz yüksek sesle çıkmıştı.

"Desenize Oğuzhan Özyakup emin eller de! Ayrıca bilgiler için saol, döner döner yine kullanırım" diyip ses kaydetme cihazını kapattı. Tekrar bana dönüp "unutma onda para bol ve her karıya para verir bir gecelik için, sen sen ol bunlara inanma aklından gir burnundan cik ama bir gecelik olma. Şeyma subaşı ve acun ılıcalı gibi 4 sene sonra evlensende evlen o soyadı aldıktan sonra her bokuna bile kona bilirsin" dedikleri şaşırtmıştı. Arkasını dönüp gitti.

"Sen ne diyorsun be adam? Dediklerini kulakların duyuyor mu? O Oguzhan Özyakup diye gözü kör degil" diyip arabadan indim. Ve o hala amansızca hızlı bir şekilde yürüyordu. Ben yürümeye başladım. "Dur... dursana be... şşş len kime diyorum...dursana kardeşim... dur lan... son kez dur diyorum... durmuyor musun? Tamam!" Diyip koşa koşa adamın üstüne zıpladım. Adamı yere düşürdüm.

"Sana 'dur' demedim mi dangalak?"

"Çekil üstümden be deli!"

"Çekilmiyorum! Var mı diyeceğin?"

"Evet var kalk üstümden!"

"O ses kaydını bana ver ve özür dile(!)."

"Vermiyorum da dilemiyorum da!"

  Yaşantımın Maestro'su Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin