"FAZLASIYLA SEN BİRİKTİ...(SANCAK)
HAYALLER DUALARA EMANET....
*************&&&&&***************
"Nehir'im bir kızımız olsun senin gibi ve güzel bakan ne dersin."dedi genç adam yanında ki güzel gözlü kadına.
Nehir dizlerinde ki sevdasına öyle içten tebessüm etmişti ki demesine gerek kalmadan adam anlamıştı kadının "İNŞALLAH" dediğini.
"Bende senin gibi her an etrafındakileri koruyup kollayan bir oğlumuz olsun derim. Sen ne dersin Fırat'ım?"
Bu seferde kadın anlamıştı adamın tebessümünden "İNŞALLAH" dediğini.
İki aşık birbirine bakıp bu sefer özgürce "İNŞALLAH" demişlerdi. Ve birbirlerine söz verdiler. "Bir ömür böyle birbirlerine bakacaklarına dair."
"Ne demek doğuma az kalmış doktor."
Genç adam şaşırmanın on kat
yüz kat fazlasını yaşıyordu nasıl oluyor da hamile olurdu kadın.
"Samet Bey eşiniz yedi aylık hamile bir kızınız olucak."
Adam genç kadına baktığında yüzündeki ufak bir tebessümle elini karnına koyduğunu gördü. Adamın sinirleri zaten olduğundan fazlaydı bu tablo daha da sinirlerine dokunmuştu. Sinirle doktora dönüp;
.
"Nasıl lan bu bebek düşmüştü. Nasıl yedi aylık oluyor. Hem karnı da hiç şişmedi. Yanlış görmüşsün doktor. Bir daha bak.
Doktor yumuşak ve naif bir sesle konuşmaya başladı.
"Yanlış görmedim Samet Bey isterseniz sizde bakın"diyerek eliyle ultrason cihazını göstermişti. Daha sonra sözlerini devam ettirdi.
"Bazı hamile adaylarımız kilo almadan süreç geçirebilir. Düşme konusunda ise ikiz bebekleriniz varmış biri düşmüş diğeri ise çok güçlü ki tutunmuş hayata."
Genç adam sinirli bir şekilde Nehir'e dönerek konuşmaya başlamıştı.
"Dışarıda bekliyorum hemen gel."deyip kapıyı açıp sert bir şekilde kapatmıştı.
Doktor tebessüm ederek Nehir'e dönüp;
"Yalnız kaldığımız iyi oldu. Size sormak istediğim birkaç soru var şöyle geçelim"
diyerek koltuğu işaret edip kendi yerine geçmişti.
Nehir'de geldiğinde konuşmaya başladı.
"Şu geçen süreçte hiç mi anlamadınız hamile olduğunuzu sonuçta özel durumunuzu olmamışsınızdır bunu anlamanız lazımdı."
Nehir kafasını kaldırıp doktora bakıp konuşmaya başlamıştı.
"Ben stresten, sıkıntıdan gecikmiştir diye çok sorun etmemiştim.
"Peki hiç mi bulantınız olmadı?"
"Nadiren ancak çok uzun süreli değil.
"Peki. Nehir Hanım size geçmiş olsun. Sorununuz olursa her zaman gelebilirsin. İyi günler.
Genç kadın Doktorun uzattığı eli tutarak;
"Herşey için teşekkürler. Size de kolay gelsin."
Doktor sevecenlikle
"Ne demek işimiz."
Nehir gülümseyerek kapının kulpunu açıp dışarı çıkmıştı.
Dışarı çıktığında Samet'i görmemişti kadın.
Bir süre bekledikten sonra genç kadın aradığım fırsat elime geçti düşüncesiyle etrafa bakarak çıkış kapısına doğru ilerledi. Genç kadın dışarı adım attığında tanıdık ses gelmişti. Nehir kendine doğru yaklaşan adama
"Ne?"demişti.
Genç adam sabır dilercesine konuşmaya devam etmişti.
"Nereye gidiyorsun sen?"
Genç kadın "Sence"diyerek.
Genç adamın sinirini an be an attırıyordu.
"Bana kaçıyorsun gibi geldi."
"Çok zekisin."
Genç adam sinirle karısının elini acıtacak şekilde sıkıp konuşmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZALE-İ AŞK
Novela Juvenil"Başka bir şekilde,başka bir anda,başka bir hayatla karşılaşsaydık sana aşık olabilirdim Nehir."dedi kadına bu kadar çektirdiği acılardan sonra adam.. "Başka bir şekilde ya da başka bir hayatla karşılaşmış olsaydık da senden nefret ederdim Samet."...
