6.Bölüm

21 2 0
                                    

"Mavinin bile gölgesi Siyahken bu neyin sonsuzluğun kavgası"..

Multimedya; Avril Lavigne Girlfriend

Multimedya; Aslı ile arasın uyku pozisyonu

Keyifli okumalar



Hayatım boyunca her istediğimi yaptım yapıyorum da. Ailemin bana güveni tamdı ve bende istediğim gibi hareket edebiliyordum. Tabi şu demek değildi ailem bana güveniyor sonuçta özgürce dolaşıp sabahlara karşı barlardan alkollü kafasına buyruk davranan biri değilim. Yaptıklarımdan zerrede hiç pişman olmamıştım. Herkese hak ettiği gibi davranmıştım.

Normalde kötü bir kız değilim. Sadece sevdiklerime zarar geldiği zaman kimseyi umursamadan davranıp değer verdiklerimin canını yakanların bende yakıyordum. Bende normal bir hayatım olsun isterim ama netikimse bu isteğim olmuyordu. Sanki lanetlenmiş gibiydim. Çevrem ve en önemlisi de ailem sayesinde normal bir hayatı bırakın yanından bile geçmeme izin verilmiyordu. Her günüm farklı bir olayla bitiyordu. Ama şikayetçi değilim. Sevdiklerimle birlikteyim sonuçta. Tek sorun şu ki...

Aras...

Bütün duygularımı alt üst eden. Nasıl davranacağımı, nasıl tepki vereceğimi şaşırıyordum onun yanında. Ona olan hislerimi adlandıramıyordum. Ona kırgın ve öfkeliydim. Ama bir yanım ise geri geldiği için mutlu olmuştu. Beynim ve duygularım o kadar allak bullak olmuştu ki bu son olaylarda onun üzerine tuzu biberi olmuştu. Hiçbirşey yaşanmamış gibi davranışları daha yakın olan davrınışları samimi yakınlığı iyice gerilmeme ve neye kafa yoracağımı sapıtıyordum.

Son ses dinlediğim müziğe vermeye çalışıyordum kendimi yarım saattir. Gözlerim kapalı yerdeki minderlerin üzerinde uzanıyordum. Çocuklar gitmişti ve şuan aras ile baş başaydım kulübe'de. Ve onun burada olmadığını kendime ikna ederek rahatlamaya çalışıyordum. Sonuç? Başarısızdı tabikide.

Yattığım yerde mıyışmış bir şekilde sol tarafıma dönüp daha rahat bir pozisyon aldım. Yüzüme vuran ılık bir nefes hissettim. Tam yüzümün ortasına vuruyordu. Derin bir nefes aldığım zaman burnuma vanilya kokusu dolmuştu. Bu kokuyu almayalı uzun zaman olmuştu. Bu sefer daha bir derin nefes içime çektim. Tüm çiğerlerimi o enfes koku ile doldurup taşırmak istiyordum.

- Kokumu bu kadar çok sevdiğini hiç düşünmemiştim.

Duyduğum alay dolu ses ile irkilip hemen gözlerimi açtım. Görüş açıma ilk boyun girintisi girmişti. Gözlerimi büyütüp kafamı geriye çekip kaldırdım. Alay dolu bir adet kahverengi gözlerle karşılaştım. Şaşkınlıktan ne halt yiyeceğimi bilemedim. Ne ara yanıma yatmıştı bu çocuk ve ne ara ben bu kadar kıçnın dibine kadar girdim. Hemen kendimi geriye çekip ayağa fırladım. Kaşlarımı çatıp sinirle soludum. O ne halkla benim yanıma yatardı.

- Sen hangi yüzle bana yaklaşırsın be!

Aras bu tepkime şaşırmış bir şekilde bakakalmıştı. Ne tepki vereceğine bilemedi. Kaşlarım çatık bir vaziyette tepeden bakıyordum ona. Gözlerini kısıp şüpheli bir ses tonu ile beni daha çok sinirden deliye döndüren bir cümle kurmuştu.

-Hayırdır kızım gününde misin ne bu sinir?

Ali'den

Kulübeden ayrıldığımızdan beri çenesi kapanmayan selini dinliyordum. Allah bir çene vermiş ikizime başka birşey vermemiş. Beynim artık patlama noktasına gelmişti. Aklım şuan selini duyacak durumda değildi. Daha çok aslı'yı düşünüyordum. Ne yapıyordu acaba aras ile?

Zaten bütün dengelerin bozulması arasın gelmesi ile olmuştu. O gelince arkasıda gelmişti. İlk alp olayı sonra dedemin ölümü sonra ise aslının kaybolup ölü gibi bulunması olmuştu son noktada. Oflayıp kafamı geriye doğru atıp gökyüzüne baktım. Yine hava gri bulutlarla kaplıydı. Ne zaman güneş açmıştı ki buraya. Bir anda kafama dank eden şey ile olduğum yerde durdum. Benim durduğumu fark eden selin ile atakan hemen yanıma geldiler. Gözlerimi büyütüp kuşkulu bir şekilde

Siyahın Mavi IşığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin