Uzun mesajlar iyi hissettirir.

Karanlık Geceler

Uykusuz geceleri vardır her insanın. Bazısı mutluluktan, içi içine sığmadığından uyuyamaz; bazısı ise ağlamaktan, düşünmekten, umursamaktan... Neden uykusuz kalan taraf, üzülen, düşünen, ağlayan taraf biz oluyoruz ? Neden en çok değeri biz veriyoruz ? Şöyle bir oturup düşünmek gerekirse umursamamak en önemli tek şey hayatta. Umursamayınca insan mutlu oluyor. Siz onu düşünürken kim bilir kaçıncı rüyayı görüyordur. Çok saçma değil mi en çok değeri veren kişinin gecelerce ailesinden gizlice sessiz çığlıklarla ağlaması? Gecenin sessizliği ve karanlığı bazen insanın en yakınım dediği kişiden bile daha sırdaş geliyor. Gece ne yaşadığın, neler düşündüğün, kimin için gözyaşı döktüğün o gecenin karanlığında kalıyor. Aslında geceler en yakınımızdan bile daha güvenilir değil mi ? Çünkü ben ne dostluklar gördüm ufak bir küslükte en yakınım dediği kişinin en ufak özeline kadar ötenleri. Bazen bir gece; En iyi dost, en iyi sırdaş, en iyi aile, en iyi huzur olabilir. Bir de şu çok çabuk elde edilen mutluluklarda bile gözyaşlarına bulananlar var. Hızlı atın b*ku seyrek düşer diye boşuna dememişler. Kolay elde edilen mutluluk, çok çabuk biter. Mesela şöyle düşünün; Okuldan eve yürüyerek dönüyorsunuz. Kulağınızda kulaklık ve peşpeşe çalacak olan en sevdiğiniz 5 şarkı ve toplam süresi 5 şarkının 30 dakika. Sizin eve varış süreniz ise 15 dakika. Fakat yolu uzatırsanız 5 şarkıya denk gelecek şekilde eve varacaksınız. Yolu uzattıktan sonra, o müziklerinizi dinlediğiniz zevk ve mutluluk çok başka değil mi ? O şarkılar eğer erken bitseydi veya üçünü dinleyip ikisini dinleyemeseydiniz belki de o kadar zevk alamayacaktınız. Bazı şeyleri, tadını çıkararak sevin ki tadı damağınızda kalmasın. Uzun süreye yayarak sevin bir insanı. Hem uzun ömürlü olsun, hem de hissettirdiklerinizin önemi ve değeri artsın. Demem o ki bazı mutluluklar için insan beklemeli ve kolay kolay elde etmemeli birbirini. Kısa yoldan elde edilen mutluluğun ömrü kelebeğe benzer. Bazen 24 saat, bazen 24 gün...