6. BÖLÜM

5 1 0
                                        

Etrafımızdaki ateşten çember yavaş yavaş yok olarak bir silüete dönüşüyordu. Gözlerimi büyüterek oraya bakıyordum. Yere kadar uzanan ateş rengi bir elbisesinin ardından yüzü belirdi. Ürkütücü olduğu kadar güzeldi. Athena dedikleri kişi bu olmalıydı. İyide kimdi bu Athena? En önemlisi de ondan neden bu kadar çok korkuyorlardı? 

Turuncumsu gözlerini bana dikip gülümsediğinde istemsizce tüylerim ürperdi. Bu da neydi böyle şimdi?

"Diana?" dedi kadifemsi sesiyle. Tanrım. Korkuyordum, çok korkuyordum.

"B-benim." diye fısıldadım.  Başını sallayıp gözlerini Justin'e dikti. Justin ise korkmak yerine şaşırmış gibiydi.

"Buraya neden geldiğimi biliyorsun Justin." dedi kadın. Justin başını eğip yumruğunu sıktığında burada ne boklar döndüğünü daha fazla merak etmeye başlamıştım.

"Güzel." dedi kadın.  "Sakın ona zarar verme." Kadın Justin'in bileğini tutup parmağını bastırdığında dumanlar çıktı ve Justin acıyla inleyip gözlerini kapattı. Parmağını çektiğinde orada oluşan ismim titreme katsayımı arttırmıştı. Bu ne demekti? Kadın bir anda bileğimi kavradığında çekmeye çalıştım ama izin vermedi.

"Rahat dur Diana. Canını yakmak istemiyorum." diye tehdit ettiğinde gözlerimi sıkıca yumup yapacağı şeyi bekledim. Bir anda bileğimin en derinlerinden hissettiğim yanma ve acı hissiyle çığlık attım. Çok fazla acıtıyordu. 

Gözümden bir damla yaş aktığında parmağının yokluğunu hissederek bileğime baktım. Justin yazıyordu. 

"Justin sana herşeyi anlatacak. Ağlama." dedi ve bir anda yok oldu. Sınıftaki tüm gözler Justin ile benim aramda giderken ben umursamadan Justin'e döndüm.

"Bu da ne demek oluyor Justin?"

"A-az önce. Biz.."

"Biz ne?!"

"Biz evlendik!" diye bağırdığında dudaklarım şaşkınlıkla aralanmıştı. Birşeyler söylemek istiyordum ama olmuyordu. Ne söyleyecektim? Şu boktan durumda ne söyleyebilirdim? Haberim olmadan evlendirilmiştim..sanırım. Avucumu ağzıma bastırıp koşarak sınıftan çıktım. Koşarak büyük koridorun sonuna geldim. Duvara yaslanarak yere kaydım ve bastırdığım hıçkırıklarımı bıraktım. Bu kadarı çok fazlaydı. Onca olan şeyden sonra bir de iki dakikada evlendirilmiştim. Fikrimi sormamışlardı. Bileğimi açıp 'Justin' yazısına baktım. İstemiyordum. Ondan nefret ediyordum ve onunla olmak istemiyordum. Henüz on sekiz yaşımdaydım. Evlenmek istemiyordum. Gerçi artık evlenmiş sayılıyordum. O kadın yüzünden. Sinirle elimi soğuk zemine vurdum. Ayağa kalkıp lavaboya doğru ilerledim. Buna bir son vermem lazımdı. Bitik durumdaydım.

-Justin'in Anlatımından-

Şaşkınlıkla adımlarımı kardeşim Jason'un yanına yönlendirdim ve oturdum. Bayan Madison olanlardan sonra şaşkınlıkla çıkıp gitmişti. Sınıftaki herkes bizim hakkımızda fısıldaşırken Jason'a sordum.

"Diana. Şu an onun ne düşündüğünü duyabiliyor musun?"

"Biraz uzaklaşmış sınıftan ama evet duyuyorum."

"Ne düşünüyor?" diye fısıldadım halsiz çıkan sesimle.

"Şu an koridorun sonunda. Yerde oturuyor. Ve düşünceleri.. Tanrım!"

"Ne oluyor Jason?"

"Justin koş! Çabuk kızlar tuvaletine git!"

"Neden Jason ne oluyor?!" diye bağırdım ayaklandığım sırada.

"Diana! Aynayı kırdı ve camını.."

"Sakın söyleme!" diye bağırıp koşarak sınıftan çıktım. Koridorun sonundaki kızlar tuvaletine koştum. Şu an ondan ne kadar nefret ettiğim umurumda bile değildi. Kendini öldürecekti. O ölürse ben de ölürdüm. Ona söylemesemde Athena bizi evlendirirken lanetlemişti de. Birbirimiz olmadan uzun süre yaşayamazdık. Ölürdük. Belkide şu an onu sırf kendimi düşündüğüm için kurtarmaya çalışıyordum ama onu kurtaracaktım. Lavaboya girdiğimde direk gözüme yerde oturmuş camı bileğine dayayarak ağlayan Diana ilişti. 

HAYALETLERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin