Travis'in neden öylece çıkıp gittiğini anlamadım. Bir şeylen saklıyordu, ve bunu öğrenecektim. Gerekirse her şeyi yapacaktım ama onun ne olduğunu yada ne yaptığını öğrenecektim.
Okula hazırlanmam gerekiyordu. İntihar sebebiydi, acaba İntihar Odasındaki gibi çocuk olsam babam ne yapardı acaba. Okula gitmesem babam durumu çakar mıydı, başka çarem yoktu gidecektim intihar odasına, öğretmenlere şimdiden kalem batırmak istiyorum. Hazırlanmak için yukarı çıktım. Dolaptan kot pantolon ve tişort buldum küçükte bir çanta aldım. Aşağıya indim anahtarımı aldım, bir tanede elma alıp converslerimi giyip çıktım. Travis'e uğrasam mı diye düşündüm iç sesim Saçmalama Diana oraya gidemezsin diyordu ama dinlemedim. Ama Travis gene kaçar mıydı acaba, o kaçarsa bende kovalarım diye düşündüm. Komşuma gitmeye karar verdim. Emin adımlarla yürümeye gayret gösteriyordum ama başaramıyordum, kalbimin sesini duyuyordum.
Merdivenlerden çıktım kapı kendiliğinden açıldı. "Şimdi sıçtım" diye fısıldadım kapıyı iterek daha çok açtım. Kitaplarda okuduğum gibi değildi, kitaplarda hep mutlu son olurdu ama şimdi iş biraz karışmıştı. Vücudum adrenalini şimdiden pompalamaya başlamıştı. İçeri adım attım etraf ne karanlık nede aydınlıktı. Korkuyordum neden bilmiyorum ama yüreğim ağzıma gelecekti sanki. Ölecek miydim acaba diye düşünmeden edemedim.
Bir çift göz gördüm bana bakıyolardı sadece gözlerini görüyordum. Kusacak gibi hissettim, kaçmam gerekiyordu ama ona doğru yürümeye başladım. Ne yapıyordum ben ölüme balıklama atlıyordum resmen, neden böyle bir şey yapıyordum ki. Yanına yaklaştığım da gözleri normale döndü. Aman Tanrım, bu gerçekten güzel ve acayipti.
"T-t-travis" dedim. Zorla konuşarak. Başını eğip salladı. Koşup sarıldım Aman tanrım aman tanrım ne yaptım böyle ben, kalbim çıkacakmış gibi atıyordu onun kollarında bana bir şeyler olmuştu. Oda bana karşılık verdi sıkıca kavradı beni, sıkarak kendine çekiyordu kendimi ona bırakmıştım. Sanki başka dünyalardayım gibi hissettim. İçimi sıcaklık kapladı. Ondan hiç ayrılmak istemiyordum, sonsuza kadar ona sarılabilirim.
Kulağına "Travis senden korkmuyorum" dedim. Titredi ve daha çok sarıldı. Bu gerçekten çok güzel bir histi kimsede bu hissi yaşayamayacağımı biliyordum. Beni iterek geri çekildi, hayal kırıklığına uğramıştım. Gözleri sudan parlıyordu, gözleri sulanmıştı.
"Diana yapma sonu iyi bitmeyecek nolur, bırak beni git buradan konuşma benimle muhattap olma nolur yalvarırım Diana" diye yalvardı. Acı çekiyordu, beni kaybetmek istemiyor ama buna mecbur gibiydi. Biraz düşündüm Travis değişik bir şeydi hiç bilinmeyen bir şeydi. Ona sırldığımda görmüştüm her şeyi.
"Ne olduğunu anlat, yemin ederim kimseye söylemem, söylersem,"
"Sakın o sözcüğü söyleme" diye çıkıştı. Kafamı eğdim artık ne yapacağımı bilmiyordum.
"Gitmemi gerçekten istiyor musun, beni bir daha görümemeyi istiyor musun söyle Travis söylesene lanet olası!!" ağlamaklı bir şekilde bağırınca sesim titredi. Ağladığımı anlamıştı. Ne yapacağını bilmiyor gibiydi. Ağlıyordum anca idrak etmişti niye ağlıyordum ki benden gitmemi isteyen biri için mi.
"Diana" diye lafa başladı ama sözünü kestim.
"Annen için üzgünüm, beni bir daha görmeyeceksin." diye demiştim. Bunu neden söylemiştim gururum yüzünden mi, gururumun ayaklarımın altında olduğu belliydi. Kapıya uzandım. Travis birden yanımda belirdi. Bağırmamak için ağzımı kapattı.
"Annemi nereden biliyorsun" diye çıkıştı.
"Gördüm" diyebildim ancak.
"Nerede gördün" dedi.
"Sana sarıldığımda gözümün önüne bir şeyler geldi. O andan beri her şey tuhaf gitti zaten" dedim. Tuhaf gitmemişti yani o yanımda olunca tuhaf oluyordu. Ne diye öyle demiştim ben.
"İzin verirsen bir daha karşına çıkmıcam ama ilk önce önümden çıkman lazım" diye çıkıştım. Yanından çekip gitmiştim. Kapı arkamdan sert bir şekilde kapandı. Travis arkamdaydı tam arkamda tüylerim diken diken olmuştu, nefesini boynumda hissediyordum.
"Peşimi bırama, her zaman etrafımda ol," Nefes aldı uzun bi süre sonra devam etti "Diana gitme nolur, beni bırakma" dedi o an hıçkırıkla ağlamak istiyordum ama kendimi tuttum, ona döndüm ve sıkıca sarıldım...