Yüzüm anlamış beni yalandan bir neşe......
Peşinden koşmayı denedim, ama olmadı değişmiş yollar,izini bulamadım........ (SANCAK)
#############################
Genç kız zorla da olsa "evet" dediğinde -yine zorla- imzalar atılmıştı ve evlenmişlerdi. Ardından imam gelip nikahı kıymıştı. Genç kız her ne kadar hiç birini istemese de dinine önem veren birisi olduğu için imam nikahı kıyılırken zorluk çıkarmamıştı. Genç kızın bir kez daha içi acımıştı. Nasıl olurdu da bu noktaya gelmişlerdi. Oysa dün gibi hatırlıyordu genç kız, Fırat'la geçirdiği her ânı.. Sabredecekti. İsyân etmek ona göre değildi. Düşünceleri Samet'in genç kızın bileğinden sertçe tutmasıyla son buldu. Hızlı adımlarla onu üst kata çıkardı ve yatak odasına götürdü.
-"Burada burnumun dibinde duracaksın. Şurada yatacaksın." Diyerek çenesiyle genç kızın arkasındaki koltuğu gösterdi. Özellikle seçildiği belliydi koltuğun. Görünüşü bile sert olduğunu gösteriyordu. Ama umrunda değildi genç kızın. En azından onunla aynı yatağı paylaşmayacaktı ya bu da yeterdi genç kıza. Genç adam konuşmasına devam etti.
-"Eğer kaçmaya kalkarsan.. Bunun bedelini en ağır şekilde ödersin!"
Genç kız bu sözler karşısında korksa da belli etmedi.
Ardından Samet odadan çıktı. Genç kız odada yalnız kalınca koltuğa oturup dizlerini karnına çekip başını dizlerine yasladı tekrar düşüncelere boğuldu.. Boğuldukça ağladı. Bitmiyordu gözyaşları.. Ağladıkça ağlayası geliyordu. Yaşayan ölüden farksızdı.. O adam bebeğini, yaşama sebebini almıştı ve hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu..
•••
Genç kız o pozisyonda ne kadar ağladığını bilmiyordu. Ama etrafa bakınca akşam olduğunu anladı ve gidip elini yüzünü güzelce yıkadı. Ve aşağı indi. Salona baktığında genç adamın hala gelmediğini fark etti. Ve mutfağa gitti. Karnı çok acıkmıştı. Oradaki hizmetçiye
-"Bana bir şeyler hazırlar mısınız?" Dedi. Hizmetçi başını olumsuzca sallayıp;
-"Maalesef. Samet Bey'in kesin emri. Yemeklerinizi kendiniz yapacaksınız. Ayrıca yemeklerinizi burada yiyeceksiniz. Haa bir de unutmadan günde sadece bir öğün yemek yeme hakkınız var."
Genç kız içinden bir 'ah' çekti.Bir öğünle nasıl duracaktı ki? Hoş şu sıralar adam akıllı iştahı da yoktu ama.. Neyse ki yemek yapmakta iyiydi. Hemen kendine bir şeyler hazırladı ve yedi. Tabii bulaşıkları da yıkamayı unutmadı. Genç adamsa çoktan eve gelip yemeğini yemeye başlamıştı. Samet'e fark edilmemeye çalışarak odaya çıktı. Koltuğa uzandı. Kararlıydı genç kız.. Kaçacaktı buradan. Sonucu ne olursa olsun deneyecekti.. Böyle daha ne kadar devam edebilirdi ki? Daha sonra dışarıdan adım sesleri duyduğunda Samet'in odaya yaklaştığını anladı. Hemen arkasını dönerek gözlerini sıkıca yumdu genç kız. Samet'in yüzünü dahi görmek istemiyordu. Genç adam odaya girdi. Nehir'in uyuma numarası yaptığını anladı ve;
-"Uyuma numarası yaptığını biliyorum aptal." Dedi. Genç kız cevap vermedi. Samet'te konuşmayı burada kapattı. Ve giyinme odasına girip üstünü değiştirdi. Genç kadın adamın odadan ayrılması üzerine yataktan kalkarak bir an önce nasıl kaçarım diye düşünmeye başladı. Düşüncesini kapıyı calan selin bozmuştu. "Abla ben seni merak ettim. O yüzden geldim. Rahatsız ettiysem özür dilerim."dedi.
Nehir karşısında bütün kötülüklerden uzak masum kıza bakarak
"Yok canım ne rahatsızlığı ıyki geldin bende burda delirmek üzereydim."
Genç kız ablası gibi gördüğü nehir'e acıyordu. Çünkü o bu kadar masum bir insanın Samete ne kötülük yaptığını düşünüyordu ama bir kanıya varamıyordu. Meraklı bir kız olduğu için merakını yenik düşerek nehir'e :
"Abla neden seni esir tutuyor Samet bey seni."
Genç kadın,bunu birinden duyucanca daha da kötü olmuştu. Çünkü bununla hergün yüzleşiyordu. Genç kadın her ne kadar bu durumu kabullenmek istemiyordu ama artık yavaş yavaş umudunu yitiriyordu. Genç kadın hep Fırat'ının bir yerlerden çıkacağına inanıyordu. Hep umudu ortaya çıktığı an kadının hep birşeyler olup içindeki 1 parça olsun kalan umudunu kaybediyordu. Nehir'in gözleri dolmaya başlamıştı. Selin ise genç kadına hadsizlik ettiğini düşünerek kadına:
"Özür dilerim abla hadsizlik yaptım lütfen affet beni merakıma yenik düştüm tekrar özür dilerim ben daha fazla rahatsız etmeyeyim. "diyerek. Kapıya doğru ilerledi tam kapıyı açacağı sırada genç kadın:
"Yok Canım estağfurullah hadsizlik falan yapmadın. Gel otur yalnız kalmak istemiyorum" diyerek genç kızı çağırdı.Selin yaptığından utanmıştı. Nehir'in yanına giderek :
"Abla benim bunu sormam terbiyesizlikti. Çok özür dilerim."dedi. Genç kadın, ise kızın kendine haksızlık yaptığını düşünüyordu bu yüzden kıza:
"Bu kadar abartmana gerek yok canım. Hem ben kızmadım. seninle konuşmak bana iyi gelecektir. O yüzden ben sana anlatayım gel canım." Genç kız aslında çok merak ediyordu ama bunu söylemeyi tekrardan cesaret edemiyordu. Bu yüzden Nehir'e:
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZALE-İ AŞK
Teen Fiction"Başka bir şekilde,başka bir anda,başka bir hayatla karşılaşsaydık sana aşık olabilirdim Nehir."dedi kadına bu kadar çektirdiği acılardan sonra adam.. "Başka bir şekilde ya da başka bir hayatla karşılaşmış olsaydık da senden nefret ederdim Samet."...