Kendimi dipsiz bir kuyuda gibi yalnız, tedirgin, pişman, ve bitik hissediyordum. Demirin yüzünü bir daha görmemeyi umuyordum. Durmalıydı.. bir daha asla ona güvenmeyeceğim... Şuan yaşadığım çaresizliğin bir bakımdan suçlusu bendim. Ona hiç karşılık vermemeliydim. Bir şeylerin zamanla değişebilmesi ihtimali vardıysa bile artık yok. Bana karşı bir ilgisi olmadığını defalarca dile getirdikten sonra böyle bir şey yapması... Ne bileyim belki sadece erkeklik ihtiyaçlarını karısı ile gidermek istemiştir. Belkide o neyi isterse istediği zaman alacağını, benim karşı koyamayacağımı bana bu şekilde öğretmek istemiştir. Bilemiyorum. Fakat bildiğim tek bir şey var o da beni sevmediği... Odaya geri gittiğimde Demir yoktu. Çarşafa baktım. Kesik kesik anlar gözümün önünden geçiyordu. Başta gerçekten onu doyasıya öpmek istemiştim. Nasıl hissedeceğim hakkında kafamda bir düşünce oluşsun istedim ve ona karşılık verdim. Ama işlerin buraya varabileceğini hiç düşünmemiştim. Artık bir Kadındım. Gerçek bir kadın.. İlkim böyle olsun istemiyordum. Tekrar kafamı çarşafa çevirdiğimde Demirden ne kadar çok nefret ettiğimi bir kez daha anladım. onunla bir daha asla böyle bir şey yaşamayacağım ve mesafemi hep koruyacağım...***6 saat sonra
Gözlerimi açtığımda güneş batmak üzereydi. Saat akşam 7'ye geliyordu. Kapı çaldığında önce yattığım yerden kalkıp dik bir şekilde oturdum sonra ''gir'' dedim soğuk ve nefret dolu çıkan sesimle. Demir görüş alanıma girdiğinde görüntüsü de netleşmişti. Üzerinde siyah bir takım elbise vardı. Anlaşılan yine bir yerlere sürüklenecektik. Hiç beklemediğim şekilde sert çıkan ses tonuyla konuşmaya başladı. ''Bana bak aptal, Dün gece yaşananları unut! Sakın yanlış şeyler getirme aklına. Sana söylediklerimin hepsi yalandı. Sadece duygularınla oynamak istediğim boktan bir geceydi. Şimdi öyle masum kız rollerine girme. Planın bumu gerçekten ha? Önce kendi isteğinle altıma girdin. Sonrada masum kız rolleri yapıyorsun. Ben senin gibi zengin koca avcılarını çok gördüm. O yüzden bu saatten sonra ben ne dersem onu yapacaksın. Yoksa Annenin tedavi masraflarına veda et bebeğim. İstediğim zaman seni yine altıma alacağım sana bu evi zindan edeceğim küçük orospu. Seni sevebileceğimi mi düşündün gerçekten? Senin gibi yüzlerce kaltak altıma girmek için yanıp tutuşuyor. Sende onlardan birisin. Ama sen bunu isteyerek yaptın Planların suya düştü. Kalk şimdi hazırlan bir kokteyle davetliyim. Sende geliyorsun malum biz evliyiz ne istersem onu yapacaksın.! ''
Söyledikleri bir ok gibi kalbime saplandı. Ona olan nefretim gittikçe büyüyordu. Nasıl benim bir 'orospu' olduğumu düşünürdü? Dün gece görmedi mi o benim ilkim olmuştu. Ben ne yapacağım şimdi ? O pislik ne isterse alabilir bunu biliyorum. Artık benim için hiçbir umut yok. Demirin önüne atılmış bir yemden başka hiçbir şey değilim...
Davetin olduğu yere geldiğimizde Arabayı durdurdu ve ''İn!'' diye emir verdi. İndiğimde yanıma geldi ve girmem için kolunu uzattı. Koluna girdim ve içeriye doğru ilerledik. Girişte bizi karşılayan adamlar büyük ihtimalle demirlerin ortaklarıydı. Kameraların üzerimizde patlayan flaşları gözlerimi alıyordu. Karşılama faslı bittikten sonra Bir masanın önünde durduk çantamı koyduktan sonra insanları incelemeye başladım. Şık denilemeyecek kadar abartılı giyinen orta yaşlı kadınlar, Yaşlı adamlarla doluydu etraf. İnsanlar gözüme o kadar sahte geliyordu ki.. Gülüşmeleri bile yapmacıktı. Çoğu yaşlıydı fakat Gençlerde katılmıştı davete. Kadınları süzmeye devam ediyordum ki masaya birinin geldiğini fark ettim. Uzun boylu esmer iri yapılı kaslı ve inanılmaz yakışıklı bir adamdı bu. Demirle samimi bir şekilde selamlaştılar ve adam elini bana kibarca uzattı karşılık vermemle elimin üzerine minik bir buse kondurdu ve ben ''Emre'' dedi güzel ses tonuyla. ''Memnun oldum. bende Masal'' dedim ve kibarca gülümsedim. Demirin hayvansı davranışlarından sonra bir erkeğin bu denli kibar olması hoşuma gitmişti doğrusu. Emre konuşmaya başladı. ''Demirin en yakın arkadaşıyım ben. Çocukluktan beri bu böyle. Evliliğinizin bir formalite den ibaret olduğunu biliyorum. O yüzden benim yanımda rol yapmana gerek yok Masal.'' diyerek kısa bir açıklama yaptı ve gülümsedi. En azından Emre'nin yanında rol yapmayacaktım. Buna sevinmiştim. Çünkü herkese karşı rol yapmak bana o kadar zor geliyor ki.... ''Sevindim'' diye cevapladım Emreyi. İkimizin arasında koyu bir sohbet dönüyordu bu çocuk gerçekten iyi birisine benziyordu ve arkadaş olabilirdik. Lavaboya gideceğimi söyledikten sonra Emre ile Demiri masada baş başa bırakarak oradan ayrıldım. Lavabodan içeri girdiğimde aynaya doğru ilerledim ve rujumu tazeledikten sonra tam çıkacaktım ki Demir içeri girdi ve alaycı bir tavırla ''Ooo bizim avcı yine iş başında'' diyerek üstüme yürümeye başladı. Beni duvarla arasına aldığında bir eliyle kolumu bir eliyle ise çenemi sıkıca kavradı ve tekrar konuşmaya başladı ''Bana bak küçük orospu Emreden uzak duracaksın onunla aranda mesafe olacak. Gerekmedikçe konuşmayacaksın. Benim istemediğim hiçbir şeyi yapmayacaksın. Anladın mı beni?'' nefretini kusması bittikten sonra cevap istercesine yüzüme baktı fakat benden beklediği cevabı alamayınca kolumu iyice sıkmaya başladı. Nafile. Asla ona cevap vermeyeceğim, canımı ne kadar yakarsa yaksın üzerimde hakimiyet kurmasına izin vermeyeceğim!. Bir süre Daha cevap alamayınca pes etti. ''Sen iyi bir dersi hak ettin'' dedi ve sıktığı kolumu bırakarak çıktı gitti. Onun gitmesiyle hem söylediği sözler yüzünden hem de kolumu kırarcasına sıktığı için acıdan dolan gözlerimdeki yaşlar da özgürlüklerini ilan ettiler.....
EVVVEEEEETT YENİ BÖLÜM GELDİİİİİİİİ İYİ OKUMALAR CANLARIM VE YORUMLARINIZI. BEKLİYORUM :)))