Babam evi aldıktan bir ay sonra taşındık. Hala kolileri açmakla meşgulüm, niye buraya taşındğımızı hala anlamıyorum ben Floridadan memnundum bütün arkadaşlarım orada Christina, Emilie onları çok özleyeceğim.
Babam ses tellerini yırtarak beni kahvaltaya çağırıyordu. Bitkin bir şekilde aşağı inip "Diana neyin var senin böyle?" diyince babam direkmen aynaya bakmaya gittim. Resmen üstümden fil ordusu geçmiş gibiydim gözlerimin altı mor ve şiş saçım dağalmış bir biçimdeydi. Saçımı toplayıp babamın yanına gittim tapağıma ismini bilmediğim bir şey koyuyordu "baba bu nedir böyle?" dedim gülümseyerek. "Yeni bir şeyler deniyorum, zehirlenmezsin merak etme" diyip gülümsedi bende kıkırdayıp yaptığı yiyecek gibi şeyi yemeye koyuldum.
Babam önüme geçmiş sırıtıyordu bende ona sırıtıyorudum "Yolun aşağısında ki okula başvurdum pazartesi günü yeni okuluna gideceksin" dedi. Yemek boğazımda kalıp öksürmeye başladım babam hemen ayağa kalkıp su almaya gitti "al tatlım, iyi misin?" başımla onayladım "baba buradaki okula gidemem, oradaki hiç kimseyi tanımıyorum beni dışlayacaklar, yeni gelen çömez olacağım" dedim ama pek ikna olmuşa benzemiyordu. "Tatlım yapma böyle annenden sonra değşiklik ikimiz içinde iyi olacak, belki eski okulunda ki gibi olmayacak, daha iyisi olacak, ama buna izin verirsen" dedi. Annem diyince akan sular durur. Ne yapacağımı bilmeden babama kafamı salladım. Kahvaltı denilen şeyi bitirdikten sonra bulaşığımı yıkadım.
Babamı öpüp yukarı çıkacakken kapı çaldı. Bize, yeni komşularına, tanımadıkları insana gelmişlerdi şaşırdım. Babamı kapıya koşarken görünce kendimi tutamayıp güldüm, ergen gibi sevgilisi gelmiş kapıya koşuyormuş gibi görünüyordu. Onu böyle mutlu görünce bande mutlu oluyordum. Kapıyı açtığı an tüğlerim diken diken oldu o çocuk, bakakaldım.
Birden babamla ikisi kahkaha atarak gülmeye başladılar acaba ne konuşuyorlardı. Yanlarına gittiğimde sustular çok ilginçti. "Şey efendim bugün çiftlikte parti veriyoruz sizde gelmek ister misiniz?" diye sorunca çocuk şaşırdım. İnsan niye tanımadığı birini çağırır ki partiye. Babam bu tanışma fırsatını kaçırmayacağını bildiğim için "tabii ki de geliriz evlat saat kaçta demiştin?" dedi babam. "20:00 da efendim iyi günler" dedi çocuk. Sonra göz göze geldik ve göz kırptı bana. Oha orada ağzımı açıp pişmiş kelle gibi yada şu şımarık kızlar gibi olacaktım ki kendimi tuttum ama ne yalan söyliyeyim eriyip bittim. Çocuğun arkasından onu inceledim poposu çıkıktı. Gayet seksiydi acaba kaç kızı birden götürüyordur diye düşünmeden edemedim...
