Justin Timberlake/Sexy back
Chantel
Paparazilerden sıvışmayı başarıp içeri girdiğimizde fotoğrafçı nefesini tutmuş bizi bekliyordu.Daha doğrusu onu bekliyordu ve beni görünce hayal kırıklığına uğramıştı "çekimlere hemen başlayalım" Justin'i yanımdan çekip uzaklaştırdığında benimle ilgilenenler oldukça fazlaydı.
Eminim ağzımdan laf almaya çalışıyorlardı.
-"Yeni sevgilisi siz misiniz bayan"
-"Hayır, arkadaşız"
-"Sizi ilk defa görüyorum"
-"Bu sorularla karşı karşıya gelmemek için uzun zaman arkadaşlığımızı sakladık"
Bayan konuşmak için bir şey söyleyemeyeceğini anladığında makyör olduğunu ve bana makyaj yapmak istediğini söyledi "lütfen beni kırmayın çok güzel olacak"
Beni çekiştirip odadan odaya sokarken başım dönüyordu ve en sonunda ışıklarla çevrili aynanın önünde oturmuştum.
Başımı geriye yatırmamı söylerken elinde pahalı markaları yüzüme sürmeye hazırlanıyordu.
-"Gözlerinizi kapatın ve değişime hazır olun" dediğini uygulayıp makyaj süresince gözlerimi kapattım.
-"Açabilirsiniz" spot aynaları gözümü rahatsız ettiğinden bir kaç kez kırpıştırdım.
Uzun kirpiklerime bakarken "bu çok güzel olmuş" dedim gülümseyerek.
-"Yüzünüze nude tonlar çok yakışıyor.Sizin de çekimlerde yer almanızı istiyorum.Bayan Johnson ile konuşacağım.Gelin benimle"
Kolumdan tutup beni çekimlerin oraya götürmüştü.
Justin beni görünce afallamıştı.
-"Bayan Johnson!" Diye cırladı makyör.Sanırım adı stellaydı.
-"Ne var stell! İşimi yapıyorum meşgulüm görmüyor musun?"
-"Bir mankenimizin eksik olduğunu biliyorum ve işte..."
Beni işaret ettiğinde bayan Johnson beni baştan aşağıya süzdü.
-"Gerçekten iyi gözüküyor.Giydirin ve buraya gelsin"
Stella ellerini çırpıp zıplayarak beni başka bir odaya soktu.
Justin takım elbise içinde oldukça seksi görünüyordu.Yanında birazcık bile parlamayacağımı biliyordum.Ama derginin kapağında yer alma düşüncesi bile beni yiyip bitiriyordu.
Bana siyah saten elbiseyi uzatırken mırıldandı "içinde sutyen olmayacak.Yardım etmemi ister misin?"
-"Ehm aslında olabilir evet" kıyafeti tutup çıkarmamı bekledi.Tamam bu komikti çünkü bir elbiseyi bile giyemiyordum.
Derin dekoltesi kalçalarıma doğru iniyordu.
-"Rujunu değiştirmemiz gerek.Burada bekle"
Bir koşu gidip geldiğinde elinde bordo bir ruj vardı.
-"Bay Bieber'ın spesiyeli.Buna bayılacaktır"
Dudaklarım bordo ruj ile kaplandığında gerçekten çekici gözüküyordum ve bu oldukça nadir zamanlardan biriydi.
-"Hadi gidelim Johnson geç kalmamızı istemez"
Justin'in papyonu açık bir şekilde boynunda dururken gördüğümde yutkundum. Arkamı döndüğümde aynı tepkiyi verdiğini tahmin edebiliyordum.
Topuklu ayakkabılarla yankılanan adımlarım ile Justin'in yanına geldim.
-"Justin'in papyonunu tutun ,ikinizinde birbirinize bakmasını istiyorum.Şehvet arzu her ikisi de"
Flaş patlarken Justin'in gözleri gözlerimden ayrılmıyordu.
Dudaklarımı birbirine bastırdım "niye öyle bakıyorsun"
Biraz daha bana doğru yaklaştı ve kulağıma doğru fısıldadı.
Dudakları kulağıma değerken baştan aşağı ürperdim.
-"Çünkü çok güzelsin.Gözlerimi senden alamıyorum"
Arkadaki şarkının ritmi ve sesi gittikçe artarken Bayan Johnson ender bulunan karelerin fotoğrafını çekiyordu.
İşini gerçekten biliyordu.
-"Tamam şimdi kızı kucağında taşımanı istiyorum"
Yardımcıları yanıma gelip saçımı ellerinin arasına daldırıp kabarttı.
Ayakkabılarımı çıkarıp elimde tutmamı söylediklerinde gülmemek için zor duruyordum.
-"Balayına giden çiftlere benziyoruz"
Bacaklarımdan ve sırtımdan dolanan kollarıyla beni yukarı kaldırdı.
Ve bir flaş daha patladı.
-"Bu fotoğraflar hangi dergide yayımlanacak?"
-"Teen vogue yılbaşı sayısı.Biliyorsun unutulmaz olurlar"
-"Vay canına"dedim. Bir anda her şey karmakarışık bir hal aldığını o da yeni fark etmişti.
Antlaşmanın neredeyse hiçbirine uymuyorduk.
