"SENSİZLİKTEN KAÇIYORUM.."

115 25 2
                                    

Karanlığa boğuldum,ay ışığım dönmedin mi..(SANCAK)

O sonbahar seni son kez içime çektim,
O gün bugündür hiç ısınmıyor ellerim....(SANCAK)

##############

Gözünü kapatasın ki nerede olduğunu göresin,
Kendini bilmelisin ki,başkalarını tanıyasın,
Elini açıp dua edesin ki,Rabbinin senin için ne kadar güzellikler yaratacağını bilmelisin,
Aşık olmalısın ki,her azandan 2 tane olupta sadece kalbinin bir tane olduğunu öğrenmelisin...
Gerçekten hiç düşündük mü Kulağımız iki tane,gözümüz iki tane,ayağımız iki tane,kolumuz iki tane de kalbimiz bir tane Yüce Rabbimin yarattıklarından sual olmaz fakat bence bir kalbimizin olması diğer kalbi gidip gönlümüzün efendisinde bulmamız içindir. Hani dersin ya ben buldum gönlümün efendisini diye ama gün gelir Sevdam dediğin kişi göz göre göre ellerinin arasından kayıp gider. Yüreğinde oluşan yumru bir türlü geçmez. Gözlerin görmez olur,kulakların duymaz olur,vicdanın işlemez olur,kalbin atmaz olur..
İşte Nehir'de hepsi vardı. Her geçen gün Fırat'a olan özlemi arttıkça,etrafında ki herşeyden soyutlanıyordu. Genç kadın, gözlerini yavaş yavaş açmaya başladı. Nehir ilk olarak nerede olduğunu anlayamadı fakat daha sonra neler olduğunu hatırladı. Genç kadın bağırmak istiyordu ama ağzını bağlamışlardı. Bu yüzden olabildiğince sandalyeden kurtulmaya çalışıyordu. Ama nafileydi. Çünkü genç kadının elini öyle bir bağlamışlardı ki Nehir ne kadar uğraşırsa uğraşsın çözemiyordu. O sırada kapı açılmıştı. İçeri 27 yaşlarında esmer bir adam girmişti. Genç kadın bu adamın kim olduğunu merak ediyordu. Bir yandan da ellerini çözmeye çalışıyordu. Adamın biraz daha kadına yaklaşıp ağzındaki bantı çıkardı. Genç kadın bir anlık refleksle çığlık atmıştı. Hızlı bir şekilde bantı çıkardığı için Nehir'in yüzü acımıştı. Ama bu acı genç kadının yüreğindeki yaradan hafif değildi. Ve hiçbir yaradan da hafif olamazdı kalp yarası.Nefes alamadığı anda nefes veremeyecek
Ağladığında yaşını silemeyecek,
Sevdiğinde sevgine karşılık veremeyecek bir yar olması ne fayda aşık olmaya. Ama kalp denilen organ dinlemiyordu kişiyi. Yani herşey kalbimizin elindeydi. O seni yönlendiriyordu. Bir insan vazgeçmek istediğinde vazgeçemezdi. Kalp ne Zaman müsaade ederse o Zaman vazgeçebiliyordu insan. Genç kadın daldığı düşüncelerden adamın konuşmasıyla çıktı.
"Samet Aslan'ın herkesten Sır gibi sakladığı karısı. Önce bir tanışalım dimi. Senin adın Nehir Aslan olmalı.
Genç kadın bu adamın amacını merak ediyordu. İsmini nereden biliyordu bu adam genç kadının. Nehir adamın sorusunu es geçerek kendi sorusunu sordu.
"Niye kaçırdın beni,kimsin sen."

"Öğrenirsin öğrenirsin ne de olsa artık buradasın. Tabi Kocan gelip seni bulmazsa. Pek sanmıyorum ama."diyerek sırıtmaya başladı.

Genç kadın sinirli bir halde adama:

"Niye kaçırdın beni,kimsin sen dedim."

Adam kadının sinirlenmeye başladığını farketmişti. Yani kim olsa farketmezdi ki. Bu durumda kim gülerdi ki. Genç kadın esir tutulduğu yerden kaçırılmıştı. Belki de buna sevinmeliydi. Ama genç kadın bu adamdan korkmuştu. Kötü birşey yapabileceğini düşünüyordu. Belki de bu düşüncesinde haklıydı kadın. Ya da haksızdı,adama anlatsa belki ona yardım ederdi.

"Aaa nehir sinirlenme ama sonra bana kocan bana kızar" dedi ve kahkaha attı.
Daha sonra devam etti.

"Peki madem beni çok merak ediyorsun söyleyeyim kim olduğumu. Aslında beni kocanın şirketinde görmüş olman gerekiyordu ama gözlerin Kocandan başka birini görmüyor galiba. Neyse adım Selim inan."

"Niye kaçırdın beni."

"Ah be güzelim güzel olduğun kadar da safsın. Senin kocan olacak o herif ben düşmanım. Biraz mantıklı olursan anlarsın. Dostum olsa seni neden kaçırayım. Ve seni kaçırmanın sebebi de kocanın biraz canını yakmak olabilir mi sence?"

İZALE-İ AŞK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin