Bölüm 5

28 2 2
                                    

Ondan ayrılıktan sonra hızla eve girdim. Babam yatakta hala uyuyordu. Onu rahatsız etmeden yukarı çıktım. Üstümü değiştirip yatağa bodoslama atladım. Gerçekten çok yorulmuştum. Yatağa girdim gözlerimi kapatmaya çalışıyordum ama bir türlü uyuyamıyordum Travis'in gözleri önüme geliyordu. Bir süre sonra uykuya daldım.

Alarmın çalmasıyla yataktan fırladım. Banyoya gidip duş alıp dişimi fırçaladım. Kapı çalıyordu, babam açar umuduyla bekledim ama açan olmadı. Üstümde bornozla aşağı indim, kapıya yöneldim ki tüylerim gene diken diken olmuştu gelen kişiyi anladım. Üstümde bornoz vardı ya düşerse ne yapacaktım rezil olacaktım. Zil hala çalıyordu, başka çarem yoktu açtım. Travis karşımda durmuş beni süzüyordu.

"Selam güzel bornoz bu arada" diyip içeri daldı. Masanın üzerinden elma aldı havaya atıp tuttu bir kaç sefer.

"Selam" diye bildim kızarmıştım ilk defa bir erkeğin karşısına bornozla çıkıyordum. Baba mı saymazsak. İçeri onun yanına giderken, beyaz bi not kağıdı gördüm.

İş aramaya gidiyorum, okula geç kalma tatlım :*

Yazıyordu babamı seviyordum. Travis yanımda durup notu okumaya çalışıyordu.

"Baban iş aramaya gitmiş anlaşılan, evde tekiz, biz varız" diyip haylaz bir şekilde güldü ardından birde göz kırptı, gözümü devirip ona baktım gerçekten şirindi. Kendimi tutamayıp güldüm, hoşuma gitmişti. Hemde çok. Onu yatakta beraber hayal ettim, kafamı sallayıp o düşünceden kurtuldum. Hala bornoozla durduğumu fark ettim.

"Sana bir şey sorabilir miyim" dedim dünki olanları ona anlatacaktım. Yoksa anlatmamalı mıydım. Çok arada kalmıştım.

"Evet seni dinliyorum, eğer soyunmamı istiyorsan bunu sadece istemen yeterli" diyip güldü çeketini çıkarmaya hazırlanıyordu ki.

"Bilmiyorum biraz delice gelebelir, dün arabada giderken arabanın farı senin gözüne vurdu o an gözlerin ilk beyaz oldu sonra kırmızı," sözümü kesti.

"Eeee başka" tedirgin olmuştu. Çene kasları kasılıyordu.

"Ve ne düşünsem onun cevabını veriyorsun" dedim sonra gerçekten salak olduğumu zannettim böyle bir şey olabilir miydi. Gerçekten kafayı yemiş olmalıydım. "Eve geldiğim ilk günü seni burada gördüm ışık patlamasıyla yok oldun, sonra bayılmışım zaten, kafam hala acıyor." diye devam ettim.

"Deli olmalısın" diyip kafasını sallayarak kapıya doğru gitti. Kapıyı açıp çekip gitti. Kapı arkasından sert bir şekilde kapandı. Bu da neydi böyle, burada gerçekten tuhaf şeyler oluyordu. Ben bunu öğrenecektim. Bela nereye ben oraya...

KILANGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin