13. Bölüm

2.5K 120 10
                                    

Sınavdan çıktıktan sonra direk eve gittim. Yatağın altına girip dizi izlemeye başladım. Başka türlü zaman geçmiyordu. Akşam saat 9a kadar dizi izleyip uyudum. Yemek yedikten sonra geri yattım. Hasta olmamak için evden çıkmıyordum. Psikopatlığa bak. Neyse diğer sınavı atlattık şükür ve beni bekleme okul. Tabiki de okula gidip hocalardan azar işitmek istemiyorum. Geçen dönem baya azar işittik sınıfça. Sabah gelmeyiciğime dair mesaj atıp kendimi tam uykuya dalacağım sırada bir patırdı ve küfür. Ne olduğuna bakmak için gittiğimde abimler kurt olmuş kim olduğunu bilmediğim değişik bir maskeli adam vardı. Yüzünü döndüğünde adam olmadığını yaratık olduğunu gördüm. Abimlere baktığımda dönüşüp savaşmamı söylüyorlardı. Hemen kurta dönüşüp savaşmaya çalıştım. Ama çalıştım. 1 tane vurduktan sonra işe yaramadı beni kenara fırlattı. Abimler hemen ayağa kalktı. Bende onlara ayak uydurup kalktım. Dışarı doğru gittiler, abimlerde. Baktığımız da ormana doğru gidiyorlardı. Arkalarını dönüp bize doğru koşmaya başladılar. Hepimizin nasıl olduysa kollarından tuttular ve beni götürmeye başladılar. Ne olduğunu anlamadan kurtulmaya çalışıyordum. En sonunda beni depo gibi bir yere getirip bağladılar. Sonra aralarında daha büyük olan biri geldi. Elinde onların kafasında olan maskelerden vardı:
-o ne? Olamaz bana takmıcaksın dimi!? Yapma hayır!

  Ben böyle bağırırken kafama maskeyi geçirdi.
               ***************
Egeden:
Nehiri kurt adam şeklini aldığında bunu yapabilir diye düşündüm. Çünkü biz kavga ettiğimizde çok iyi dövüşüyor. Ama tam tahmin ettiğim gibi olmadı. Nehiri götürdüler. Neden bilmiyorum ama onu aldılar. Onu bulmamız gerekiyordu:
-nehiri napacaklar?

  Sorduğum soruyla kafalar bana döndü. O sırada yanımızda biri belirdi. Gözleri kırmızıydı. Dediki:
-dediğiniz kişi nehir değildir umarım?
-sen kimsin lan!
-kısaca diyeyim nehir benim betam
-yoksa, sen, alfa
-evet

  Şaşıp kalmıştım. Yıllardır aradığımız kişi nehir için karşımıza çıktı:
-neden şimdi ortaya çıktın?
-dediğim gibi nehir benim betam zarar gelmesini istemem. Beni aradığınızı biliyordum. Her zaman yanımdan geçip gittiniz. Bende biraz uğraş diye çıkmadım karşına ege. Umarım hatırlarsın beni.

  Bunu demesi üzerine onu daha çok incelemeye başladım. Yüzü tanıdık gelmişti. Ama karanlıkta yüzüni çok göremiyordum. Kendini ışığa doğru yaklaşınca kim olduğunu gördüğüm gibi şoka uğradım. Bu burak beniö çocukluk ve bir o kadar düşmanımdı:
-bilerek mi ısırdan lan nehiri!?
-hayır, sizin kardeşiniz olduğunu bilmiyordum.
-üvey kardeşim
-vay be! Dediklerimin doğruymuş bak sana demiştim
-oğlum seni öldürürüm!

  Anneme sırf laf ederdi. Babam hastalandığında hep bana "annen hemen birini bulcak kesin üvey kardeşin olur" tarzı şeyler söylerdi. Beni de sinirlendirirdi.
-o kız annemden değil evlendiği kişinin çocuğu haberin olsun!
-bu kavgayı sonrada yapabiliriz nasıl olsa artık buradayım. Şuan Nehiri kurtarsak?
-nehir neden umrunda bunu sonra konuşalım yürü şimdi!

  Yürüyerek eve doğru gitmeye başladık. Yol boyunca hiç konuşmakdık. Eve girdiğimizde arın ve mertin şaşkın bakışlarıyla karşılaştı. Hemen susmaları için:
-gençler bunu sonra konuşacağız. Şimdi nehir nerede olabilir

  Burak hemen atladı çekirge gibi:
-o şeylerin adlarını bilmiyorum ama aldıkları kişileri güçlü kişi seçerler. Ya öldürürler ya da kendilerine dönüştürürler
-o zaman nehiri hemen bulmalıyız

  O sırada bir ses geldi. Dışarı çıktık ve bir gölge vardı. Yüzünü döndüğünde nehiri alan kişi olduğunu gördüm. Hemen işaret vererek koşmaya başladık. O sırada o da koşmaya başladı. Issız bir yere geldiğimizde bir sürü bizi bekliyordu. Aralarından biri ve büyük olan biri çıktı. Büyük olan kişi değişik bir ses tonuyla konuştu:
-çocuğu öldürmedik ama artık bizden!

   Nehiri... Almışlardı...  O sırada üzerimize biri atladı. Gözlerine baktığımda bu nehirdi. Üstümden atmaya çalışmadım yoksa canı yapabilirdi. Arkasından arın ve mert gelip kaldırdılar ve yumruklamaya başladılar.

  Hemen aralarına geçip uyardım:
-yapmayın! Nehir o! Kurtarmaya çalışıyoruz öldürmeye değil!

Şaşkın şaşkın bakarken nehir hepimize yumruğu geçirdi. Onu getiren kişiler geri dönüp gittiler. Nehir burağı boğazından yakalamış boğuyordu. Koşup burağı kurtardığımda teşekkür etti. O sırada nehir beni tuttu. Konuşmaya çalıştım:
-ne...  Nehir ben senin abimin yapma. Sen kurtsun. Sen bu değilsin. Sen insanları korumaya çalışırsın öldürmeye değil!

   O sırada gözleri tamamen açıldı ve beni bıraktı. Ellerine bakıp üstündeki değişik şeyleri çıkarmaya başladı. Kafasında ki maskeye sıra geldiğinde ilk denemede çıkaramadı. Maskeyi sonra kırmaya başladı. Nehir her zorladığında maskeden ışık çıkıyordu. Maskeyi kırdığında nehirin yüzü ve ardından bayılması...
                    ************

  Nehir bayıldığında kucaklayıp eve doğru yürümeye başladık. Eve gittiğimizde nehiri yatağına yatırıp salona burağın yanına gittim. Hemen karşısındaki koltuğa oturup:
-neden nehir?

  Evet ilk sorum bu oldu. Çünkü ben doğuştan kurttum ve kurt olmak kötü bir şey. Yok dolunayı, yok dönüşmeyi öğrenmek falan filan. Burak soğukkanlılığını koruyup:
-bir sürüye ihtiyacım vardı. Nehir ve arkadaşlarını gördüğümde nehirin en iyisi olduğunu fark ettim. Devamını biliyorsun
-neden şimdi bu zamanda çıktın? Yıllardır seni arıyoruz!
-sürümi oluşturup ortaya çıkacaktım. İlk ısırdığım kişi nehir ve nehiri korumaya gelmeseydin sürü yapamayabilirim. Nedenini sorarsan ısırmak zor bir şey bir daha cesaretim yerine gelmeyebilirdi.
-neden gittin peki? Tam arkadaşlığımız düzelecekken?
-babam beni zorla götürdü. Babama zaten oradaki okulda yapamadığımı söyledim. Buraya yazıldım. Senin okuluna. Başka soracağın bir şey varmı? Yurda geç kalıcam.

  En yakın arkadaşımdı o benim. Ne kadar uğraşsada kavga etsekte kıyamazdım ona. Hiç dövmemişimdir mesela.
-bugün gitme yarın eşyalarını getir burada kal
-ol...
-noluyor?

  Nehirin sesiyle kafalarımız ona döndü. Gözleri şişmiş bir şekilde bize bakıyordu. Hemen gidip sarıldım sıkıca nehire. Hiç kız kardeşim olmamıştı. Ama üveyde olsa nehir bana kız kardeşlik görevini çok iyi yapıyordu. Onunda bana sıkıca sarıldığını hissettiğimde daha rahat sarıldım. En sonunda ayrılıp yüzüme baktı ve dediki:
-abi bu kim? Arkadaşın mı?
-şey, o, şey ya
-seni ısıran kişiyim. Adım burak.

  İşte şimdi battık. Nehir doğduğuna bin pişman edecek.
-vay demek benim hayatımı mahveden kişi sensin.
-hayatını mahvetmek?
-şöyle ki dolunayda neredeyse ölümle burun buruna gelmek ve bu son yaşadığım olay senin suçun!

  Nehir ne ara yanımdan gitti bilmiyorum ama burağın yüzüne yumruğunu geçirdi. Yere düştüğünde burağın üstüne çıkıp yumruklamaya başladı. Tam nehiri kaldıracağım sırada suratını bana dönüp kurt yüzünü gösterip bağırdı. Ellerine baktığımda kurt tırnakları çıkmış, burağa vuruyordu.

   En sonunda nehir burağı yere bırakıp dışarı çıktı. Burak ta peşinden. Tam gideceğim sırada:
-ege konuşayım. Ne olur? Belki işe yarar
-peki

  Sadece bunu diyebildim.

Nehirden:

  Sinirden ne yapacağımı bilmiyordum. Ormana doğru koşmaya başladım. O sırada arkamdan burak denen şahıs geldi. Ve bir ok sesi. Ne olduğuna baktığımda bir adam bize ok atıyordu. Burak beni hemen oradan çekti eve getirdi. Ne kadar dirensemde işe yaramadı. Eve geldiğimizde zorla yatağa yatırılıp arın abimin işkence dersine mahkum edildim
               **************
Selam gençler bölüm bazen tam yayınlanmıyor. O yüzden silip geri yayınlıyorum. Oy vermeyi unutmayın <3

Üvey AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin