Ruh halim ☝🏽☝🏽☝🏽☝🏽 multimedia same af
Slm okuyucularım sizin yüzünüzden durmadan yb kasmaya çalışıyorum.Aklımda güzel bir kurgu var ve şuana kadar sugar daddy'e benzer bir fanfic görmedim mutluyum ;)))))
Yorumlarınız beni çok mutlu ediyor gerçekten ve ithaf yapmak istiyorum bu sefer: ornotbieber için yazıyorum yorumları beni çok mutlu ediyor diğerlerinin de öyle 💝
İyi okumalarChantel
-"Chantel aç şu kapıyı!" Tuvaletin kapısını kilitlemiş şişmiş gözlerimi silerken aynaya bakıyordum.
Burnumu aralıksız bir şekilde çekerken hıçkırıklarımı durdurmaya çalışıyordum.
-"Lanet olası kapıyı açmazsan kıracağım!"
Ağlamam artmaya başladığında Justin duymuş olacakki yumuşadı "Lütfen Chantel içeri girmeme izin ver"Instagramdan gelen bildirimleri okumamaya çalışıyordum fakat kendimi tutamamıştım.
"Sürtük"
"Jelena'yı istiyoruz"
"Kendini becer sürtük"
Sürtük sürtük ve sürtük...Kapıyı açmak için önce kilidi yuvasında döndürdüm.Kapıyı açıp aniden içeri girdiğinde ellerini yüzüme götürdü ve ayağıyla kapıya sertçe kapanması için tekme attı.
-"Hayır , hayır , hayır ağlamak yok"
Neredeyse yavru köpekler gibi inlerken göz yaşlarımı baş parmağıyla sildi.
-"Eğer güçlü kalmazsan ben ne yapacağım? Benim tüm hayatım böyle Chantel.Kimin gerçekten benim yanımda olduğunu anlayamıyorum.Herkes arkamdan bir
iş çeviriyor hayal kırıklığına uğruyorum"
Buğulu gözlerle Justin'in beni bu kadar önemseyen tavrını inceledim.
-"Ben seni hayal kırıklığına uğratmam Justin"Justin'in bu sözden sonra yanağından bir damla yuvarlandığında bana bakarak gülümsüyordu.
Bir şey söylemek yerine kollarımı boynuna sardım "Ağlama, eğer ağlarsan ben nasıl güçlü kalacağım?"
Boynuma yüzünü gömüp hıçkırıklarını bastırıyordu.
-"Sen inanılmazsın Chantel"
-"Sende"
Yüzünü boynumdan kaldırdığında gözleri dudaklarıma kaydı.
Kuru kabuk tutmuş dudaklarımı dudaklarına bastırdığımda tamamen farklı bir boyuttaydık.İçki ile karışmış nefesimizi her verdiğimizde dudaklarımızı ayırmak o kadar zorlaşıyordu.
Kapı yumrukla çalındığında irkildim.
-"Bizi bekliyorlar" dedim dudaklarımız ayrıldığında.
Elimi sıkıca eline kenetledi "Kapıyı açmadan önce elimi dudağına bastırdı.
-"Ağlama" Başımı salladıktan sonra kapıyı açtığı an ellerimizi ayırdı.
Derin bir nefes aldım ve kahkahalar arasına doğru ilerlemeye başladık.
Justin bağırdı "Selena nerede?"
-"O-o mutfakta telefonla konuşuyor"Justin adımlarını hızlı bir şekilde atıyordu ve gerçekten sinirli gözüküyordu.
Arkasından gelen grubu fark ettiğinde aniden durup arkasını döndü "Sakın peşimden gelmeyin!"Justin'i o haliyle gördüğümde ben bile korkmuştum.
Mutfağa doğru ilerlediğinde onu tek dinlemeyen bendim.Peşinden ilerlediğimde beni sinirinden dolayı duymamıştı bile.
Selena mutfakta telefonda kahkahalara boğulduğunda Justin'i görmesiyle dudakları düz bir çizgi aldı.
-"Ehm Kelsey ben seni sonra arayacağım olur mu? Tamam canım .Hoşçakal"
-"Selena o fotoğrafları hemen siliyorsun"
Söylediklerini tek tek söylüyordu.
-"Hayır Justin.İlişkinizi bilmelerine ihtiyaçları var"
-"Kapa çeneni ve bana telefonunu ver!"
Justin telefonu elinden almak için uzandığında Selena sinirle telefonu cebine koydu.
-"Olmaz Justin!"
-"Selena ver onu bana lütfen" Sesi neredeyse yalvarırcasına çıktığında ona yardım etmek istemiştim ama bu imkansızdı.Duvarın arkasına dayanmış dediklerine kulak kabartıyor aynı zamanda izliyordum.
-"Dediğim gibi Justin ilişkinizi bilmey-"
-"Git buradan! Defol!" Neredeyse tüm evi sarsacak şekilde bağırdığında yerimde sıçramıştım.Yerlere ne bulduysa fırlatırken kimsenin umrunda olmamasına karşın sinirlenmiştim.Kimse olup biteni merak etmiyor muydu?Selena sert adımlarla kapıya doğru koşarken mutfağa girdim.Justin kırdığı cam parçaları arasına çömeldiğinde yanına gittim "İyi misin?"
Ellerini yüzüne kapamıştı.Saçları darmadağandı "Justin, iyi misin?"Bana bakmak için başını kaldırdığında gözleri kıpkırmızıydı.
Titreyen dudaklarını dudaklarıma bastırdığımda ilk defa karşılık veremeyecek kadar üzgündü.
Dudaklarını dudaklarımdan ayırdı "Gidelim Chantel iyi değilim"
Başımı hiç durmadan aralıksızca sallarken elini tutup onu kaldırdım.
Kanayan elini elime kenetlerken hızlıca partiden çıkmak istiyordum.
Herkesin bizi sevgili sanması dert ettiğim en son şeydi.
Tüm dünyanın bilmesi bile önemli değildi.
Kapıdan hızla çıktığımızda Justin yalpalıyordu ve hala ağlamaya devam ediyordu.
-"Bir dakika" dedim durup "Öncelikle kendine gelmelisin , şu gözyaşlarını sil"
Yanaklarından süzülen gözyaşları sildiğimde gülümsemeye çalıştı.
Onu hiç böyle görmemiştim.-"Gidelim sadece gidelim...gidelim gidelim"
Sözcükleri durmadan tekrar ediyordu.Diğer elimle tuttuğum ceketini ona giydirerek yardım ettim.
Kapşonunu kapattığımda paparazilere o halini göstermemek istiyordum.
Koşarak arabaya ilerliyorduk.
Flaşların arasından arabaya bindiğimizde derin bir nefes verdi.-"Sanırım sen bana iyi geliyorsun "
-------
Parti sabahı
Justin arkadaşlarıyla dışarı çıkmıştı gelmem için ne kadar ısrar etse bile din akşamdan dolayı bitmez bilmeyen baş ağrılarım durmuyordu.Şakaklarımı ovuşturdum.Telefonumu kurcalarken Justin'den gelen mesajla gülümsedim.
Justin:Babacığın küçük kızı ne yapıyor? ;)
Chantel: iyiyim ne zaman geliceksin
Justin: Seni çok özledim.
Justin: Gözlerin dudakların vücudun
Justin:Kalçaların... şu anda sana ne kadar dokunmak istediğimi tahmin edemezsin.
Chantel: Kendine gel Bieber
Ne zaman geleceksin diye sordum ama sen bana ne diye mesaj atıyorsun tam bir sapıksınJustin: Eğer şimdi eve gelirsem yapacak mıyız?