Jungle/Drake
Chantel
Parmaklarım saçlarının arasına kaydı ve yumuşak saçlarını usulca çekti.
Boynuma daha kolay ulaşabilmesi için başımı yana çevirdim.
Saçlarımın arasındaki ellerimi taklit ederek ,uzun parmaklarıyla saçımı çekti.Kulağımın arkasındaki boşluğa "Mmm..." diye mırıldandı.Kasıklarımda keskin ve net bir hisle sarsılarak inledim.
-"Seni böyle boşaltayım mı?" diye fısıldadı.
Başımı arkaya iyice attığımda dudakları açıkta kalan boynumla tekrar buluştu.
-"Bunu sevdiniz değil mi Bayan Clover"
-"Mmmm.."
-"Söyle bana" yavaş ve şehvetli işkencesini sürdürerek göğüsümü avuçladı.
-"Evet"Bu enfes ve keskin zevk acı karışımıyla nefesim kesildi.Onu arkamda hissediyordum.İnledim ve ellerim saçlarına yapışıp daha sert çekti.
Ellerini durdurarak "henüz gelmeye hazır olduğunu sanmıyorum" dedi.İnlerken ,beynim ,ihtiyaç yüklü bir arzunun sisi arasında söylediklerini algılamaya çalışıyordu.
Elleri kalçama doğru kayarken sırıttığuını hisseder gibiydim.Parmaklarımı iç çamaşırımın arkasına takıp kumaşı esneterek baş parmaklarıyla çekip parçaladı ve görebilmem için yere, önüme attı.Lanet olsun.Parmakları aşağı, cinsel organıma kaydı ve arkadan parmağını usulca içime itti.
Beni yüzüm ona bakacak şekilde çevirirken "Ah,evet.Tatlı kızım hazırmış" diye soludu.
Nefes alış verişi hızlanmıştı.Parmağını ağzına götürdü "Tadınız o kadar güzel ki, Bayan Clover" İç geçirdi.
Yarı örtülü göz kapaklarının arasından bana bakarak usulca "beni soy" diye emretti.
Gözlerimi kırpıştırdım.
-"Veya bugün için bu kadar yeterli olabilir"
-"Al bunları giy" uzattığı siyah geceliği giyerken utancımdan yüzüne bakmakta zorlanmıştım.Kıyafetler bedenime tam uyduğunda boydan boya vücudumu inceledi.Boğazını temizledi "gidelim"-"Seninle bir anlaşma yapmamız gerekiyor" Merdivenlerden aşağıya indiğimizde geni holde işerliyorduk.Kemikli uzun parmaklarını parmaklarımın arasından geçirmiş arkasından takip ediyordum.
-"Lütfen oturun Bayan Clover"
Salonun ortasındaki uzun masanın bir başına oturmuştum.
Tam karşımdaki sandalyede kollarını masanın önüne yerleştirmiş beni bekliyordu.-"Verilen kağıtları incele"
Hizmetçinin elinde tuttuğu en az 30 sayfalık kağıdı elime aldım.
Üzerinde göz gezdirirken boğazını temizledi.-"Eğer anlaşmaları kabul edersen sana ne istiyorsan alacağım, dünyadaki tüm zenginlikleri tadacaksın ve beş dakika önceki sevişmemizin devamını getireceğim"
-"Burada mı kalacağım?"
Sarı saçlarını iki yana savurdu.
-"Evet,ilk başlığı okuyun lütfen"Hayatının belli bir dönemini Bay Bieber'la geçirecek kişi , dışarıya çıkma oranı en aza indirilecek şekilde ayarlanmalıdır.Aralarında geçen hiç bir olayı kimseye bahsetmemelidir.Bay Bieber'ın isteklerini karşılayan kişi ödülünü alacaktır.
Yutkunmaya çalıştım.
"Orospu! "diye mırıldandi iç sesim."Orospuluktan başka bir şey yapmıyorsun."-"Basına ne diyeceğiz.Yaşadıklarımızdan bahsederken"
Önüme gelen saç tutamını kulağımın arkasına sıkıştırdım.-"En yakın arkadaş" dedi tebessüm etmeye çalışarak "hemde oldukça yakın."
-"Dışarı çıkma oranını azaltmak istemiyorum.Daha 19'umdayım"
-"Benimle olduğun sürece her zaman dışarı çıkabilirsin.Ya da bana haber verdiğinde.Başka soru?"
-"Sen turnelerde olduğunda veya fotoğraf çekimleri , stüdyoda olduğun zaman ben ne yapacağım?" Dudağımı dişliyordum.İlk defa böyle bir şey yaşıyordum ve o deneyimli bir şekilde dediklerime cevap veriyordu."Yanımda olacaksın, tıpkı en yakın arkadaşlar gibi"
-"Bitti mi? Soruların?" Sandalyeden kalkıp yanıma geldi.Yırtıl kot pantalonunun cebinden tükenmez kalemi çıkarıp bana uzattı.
-"Var mısın yok musun?"Uzattığı kalemi titrek parmaklarımla uzandım.Düşünmeyi sevmiyordum.
Adımın altına imzamı atarken bu kadar büyük bir hata yaptığımı tahmin etmiyordum.