Üşürsen sana hırkamı vermem,hırkan olurum..... (SANCAK)
######*****####*******####
Hala aynı yerde misin bilmiyorum ama ben hala sendeyim... (SANCAK)&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&&
"Hadi artık Nehir"
"Tamam geldim."dedi kadın. Bugün her zaman olduğundan daha mutluydu kadın. Çünkü artık sevdiği adamın ailesiyle tanışacaktı. Fırat Nehir'i almaya gelmişti. Fırat belli etmese de o da en az Nehir gibi heyecanlıydı. Eşim olacak dediği kadını bugün ailesiyle tanıştıracaktı. Şu ana kadar iki kız arkadaşı olmuştu adamın ama onları bu denli çok sevmemişti. Adam "iyi ki"dedi."İyi ki Rabbim Nehir'i karşıma çıkardı"diyerek Allah'a şükretti bir kez daha. Nasıl şükretmeyebilirdi ki adam. Karşısında Melekler kadar masum duran Nehir'i gördüğünde. Kadın beyaz dizinin biraz daha altında bir elbise giymişti. Adam sevdiği kadının elini tuttu ve gözünün içine bakarak
"Seni bana verene şükürler olsun."dedi adam..
Kadın dinlediği şarkıdan kalan cümleyi söyledi adama:
"İki dünyada da Cennetimsin."dedi.
Fırat kadının alnına bir buse kondurup kapıya doğru ilerlemeye başladılar. Nehir arabada ilerlerken her dakika başı Fırat'a "beni beğenirler mi?" "Beni severler mi?"diyerek heyecanını belli ediyordu. Adam ise karşılık olarak her seferinde tebessümle
"Aşkım merak etme benim seni sevdiğim kadar onlar da seni sevecekler"diyordu. Kadın adamın verdiği cevaptan memnun olup önüne dönse de çok geçmeden yine soru sormaya başlıyordu. Sonunda eve geldiklerinde Fırat kapıyı çalarak Nehir'in heyecanını yatırmak için elini sıkıca tutmuştu . Kapıyı açan kadın hiç beklemeden Nehir'e sıkıca sarılmıştı. Genç kadın hiç beklemediği tepki karşısında ilk şaşırsada çok geçmeden o da karşılıklı vermişti.
Genç kadın adamın babasıyla da tanıştığında ilk defa aile sıcaklığını hissetmişti.********
Nehir'e aile sıcaklığını Yalçın ailesi vermişti. Kayınvalidesi ve kayınbabasını kendi anne ve babası gibi görmüştü kadın. Onlarda Nehir'i kendi kızları gibi görmüşlerdi. İşte genç kadın o aile sıcaklığı özlüyordu. Canından çok sevdiği kocasını arıyordu kadın. Her gün tanımadığı insanlar tarafından şiddet görmeyi özlemiyordu Nehir. Tabi özleyemezdi kadın her gün birinden tokat yediği için.Yaşlı kadın Nehir'e vurduğu anda içeri Ahmet girmişti. O da her ne kadar kadını sevmese de annesinin bu yaptığını onaylamamıştı.
"Anne ne yapıyorsun?"
"Sen karışma Ahmet"
Genç kadın Zehra Hanım'ın suratına bakarak hiçbiriy söylemeden kapıya doğru ilerlemeşti ki. Yaşlı kadının
"Kaç tabi hemen."demesiyle genç kadın arkasına dönerek.
"Artık anladım ki insanlıktan nasibini almamış olanlarla muhattap olmam saçma birşeymiş".diyerek tekrardan yoluna devam edecekti ki bu sefer yolunu durduran Ahmet olmuştu.
"Biz insanlığı katil insanlardan mı alıcaz. Eğer öyleyse dünyanın çivisi çıkmış.. "
Genç kadın böyle birşey beklemediği için biraz duraklamıştı. Nehir'in içinden ben katil değilim"diyerek. Avaz avaz bağırmak gelmişti ama bunu kendi lehine çevirerek.
"Bence de bir katilden insanlık almayın. Hatta o çok sevdiğin abine söyle bir katille aynı evde kalmasın."dedi..
O sırada içeri Samet ve İsmail Bey girmişti."Noluyor burada?Bir gittiniz bir daha gelmediniz."
Nehir kendine Hakim olamadı.
"Kardeşin bir katille aynı evde kalmak istemediğini söylüyor ben de ona ne yapabilecegini söylüyorum."dedi.
Zehra Hanım
"Oğlum artık şu kıza ne yapacaksan yap artık. Şu kızın suratını görmek istemiyorum.""Anne siz karışmayın bu işe ve bir daha da muhattap olmayın şununla."
Zehra Hanım'ın tam konuşacağı sırada Ahmet daha önce davranıp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İZALE-İ AŞK
Novela Juvenil"Başka bir şekilde,başka bir anda,başka bir hayatla karşılaşsaydık sana aşık olabilirdim Nehir."dedi kadına bu kadar çektirdiği acılardan sonra adam.. "Başka bir şekilde ya da başka bir hayatla karşılaşmış olsaydık da senden nefret ederdim Samet."...