9. Bölüm

3.1K 153 5
                                    

Arın abimin yanına oturduktan sonra bana döndü:
-doğum günümü bilmiyorsun sanmıştım. Çok eğlendim. Teşekkür ederim
-ne demek arın abi. Sen iste biz daha yaparız.
   O sırada aklıma kameralar geldi. Aldım mı diye kontrol ettikten sonra yola çıktık. Arın abim ve ben eşyaları taşımak için çaba sarf ederken ege abim çıktı. O da şaşırmış şekilde bize bakarken:
-hayırdır? Bunlar ne?
  Bende hatırlaması için atladım:
-arın abimin doğum günü hediyesi ben ayarladım
   Bunu diyince arın abim güldü. Ege abim, şaşırmış şekilde bir hediyelere bir bize baktı. En sonunda arın abim yorulup:
-çekil şu kapıdan! Kollarım ağrıdı!
   Bunu demesi üzerine içeri geçtik. İçeri geçer geçmez kendimi yatağa attım. Tabi rahat yok ki! Mete abim yatağa çıkıp zıplamaya başladı. Dayanamayıp:
-ya sen niye beni rahatsız ediyorsun! Yoruldum ben!
-gıcıklık değilmi. Bende enerjiğim.
-çıldırcam ya bazıları deliye biz akıllıya muhtacız ya!
Bunu demem üzerine güldü:
-arın çağırıyor. Ondan rahatsız ettim ufaklık
-ufaklık?
-sana artık böyle dicem
-ismim var benim!
-aaaa arın çağırıyor hadi git sen.
  Beni itekleyerek arın abimin yanına götürdü. Sırf çenemden kurtulmak için. Ben ona gününü göstericem. Ben böyle düşünürken arın abim:
-ya bu boş kutuyu kim yolladı. Nottada en sevdiğiniz öğrenci yazıyor.
Güldüm.
-kesin koraydır.
-tahmin ettim.
  İkimizde güldükten sonra aklıma korayla buluşup video hazırlıcaktık. Zaten babamın haberi vardı. Hemen odaya gidip laptopumu aldım. Kameraları çantama koyup çıktım. Kapıdan çıkarken ege abim önüme geçti:
-nereye!?
-koraylara.  
   Bunu o kadar rahat söylemiltim ki sinirlendi:
-ne kadar rahat söylüyorsun. Kim bu koray!
-ya sanane işimiz var benim anaokulu arkadaşım arın abim tanıyor aynı sınıftayız bir çekil!
 
  Arın abim salondan bağırdı:
-kızı elleme tanıyorum ben gidebilir
Içindem
-ya babamdan iznim var size ne oluyo hadi babamın haberi olmasa neyse!

   Bunu fısıldayarak söylediğim için beni duydular:
-dinlemeyin beni gidiyorum ben!
  Hemen çıkıp ayakkabılarımı giydim. Korayla evlerimiz yakındı. O yüzden bağcıklarımı bağlamadım. Hemen 1 sokak ilerledikten sonra zili çaldım. Hemen kapı açıldı. Korayın annesi beni çok severdi. Öz kızı gibi elleriyle bana yemek yedirirdi. Elleriyle dediğim mecaz değil, gerçek anlamda. Kapıyı koray açtı. Hemen annesine selam verdikten sonra odaya geçtik:
-şimdi koray bu videoları öyle bir düzenlicez ki bütün okul bunu konuşacak
-o iş bende
   **********************
  Video hazırlama süresi tam 4 saat sürdü. Telefonları rahatsız etmesin diye kapatmıştık. 5 dk mola verip telefonları açtık. Telefonuma baktığımda 64 cevapsız arama vardı. Hepsi babamdansa öldüm demektir. Baktığımda hepsi abimlerden di. Gözlerimi devirip mesajlara girdim. 3de aynı mesajları atmıştı
Kızım nerdesin!
4 saat oldu!
Bitince ara almaya gelicem!
    Ve benzeri mesajlar. Arın abimi seçip işimizin bitmek üzere olduğunu söyledim. Clash royalde korayla maç atıp devam ettik.
Yarım saat sonra:
  Videoyu izlediğimde koraya sarılıp teşekkür ettim. Cidden baya iyi yapmıştı.
-koray çok sağol. Çok güzel yapmışsın. Gerisi bana kaldı artık
-önemli değil. Benim için eğlenceliydi.

O sırada korayın annesi bağırdı:
-yemin ediyom kör kalcaksınız. Gelin yemek yaptım. Nehir koş kız!

  Korayla bir bakıştıktan sonra sinsi bakışımı attım. Koşarak ikimiz cam kenarını kapmaya çalıştım. Tabi gene o kazandı. Ona sinirli bakışlarımı atıp yanına oturdum. Korayın annesinin yemekleri valla çok güzel oluyor. 3 tabağı yedikten sonra müsade isteyip kalktım. Peşimden koray geldi. Dışarı gelmemesini söylesemde beni eve kadar bıraktı. Her zaman öyle yapardı. Beni akşamları hiç yanlız dışarıda bırakmazdı. Kapının önünde el sallayıp içeri girdim. Kapıyı açtığımda karşımda babam vardı. İçeri geçtim ve beklemeye başladım:
-kızım gene seni koray mı bıraktı?
-evet baba
-o zaman sıkıntı yok yüzünü göremeyince başka biri sandım.
-aşkolsun baba öyle bir şey yaparmıyım?
-işte benim kızım.
  Gülüştükten sonra çantamı hazırlarken arın abim geldi:
-hediyen için saol. Valla en iyi hediye senin di.
   Arın abimin fanatik beşiktaşlıydı. Bende ona forma hediye etmiştim:
-ne demek sevindim.
  
   Bana inat saçımı bozup çıktı. Aslında kızmıyordum bunu yapmasına. Çünkü hiç saçımı taramıyordum ve hep topluyordum. Hemen çantamı hazırlayıp alarmı kurup yattım. Gerçi sonradan aklıma geldi. Yarın beden Eğitimi vardı. Eşorfmanları giyip yattım ve uykuya daldım.
          ******************
   Allahım ben bu alarmı niye matematik sorusuna ayarladım. Mal ben daha çarpım tablosunu yeni ezberlemiş kişiden ne beklersin! Ben sayıları toplamaya çalışırken babam geldi:
-bu sefer kaçla kaçı topla dedi?
  Bunu gülerek söylediği için sinirim bozuldu. Gözlerimi devirip doğru sonucu girdim. Alarm kapandıktan sonra tuvalete gittim. Hemen odaya geçip üstümü değiştirdim. Babamdan para alarak aşağı inip servise bindim. Kulaklıklarımı çıkarıp şarkı dinlemeye başladım. Koray geldiğinde yanıma oturdu. Telefonumu istedi. Bende itiraz etmeden verdim. Canımın sıkıldığını görünce o da telefonu nu verdi. İkimizde telefon şifrelerini bildiğimiz için hiç sıkıntı olmuyordu. Hatta parmak okutma yerine ikimiz okuttuk. Ben internetini açıp clash royale girdim. Ona baktığımda o da girmişti. Ne de olsa klan savaşı vardı. Okula varasıya kadar maç attık. Servisten inince:
-korau ben çok açım hadi fırına gidelim
-hadi gidelim valla bende ölcem açlıktan
   Bana omzunu attı bende kafamı ona yasladım. Bizi gören herkes sevgili sanıyordu. Ama hiç aldırmıyordum. Fırına girdiğimde 2şer tane poğaça istedik. Tam kendiminkini uzatacakken bana ters ters baktı parayı elimden alıp kendi ödedi. Çıkınca parayı geri verdi. Ne kadar kızsamda bu haline beni dinlemiyordu. Biz youtuberleri konuşa konuşa sınıfa girdiğimizde bize tip tip baktılar. Korayı canım arın abim yanıma oturtmuştu. İlk defa sınıf öğretmenim olması bir işe yaradı. Tıkınıp konuşmaya devam ederken zil çaldı. Ödev olduğunu öğrendimde koraya baktı. O da yapmadım diye bakaınca kitabı çıkarıp ikimiz yapmaya başladık. Ödevi bitirince hoca içeri girdi. Hoca ödevlere bakıp dersi anlatmaya başladı. Tenefüslerde sırf korayla takıldım. Bugün seçmeli dersler olduğundan başka sınıflara geçtik. Biz korayla beden dersine geçince oyun oynamak istemedik. Hoca yoklamayı aldıktan sonra banka oturduk:
-nehir sana bir şey söylemek istiyorum
-tabi sorman bile garip
-nehir biliyorsun uzun zamandır arkadaşız. Eğer birine gönlünü kaptırırsan ilk bana haber ver olurmu? Bende sana haber vericem.
-tabiki sana haber vericem. Hem niye böyle saçmaladın?
-hiç içimden geldi. Gece sebepsiz uykumu giriyor.
-allahım ya nasılda beni düşünüyor

   Ben bunları diyip yanaklarını sıkmaya başladım. Bunu yapınca güldü. Bende gülünce bıraktım.
-kızım senin elin ne ağırya yanağım koptu!
-özür dilerim.

   Bunu demem üzerine sarıldım ona. O da buna dayanamayıp sarıldı. Hemen gülüşüp etrafa bakınmaya başladık. O sırada tanıdık bir ses
   Bence sana çok yaklaşmasın. Ölümü benden olur...
  Arın abim ve kıskançlık krizi diye düşünürken telefonum titredi. Okulda telefon yasak olduğundan çantamı açıp telefonu içine koyup baktım. Mesaj babamdan gelmişti.
    Gönderen: En yakuşuklum
Nehir çabuk hastaneye gel babanı hastaneye kaldırdılar.
  Gönderilen: En yakuşuklum
  Ne hastanesi!? Kimsin!?
   Gönderen:En yakuşuklum
Ben karşı komşunuz çabuk gel!
     *********************
Biliyorum geç bölüm geliyor ama banada acıyın. Sınavıma 3 hafta kaldı. Teogumu atlatayım daha sık bölüm gelecek.

Üvey AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin