"KAYBEDİLEN AŞKA..."

495 133 9
                                    

Çizemediğim,kaderimizi sildiler..... 🎶🎶

Gidişinle,dertleşemem dur...🎶🎶🎶

Kış günlerinin yeni yeni kendini meydana göstermeye başladığı bir günde genç kadın evde pencerenin önüne oturmuş eşinin gelmesini bekliyordu.
Genç kadın, çok heyecanlıydı çünkü bir yıllık evliliklerin meyvesi olacaktı. Bugün arkadaşlarının ısrarıyla bir test almıştı. Testi yaptığında umutla beklediği pozitif sonucu çıkmıştı. Nehir, Allah'a bir kez daha şükretti. Çünkü Fırat'ta Nehir'de evlerine küçük cıvıltılı seslerin olması için hergün Allah'a
dua ederek uyuyup uyanıyorlardı. Nehir, içinden demek ki nasip bugüneymiş diye geçirdi. Daldığı hayaller aleminden kapının çalınmasıyla çıkabildi. Kocası olduğunu tahmin ederek heyecanla kapıyı açtı. Karşısında bir polis gördügünde ufak çaplı bir şaşkınlık yaşadı daha sonra kendi toplayarak kendini bekleyen polise döndü.
"Buyrun memur bey kime bakmıştınız?" diyerek memurun ağzından çıkan kelimeleri dinlemeye başladı.
"Fırat yalçın'ın eşi misiniz?" Nehir korkuyla heceleyerek
"e-evet benim " dedi
"eşiniz bir silahlı saldırı sonucunda hayatını kaybetti."
diyerek genç kadının göz yaşlarının akmasına izin verdi. Nehir'in bir anda dünyası başına yıkıldı. Biraz önceki sevinçli halinden şimdi eser kalmamıştı. Fıratsız ne yapardı Nehir, yirmi yıldır olmayan ailesi,daha dünyaya gelmemiş çocugunun babası ve aşkını ilk ve tek yaşadığı adam olmuştu Fırat.

Bugün genç kadının kocasını kaybedeli tam 2 hafta olmuştu dile kolay ama Nehir'e sanki bir asır gibi gelmişti. Kadın, kocasına o kadar alışmıştı ki kocasının yokluğunda ne bir yudum su ne de bir parça ekmek yemişti. Arkadaşları, "Doğmamış çocugunun ne günahı var onu aç bırakıyorsun." desede Nehir, her seferinde "istemiyorum" deyip yolladı. Iki haftadır kapandığı odadan bir kere bile adımını atmamıştı. Ne geleni gördü ne gideni herkes hamile olduğu için birşey olacagından korksada ellerinden birşey gelmedi. Odanın kapısı açıldığında içeriye Nehir'in kardeşi gibi gördüğü arkadaşı melek girmişti. Melek ağlamaktan göz altları şişmiş,yanakları kızarmış arkadaşına bakarak:

"Nehir, biliyorum yaşadığın kolay değil ama bebeğin için savaşmalısın. Fırat'a çok alıştın biliyorum ama karnında o minik ondan kalan tek parça onun için savaşmalısın sen güçlü bir kızsın Nehir. Kocanının seni izliyor olduğunu düşün ve doğacak olan çocugunu senin gibi bir anneye bıraktığı için yattığı yerde huzurlu olmasını istemez misin."

Genç kadın, bunu yapabilecegine inanmadığı için arkadaşına dönerek:
" Yapamam melek ben Fırat'a bu kadar çok alışmışken onun yokluğunu görmezden gelerek savaşamam gücüm yok buna biliyorum bebeğim olacak onun için ayakta kalmam gerekiyor ama bunu yapabilecek gücüm yok melek."

Genç kadının arkadaşı arkadaşının söylediklerine inanamayarak:
"Ne yani nehir bu kadar çok bebegin olmasını isterken aldıracak mısın?

Nehir, ne yapacağını bilmediği için sadece"bilmiyorum" diyerek gözlerini yere dikti.
Melek, ise böyle birşey yaparsa ilerde pişman olacağını bildiği için arkadaşına:
"Saçmalama Nehir böyle birşey yapamazsın sen Allah'ın verdiği bir canı nasıl alacaksın hem ne demişler her bebek nasipiyle gelir."

Nehir bir anda düşününce böyle birşeyi yapamayacagına kanaat getirdi bu yüzden:
"Haklısın Melek benim Allah'ın verdiği bir canı alma gibi bir hakkım yok bu yüzden bende her hamile bir kadın gibi çocuğum için elimden geleni yapıcam."
Genç kız arkadaşının böyle birşey yapmayacağını duyunca hızla arkadaşına:
"Hadi o zaman bir annenin yapması gerektiği ilk şeyi yapalım doktara gidip bebeğinin durumunu ögrenelim."
Nehir, kafasıyla onaylamakla yetindi.

Evden çıktıklarında Nehir bir an önce gidip gelmek istiyordu. Bu yüzden ilerden gelen taksiyi işaret ederek arkadaşına gösterdi. Taksiye bindiklerinde Nehir başını cama yaslayarak gözünü kapattı ve düşünmeye başladı. Aklında hep aynı kelimeler dönüyordu. "Kocana ihanet ediyorsun nehir o öldü seninde ölmen gerekiyor.
Genç kadın bu sözlere inanmak istemiyordu ama bir yanı ihanet ettiğini söylüyordu. Genç kadın, ne zaman kendini iyi hissetmeye başlasa hep Fırat'ın yokluğu meydana çıkıyordu şimdi de öyle olmuştu Nehir'in arada kesilen ağlayaşı tekrar kendini gösterdi hıçkırarak ağlamaya başladığında arkadaşı Nehir'e sarılarak:

İZALE-İ AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin