14. Bölüm

2.3K 124 18
                                    

  Sabah acayip yorgun şekilde uyandım. Alarmı kapatıp geri yattığım sırada arın abimin iğrenç sesiyle uyandım. Uyanayım diye başımda derste söylediklerini dedi:
-evet arkadaşlarım, bugün derste
-dur! Sus! Kalktım!

   Hemen koşarak tuvalete gittim. Arkamdan gülüyordu. Zaten sabah sabah aynı şeyi dinleyecektim. Neyse yüzümü yıkarken aklıma dün akşam yaşadıklarım geldi. Tam bir aksiyondu. Ben böyle düşünürken giyinmişim. Haberim yok.

  Hemen saate bakıp aşağı indim. Servise binip korayın evine doğru gitmeye başladık. Bayadır görünmüyordu. Servise binip hemen yanıma geldi. Bana kafasını yaslayıp:
-nehir lüften sonra anlat çok uykum var
-olmaz!
-neden?
-değişik şeyler oldu çünkü
 
   Ne kadar dinlememek istesede çocuk merak etti. Olanları baştan aşağı anlattım. O sırada okula geldik. Telefonları çantaya koyup tam binaya gireceğimiz sırada müdür bağırdı:
-nehir!

  Artık ne kadar müdürün yanına gittiğimi bilmiyorum. Adımı ezberlemişti artık.
-efendim hocam!
-nehir bugün yeni bir öğrenci gelecek ona okulu gezdirmeni istiyorum. He geldi

  Onun baktığı yere baktığımda bir çocuk indi. Çocuk maşallah  ağaç. İnsanın o kadar boyu olurmu? Boyum kısa olabilir ezmeyin beni. Ben böyle konuşurken arkasından babası sandığım biri geldi. Yüzü çok tanıdık gelmişti. Biraz daha düşündükten sonra bize ok atan kişi olduğunu anladım. Kendimi. Çaktırmamaya çalıştım. Galiba o beni tanımadı. Bana selam verip müdürün yanına gitti. Müdür benide alıp odasına gittik. Çocukla yan yana dikilip müdürün bir an önce beni bırakması için dua etmeye başladım. Çocuk o sırada:
-merhaba benim adım serhat.

  Uzattığı eli tutmayıp adımı söyledim
-vay sert kızız
-bana bak sırık şuan burda sıkıntıdan ölmek üzereyim, uykum var ve bu odayı ezberlediğim için sıkıcı gelmeye başladı. Sus o yüzden
-tamam sustum. Ne çene varmış maşallah

   Müdür o sırada bize dönüp
-nehir, serhat senle aynı sınıfta götürürsün zil çalmadan okulu dolaştır
-hocam yapmayın bunu bana
-neden?
-hocam sınıfta uyuyp ardından futbol konuşmak varken neden bu
-nehir hadi gidin!

   Oflayıp odadan çıktık. Serhat bana dönüp:
-neden bana sırık dedin?
-anlamını bilmiyor musun?
-hayır
-oha çok cahil. Sırık uzun olan kişilere denir ve sen buna alışsan iyi olur
-of tamam

  Sonra yürümeye başladık
-burası kantin beden eğitimi dersinde sıkılırsak buraya kaçarız. Burası voleybol sahası kızlarla uğraşmak için buraya geliriz. Burası futbol sahası en favori yerimdir. Burası spor salonu fen dersinde buraya kaçmayı planlıyorum. Burası müzik sınıfı, resim sınıfı, teknoloji tasarımı sınıfı, bilişim sınıfı, fen Labaratuarı
-oha çok büyük okul nasıl karıştırmıyon?
-sen evindeki odaları nasıl karıştırmıyorsan bende buraları karıştırmıyorum

  O sırada sınıfa geldik ben korayın yanına gidip sırığı anlatmaya başladım. Ona tip tip bakarken arın abim içeri girdi. Sınıfı göz gezdirdi ve sırığı gördü. Ayağa kaldırıp tanıtmasını istedi. Kendini tanıttığında yüzü bir garip oldu arın abimin. Sonra o sıkıcı konuşmasıyla derse başladı
              **************
   

   Artık korayla nasıl derste uyuduysak bizi zor uyandırdı sınıftakiler. Uyandığımda sınıf halkına teşekkür edip korayı benim taktiğim ile uyandırdım
-korayyy! Kalk terlik geliyor yoksa!
-tamam kalktım

  Kafasını kaldırdığında kafasını duvara çarptı. Bütün sınıf gülmeye başladık. Korayla kantine inerken bağırdım:
-gençler kantine iniyorum bir şey isteyen varsa versin parasını

Üvey AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin