İZALE-İ AŞK

"YOKLUĞUNDA..."

Özlemimde hasretimde bırak içimde kalsın........................................................

Onunla sanki herşey mümkünmüş gibi,sanki yaşamaya değermiş gibi.........
(SANCAK)
........................................
Sevmeye engel değildir ölüm,ayrılık. Biz ne aşklar biliriz sevipte kavuşamamış,ölüpte doyamamış,görüpte sarılamamış. Buna kader mi deriz alın yazısı mı denir bilinmez ama tek bir gerçek vardır. Gönülden sevenler unutulmaz. İşte Fırat'la Nehir'in aşkı sonsuza dek sürecek olan aşktır.

###########

Genç kadın, uyandığında nerede olduğunu anlayamadı. Etrafı biraz daha göz gezdirdiğinde neler olduğunu hatırladı. Genç kadın hemen elini karnına götürüp bebeğinin varlığını hissetmek istedi. Bebeği için Allah'a yalvardı kadın ona bişey olmaması için. Tam dışarıdan yardım isteyeceği sırada içeriye Samet girdi. Kadın bu adamın suratına dahi bakmak istemiyordu fakat bebeğinin durumunu öğrenmek istediği için Samet'e
"Bebeğim yaşıyor mu."diyerek sordu.
Samet, istediği canları teker teker almanın verdiği mutlulukla konuşmaya başladı:
"Kocandan kalan tek parça bebeğin yok artık"
diyerek genç kadının gözlerinden eksik olmayan gözyaşlarının akmasına izin verdi.

Nehir buna inanmak istemiyordu,hayattaki tek dayanağı olan günahsız bebeğinide kaybetmişti. Fıratından kalan parçayı kaybettiğinde anladı kadın artık bu dünyada yalnızdı. Nehir, karşısında bütün herşeyi yapan adama nefretle bakarak içinden geçen tüm nefretini kusmaya başladı"
"Ne istiyorsun ya bizden biz sana naptık ilk kocamı öldürdün hiç bir günahı yokken günahı olsa dahi sen Allah'ın verdiği canı nasıl alabildin? bir çocuğu babasız bıraktın ama yetmedi günahsız daha dünyaya gelmemiş bebeğimide aldın ne kaldı daha alıcak bizden beni de öldür bende kocamla bebeğimin yanına gideyim"dedi.
Samet,ise Nehir'i sırıtarak dinledi.

Yaptıklarından pişman olmamış bir halde konuşmaya başladı.
"Seni öldürmeyi düşünmüyorum,seninle daha iyi planlarım var."deyip kadının karşısındaki tekli koltuğa oturdu.

Nehir, adamdan kurtulmak için çabalıyordu ama adam ona seninle daha iyi planlarım var diyordu.Genç kadın sinirle
"İmdatt polis yok mu katil var" diyerek bağırmaya başladı. Adam ise hiç rahatsızlık duymuyordu çünkü burası Samet'in babası İsmail Bey'in yaptırdığı özel aslan hastanesiydi. Kadın, sustuğunda adam gülerek ayağa kalktı
"Istediğin kadar bağır seni duyan olmaz olsa dahi sana yardıma gelmezler." diyerek kadının bir parça umudunu da yerle yeksan etti.
Genç kadının, ağlayışı artık hıçkırıklara dönmüştü. Samet tekrardan konuşmaya başlayacağı sırada içeri doktor girdi. Doktor 1.70 boyu civarında alımlı güzel bir kadındı. Kadın Nehir'e dönerek

"Nasılsınız Nehir hanım" dedi.

Nehir, ise cevap vermemeyi tercih etti. Genç kadın, bu kadının suçu olmadığını biliyordu fakat konuşmak istemiyordu. Doktor, tekrar konuşmaya başladı.

"Nehir hanım tekrardan geçmiş olsun. Samet bey söylemiştir maalesef ki bebeğinizi kaybettiniz. Samet bey merdivenlerden düştüğünüzü söyledi. Düştüğünüzde tam karnınız üstüne düşmüssünüz sanırım zaten ilk aylar olduğu için düşük tehlikesi vardı. Bu yüzden bebeğiniz darbe aldığı için düşük yapmışsınız."
Genç kadın, adamın
merdivenlerden düştü dediğine inanamayarak konuşmaya başladı:

"Yalan söylemiş o size bebeğim merdivenlerden düşerek ölmedi. karnıma tekme attı öyle öldürdü. Yalvarıyorum size yardım edin bu adam kocamı da öldürdü lütfen polisi arayın yardım isteyin yalvarıyorum size."dedi.
Samet doktora dönerek

"Bunu yapmayacağını ikimizde biliyoruz değil mi? Kocanın yaptıklarını polise anlatmamız istemezsin değil mi?" diyerek kadını tehtid etti. Hangi kadın, göz göre göre kocasının suçlarının ortaya çıkmasını isterdi ki. Doktor, Nehir'e dönerek:
"Özür dilerim nehir hanım yapamam beni affedin."deyip dışarı çıktı. Genç kadın, ise kapanan kapının ardından kaderine boyun eğdi.