AK -6-

256 42 24
                                    


     Şafak ağır adımlarla masaya doğru ilerlerken hala inanamıyordu günlerce hayalindeki kız şuan karşısındaydı. ''Merhaba ben Esin, biraz tuhaf oldu böyle ama istemeye geldiğiniz gün biraz rahatsızdım o yüzden kusura bakma'' dedi eli havada kalmıştı. Ayrıca şafak hala tek kelime etmemiş yüzüne bakıyordu tabi biraz bu duruma bozulmuştu Esin tam eline geri çekecekken Şafak kendine geldi, genç kızın elini tuttu ve '' şey kusura bakma ben biraz şaşkınım yani aslına bakarsan beni hatırlarsın diye düşündüm'' dedi eli hala kızın elindeydi ve beklenti dolu bakışlarını yüzünde sabit tutuyordu. '' daha önce tanıştık mı gerçekten. Nasıl tanıştığımızdan bahsedersen biraz belki hatırlarım'' dedi elini çekmeye çalışırken fakat Şafak'ın elini bırakma gibi bir düşüncesi yoktu şuanda daha doğrusu kıza o kadar kaptırmıştı ki kendisini hala elini tuttuğunun farkında bile değildi. Esin artık utanmıştı ''acaba artık otursak mı?'' dedi hafif tebessüm ederek. İşte şimdi farkına varmıştı Şafak ve aniden elini çekti. Utandığı her halinden belliydi elini ensesine götürüp '' kusura bakma ben bir an kaptırmışım kendimi'' dedi ve oturması için eliyle işaret verdi.

     Şafak çay, Esin ise kahve söylemişti. İlk 10 dakika konuşmadan içeceklerini içerek geçmişti. Şafak durumdan rahatsız olmuştu. Birbirleri hakkında hiç bir şey bilmiyorlardı ve Esin'e kalsa önümüzdeki 10 yılı susarak geçirirlerdi. Bu yüzden derin nefes aldı her ne kadar çekinse de konuşmak için bir adım attı.

- Bizim şu söz biraz oldubittiye geldi yani seninle görüşüp konuşamadık. Annen de olumlu baktığını söyleyince bizimkiler uzatmak istemedi.

- Aslına bakarsan

- Evet, aslına bakarsan dedin sustun

- Yani tabi bende o gün olmak isterdim ama işte çok rahatsızdım. Sizden ve ailenizden özür diliyorum. Biliyorum biraz tuhaf oldu ama elimde olan bir şey değildi.

- Yok, hayır ben seni suçlamak için açmadım konuyu sadece öyle konuşmak için işte... Bu arada geçmiş olsun

- Teşekkür ederim zaten bana kalsa iki laf edemeden ayrılırdık bugün

- Bende böyle olacağını düşündüğüm için adım atıyım dedim

Şafağın bu söylediğine ikisi de tebessüm etti. Bir süre daha isteme gününden konuştuktan sonra saatin geç olduğunu fark ettiler.

- Ben gideyim artık geç oldu

- Bende geleyim seninle zaten birbirimiz hakkında da konuşamadık henüz hiçbir şey bilmiyorum seninle ilgili

- Önümüzde uzun bir yol var tekrar konuşuruz elbet

- Evet, ama yine de merak ettiğim şeyler var seninle ilgili eğer işin yoksa yarın tekrar görüşebilir miyiz?

- Yarın olsun da haberleşiriz eğer çıkarsam ararım seni görüşürüz

- Tamam, o zaman aramanı dört gözle bekleyeceğim olumsuz olursa gerçekten üzersin beni. Ben seni taksiye bindireyim o zaman zaten eniz yakın buraya

- Aslında hala gelmek istiyorsan yürüyebiliriz

- Gerçekten mi? Şey yani tabi isterim.

     Şafak çok sevinmişti bu duruma verdiği tepki yüzünden utanmıştı. Çok istekli olduğunu öyle belli etmişti ki Esin bu haline gülmeden edemedi. 'bu arada daha önce tanıştığımızdan bahsetmiştiniz ama hala anlatmadınız'' dedi Esin beklentiyle. '' aaaa evet şeyde karşılaştık biz yani sen tek yürüyordun bizde arkadaşlarla şey yapıyorduk orada şey olmuştu'' dedi. İçinden düşünüyordu ' ne saçmalıyorum ben ya aptal aptal konuşuyorum kızın karşısında' diyordu içinden. Esin bugün gülmesine engel olamıyordu. Şafak böyle heyecandan saçmalarken gözüne çok masum görünmüştü. '' ben hiçbir şey anlamadım dediğinizden '' dedi hala gülerken. '' saçmaladım dimi farkındayım. Bazen böyle oluyor ama elimde değil sen kaşımda bu kadar güzel gülerken heyecanlanmamak mümkün değil.'' Bu sefer utanma ve heyecanlanma sırası genç kızdaydı. Bir anda ortam sessizleşti Esin konuşmak için azını açmıştı fakat söyleyecek bir şey bulamamıştı. Şafak böyle açıkça konuşmaya devam ederse konuşabileceğini de pek sanmıyordu. Yanakları kızarmaya başlamıştı ki Şafak ortamdaki sessizliği bozdu '' yanakların kızardı böyle çok daha güzel oluyorsun. Her neyse bir akşam ben arkadaşlarımla buluşmuştum tam eve gitmek için ayrılacaktık ki benim gereksiz arkadaşım Ahmet seni biraz rahatsız etmişti'' dedi çekingenlikle. Utanmıştı arkadaşının bu hareketinden ve rahatsız ettiği kız evleneceği kızdı. Bu düşünce daha çok kızdırmıştı genç adamı. '' hatırladım arkadaşımdan dönüyordum bende bir anda ne olduğunu anlamadan önüme geçti gerçekten çok korkmuştum.'' Dedi Esin yere bakarken '' ben gerçekten arkadaşım adına özür dilerim. O öyle biraz rahatsızdır. Düşünmeden hareket eder. Elimde olsa o gecenin yaşanmamış olmasını dilerdim'' Şafak gerçekten üzgündü Esinde bunun farkındaydı. '' her neyse oldu bitti zaten bana yardım eden sen değil miydin? Yanlış mı hatırlıyorum?'' ,'' evet, yani onu engellemeye çalışmıştım'' dedi titrek bir nefesle '' benden uzak durduğu sürece benim için sıkıntı yok zaten istese de bir şey yapamaz sonuçta artık onun için herhangi bir kız değilim '' dedi. Dediği şeyin nereye çıktığını yeni fark etmişti Esin ve toparlamak için tekrar konuşmaya başlamıştı. '' yani ben öyle demek istemedim'', bence demek istediğin şey tamda bu olmalı sonuç olarak artık benim sözlümsün ilerde eşim olacaksın. Merak etme herkes bundan sonra sana nasıl davranması gerekiyor ise öyle davranacak. Eminim Ahmet'te pişmandır ve senden özür dileyecektir'' esin iyice utanıp yerin dibine girmişti. Nasıl bu kadar kolay alışmıştı Şafak? Nasıl hemen eşi diye sahiplenmişti? Esin bunları düşünürken eve yaklaştıklarını fark etmişti.

- Eve girmeden sormak istiyorum ne iş yapıyorsunuz yani mesleğiniz nedir?

- Aslında yarın görüşmek istememin sebebi bu. Yani kendimle ilgili anlatmak istediklerim var. Senin de kulağına birçok şey geliştir hakkımda?

- Birkaç bir şey duydum tabi ama sizden duymak istiyorum, duyduklarım doğru ya da yanlış bilemiyorum siz anlatın bana bu zamana kadar neler yaptığınızı nasıl bir hayat yaşadığınızı

- Biz seninle bir yola çıktık ve Allah nasip ederse eşim olacaksın senden gizlim saklım olsun istemiyorum ama nasıl tepki verirsin bilemiyorum. Hala benimle bu yolda olmak ister misin onu da bilemiyorum. Açıkçası birazda korkuyorum bu yüzden

- Siz ne yapmış olabilirsiniz ki ...

- Lafını kesiyorum kusura bakma ama artık siz demesen zaten çok yabancıyız birbirimize böyle diyerek daha çok yabancılaştırıyorsun

- Peki. Sen ne yapmış olabilirsin ki vazgeçmemden korkuyorsun?

- İstersen bunu yarın konuşalım. Anlattıklarımdan sonra hala beraber bir geleceğimiz olabilir mi o zaman cevabını verirsin.     

- Pekâlâ, o zaman yarın haberleşiriz

- Yarın tekrar görüşmek dileğiyle

Şafak geri dönerken kara kara yarın anlatacaklarını düşünüyordu. 'Peki ya duyacaklarından sonra benimle olmak istemezse ben ne yaparım' diyordu. Hakan'la konuşursa biraz rahatlayabilirdi.

Gönderilen: Berduş

Berduş mekâna geçiyorum konuşmamız lazım

Gönderen: Berduş

Berduş yazan parmaklarına sıçayım. Geber umurumda değilsin

Gönderilen: Berduş

1 saate oradayım!

Gönderen: Berduş

İyi

.

.

.

Yorum yazar ve veto verirseniz çok sevinirim :)))

İyi okumalar... 

AŞKLA KARIŞIK - Güzel seven adamlar serisi 1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin