16. Bölüm

2K 120 10
                                    

  Mete abim hızla arabayı sürerken Ege abim ellerime baktı. Her yer kan olmuştu. Ege abim:
-kendine Zarar vermeden dönüşmemekte çalış!
-yüzünü parçalamak istiyorum!

  Ne dediğimi bende bilmiyordum. Ormanlık bir alana gidince koşarak arabadan indim. Koşmaya başladım. Rahatlatıyordu.

  Arkamdan Ege ve Mert abim hızla geldi:
-nehir! Artık dur. Valla yoruldum!

  Bir kenara geçtim. Derin derin nefesler almaya başladım. O sırada bir ses ve koluma saplanan bir ok. Canımın acımasıyla bir çığlık attım. Ormanda bir ses yankılandı:
-demek acemi bir kurt.

Ege ve Mete abime dönüp:
-bu ne demek oluyor!
-Avcılar ne olcak

  Bunu söylerken birden kolumdan oku çıkardı. Tekrar bağıracağım sırada Ege abim ağzımı kapatıp sus diye işaret verdi.

  Koşmaya başladık. Nereye gittiğimizi bilmeden. O sırada karşıma biri çıktı ve çarpıp yere düştüm.
-sanırım ilk dolunayın?
-kimsin sen ya!?
-hala alfanı öğrenemedin mi?

Ben boş gözlerle bakarken Ege abim önüme geçti:
-ne işin var lan senin burada!
-hiç. Sadece dolaşıyordum. Malum dolunay var bir bakayım dedim.
-gördün git şimdi

O sırada bir silah sesi duydum ve acı. Koluma baktığımda sıyırmıştı. Karşıya baktığımda elinde silah ile sırıtan bir adam vardı. Bize yaklaşmaya başladı.

Yanımıza geldiğinde bizi bir süzdü. Gözleri bana takılınca sırıttı.
-Ege bey dediklerim doğruymuş. Onunla senin gibi aram bozulmaz umarım.

Alayla konuşmuştu. Biraz daha dikkatle bakınca bunun Serhat'ın babası olduğunu gördüm.

Mete abim beni kaldırıp arabaya doğru götürmeye başladı.
-Mete abi noluyor?
-biraz daha burada kalırsak kan çıkacak. Sen bekle Ege'yi alıp da geleyim.

Ben araba da olanları düşünürken elim dikkatimi çekti. Yara kapanmıştı. Dikkatle elimi incelerken Ege abimler arabaya geldi:
-ben bu adamı öldürürüm. Hadi birini öldürdü desek yapmadı ne diye kıza sataşıyor bu piç
-Ege artık sus!

  Mete abimin bağırmasıyla Ege abim bana döndü:
-Nehirim bir şeyin varmı?
-yok Ege abi
-elini aç
-hı?
-elini göster!

Kızması üzerine elimi gösterdim. Boş boş elime baktıktan sonra bana döndü:
-Eğer kendine böyle zarar verirsen kötü olur
-napayım birden geçirirdim.
-siz ikiniz şimdi susuyorsunuz. Bugünlük bu kadar kurt macerası yeter!

Mete abimin bağırmasıyla gene sustuk. Eve vardığımız da direk odaya daldım. Üstümü değiştirip tuvalete gittim. Elimde ki kanları sildikten sonra Elif'in yanına gittim. Çok fazla masumdu.

Tam odadan çıkarken Elif seslendi:
-nehir abla
-efendim kuzum
-bu gece yanımda yatar mısın?
-tabii
Bunu demen üzerine Elif hemen yana kaydı. Hemen koşarak odaya gidip telefonumu aldım ve Elif'in yanına yattım. Bana sımsıkı sarıldı. Bende onun saçlarıyla oynarken kendimi uykuya bıraktım.
Ege'den:

Nehirin ellerinden kanlar aktığını gördüm. Kanı görünce kendi ilk dolunayım geldi. Canım çok acımıştı. Ellerini göstermesini istediğimde ona baya kızmıştım.

Eve geldiğimizde nehir direk odasına girdi. Bende duşa girip üstümü değiştirdim. Nehirle konuşmak için odasına gittim. Ama odasında yoktu. Diğer odalara bakmaya başladım.

Benim odam,arının odası,Mete'nin odası,yok! En sonunda Elif'in odasına girdiğimde ikisinin yattığını gördüm.
Çok tatlılardı.

Bu kız bana napıyordu? Hiç bir kıza değer vermeyen ben nehirle üveyde olsa abiliğin nasıl olduğunu gösterdi. Yanlarına gidip oturdum. Ne kadar süre geçti bilmiyorum onları izledim. Biraz daha izledikten sonra nehir kıpırdanmaya başladı. Birden kan ter içinde uyandı.

Kafasını çevirdiği gibi bana sarıldı. O kadar sıkı sarıldı ki onu bırakacağımı sandı. Kafasını kaldırıp nehire baktım:
-ne oldu?

Kafasını kaldırıp bana baktı. Dönüşmüştü. Uykusunda. Ben nasıl olduğunu düşünürken nehir:
-abi artık ben dayanamıyorum. Ben bunu yaşamak istemiyorum.
-şşşşş. Geçti. Bende aynı yollardan geçtim. Benim yanımda kimse yoktu. Sana bunu yaşatmam. Atlatacağız.

Bana sımsıkı geri sarıldı. Ağlamaya başladı yeniden. İçim çok kötü olmuştu. Kafasını kaldırdım:
-şimdi yatıp uyuyorsun. Bir daha ağladığını görürsem kötü olur. Yarın gene okula gidiyorsun ve saçma salak dersleri işleyip Dershaneye geliyorsun. Anlaştık mı?
-Elif?
-o da okula gidecek. Takma kafana. Halladicem. Şimdi uyu.

Yavaşça yatağa yatırdım nehiri. Kafasını yastığa koyar koymaz uykuya daldı. Bir anda hiç yapmadığım bir şeyi yaptım. Nehirin yandığından öptüm:
-bana bu abilik duygusunu yaşattığın ve bana abi dediğin için çok teşekkür ederim. Senin kılına zarar gelirse ben yaşayamam.

İkisinin üstünü örtüp odadan çıktım. Çıkmamla kafama yastık yemem bir oldu. Arın bana bakıyordu:
-ne biçim konuşmaydı o lan öyle.
-sen beni mi dinledin lan!
-belki
-ulan arın!

Arını kovalamaya hazırlanırken ayağımı bir yere takıldı. Yere düşmem ile arının dalga geçmesi başladı.
-arın artık sus!

Takıldığım yere bakınca bir halka vardı. Açtığımda bir defter vardı. Kilitliydi. Üstünde de küçük bir not vardı.

Bunu bulduysan sadece gerçek alfa açabilir. Bunu kim olduğunu bulman için bırakıyorum. Kim olduğumu açınca anlarsınız...

Üvey AbilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin