Üvey Abilerim

15. Bölüm

Kulaklarımın artık çok iyi duymasını sevmiyorum. Önceden ne güzel sağır sağır dolaşıyordum. Ege abim:
-takma kafana. Ben seni korurum. Senin tabirinle sırığı bana bir anlat bakalım.

  O sırada Koray güldü. Ters ters baktığımda anladı ve sustu. Olanları anlattığımda kaşları hiç düzelmedi
-sikerim bu çocuğu kim oluyorda yavşıyor sana!
-ne biliyim ya! Zaten reddettim. Sus bi!

  Dershaneye kadar bizi götürdü. İçeri giresiye kadar bizi bekledi. Biz girince o da gitti. Bizde dışarı çıktık tabiki. Dışarı çıkıp koşarak çiğköfteciye gittik. Çiğköfte candır. Aldık çıkarken kimi görelim. Sırık. Yanımıza gelip:
-nehir nasılsın
-allahım sırık git artık çıkma karşıma!
-dershaneye gidiyorum. Kayboldum. Onu sormaya gelmiştim.

   Bana dershaneyi sorduğunda şok üstüne şok geçirdim. Aynı dershanedeydik. Bizle gelmesini söyledim. Onu dershaneye bıraktıktan sonra hocaya yakalandık:
-yavrum sadece soru çözümü. Gelin bir soru sorun bari
-hocam ama...
-içeri
-of

  İçeri zorla girdikten sonra bizi matematik sınıfına soktu. Şansıma yanıma bir test kitabı koymuşum. Zar zor da olsa bir soru sordum. Sonrası zaten koşarak dışarı çıktık:
-nehir kanka benim beynim yandı. Beyin meyin kalmadı. Ne biçim şey bu matematik
-kanka valla aynısı bende de var. Ama tek fark sende beyin olmaması sıkıntı orada
-hıııı çok komik.

  Gülerek geri dolaşmaya başladık. Çantamı karıştırdığımda sigara paketi gördüm. Bayadır sigara içmedipimi fark ettim.

   Paketi açıp bir sigara aldım. Çakmakla yaktındam sonra pakeyi koraya uzattım. İçmeyeceğini biliyordum ama genede sordum. Tabiki almadı:
-nehir, bir şey sorcam?
-tabi kanka
-şu sırık san yavşıyorya. Benim sinirimi bozmaya başladı. Baksana tip tip bakıyor. Öldürürüm bunu ben
-kanka yapsam ben yaparım. Şu kurtluğu iyice öğreneyim tırnaklarla öldüreceğim

  Onun şakadan yüzünü çizmeye çalıştım. O da gülmeye başladı.
-kanka ben sıkıldım
-aç mısın?

  Beni iyi tanıyordu.
-evet kanka
-gel şuraya girelim

  İçeri girip 2 tost söyledik. Koray
-prensesim, sen bekle ben geliyorum
-nereye?
-gelcem bekle
-telefonunu ver o zaman
-sakın kaybetme

  O dışarı çıkınca bende tabi direk oyunlarına girdim.

Koraydan:

  Sinirle dışarı çıktım. Nehire yan gözle bakmasına dayanamıyorum.
-lan serhat gel bir konuşalım!
-tabiki neden olmasın?

  Rahat konuşması sinirimi bozmuştu. Banklardan birine oturduktan sonra serhata dönüp:
-oğlum nehir seni sevmiyor. Neden hala bakıyorsun
-ona bakarsan senide sevmiyor. Bakışlarını bende görüyorum. Ama nasıl saklıyorsan nehir anlamadı. Ya da fazla saf

  Sinirlenmiştim. Ve bu tiple daha deli ediyordu
-serhat bak nehiri köpekler gibi seviyorum. Kabul. Ama o beni arkadaşı olarak görüyor. O yüzden sesimi çıkartmıyorum. Kendi ellerimle başkasına vermek zorunda kalsam bile yaparım. Nehir ne istiyorsa yaparım. Bunu aklına sok
-güzel seviyorsun koray ama bakalım kimin olacak?
-sus serhat
-geçen bizim evin önünden geçerken o abi kimdi?
-ege abimi. He o Nehirin abisi ondan 2 tane daha var

Korkmuş gözlerle bakarken sırıttım.
-ne oldu çocuk? Korktun mu
-sen kormadın mı hiç?

  Bunu demesi üzerine güldüm. Sonra ciddileşip:
-bak nehirin abileri benim abim. Annem onun annesi. Hatta benim annemden terlik bile yedi. Bende abilerinden azar.
-sen onun annesinden veya babasından hiç azar işittin mi? Bunu söyle bakalım.