"Hayır git burdan bırak." Beni ısrarla götürmeye çalışan abime bağırıyordum.
"Hazal kalk gitmemiz lazım."
"Ben yaptım."
"Haketmişti."
"Gittt." diye avazım çıktığı kadar bağırmıştım.
Abim ne yapacağını bilemez birşekilde bana bakıyor elini sinirle saçlarından geçiriyordu.
Yanıma çöküp suratımı avuçları içine aldı.
"Abim bak bana, Elif için kalk nolursun abim."
"Elif.. Meleğim ben onun suratına bakamam.. yapamam abi."
"Benden nefret edicek ben birini öldürdüm elife nasıl sarılırım nasıl saçlarını okşarım bu kirli ellerimle."
"Abim kalk polisler yaklaşıyo yalvarırım kalk!"
Abim ben yerimden kalkmıyınca beni kucağına aldı hiç birşey yapmadım.
Abim kucağında benle birlikte hızlı hızlı yürüyordu.
Gözlerimden yaşlar tek tek süzülüyordu..
Abim beni arabaya oturttu oda hızlıca şoför koltuğuna oturdu.
Fazla hızlı gidiyordu arkadan gelen sren seslerine bakılcak olursa polisler peşimizdeydi yani.. Benim peşimde.
Abim arabayı bilmediğim bir yere sürüyordu ona karşı çıkıcak gücü kendimde bulamıyordum.
"Şimdi seni biyere götüreceğim bir süre orda kalmamız gerekicek ama merak etme elifi oraya getireceğim." Dedi abim.
Hızla ona dönüp. "Hayır sakın öyle birşey yapmıyorsun elifin karşısına çıkmaya hazır değilim eğer onu getirirsen seni hiç affetmem."
Abim üzgün bir şekilde gözlerime baktı sonra olumlu anlamda kafasını salladı.
Yol nekadar sürdü hiç bilmiyorum ama düşüncelerle boğuşmaktan olsa gerek kısa gelmişti.
Ormanlık bir alanın ortasında bulunan iki katlı bir evin önüne geldiğimizde cansız bir şekilde arabadan indim.
Abim evin kapısını çalmadan anahtarla açınca burasıda onların evinden biri diye düşünüp önemsemedim.
"Üst katta bir oda var zaten oraya git bir banyo yap üstündekileri çıkart abim ben burdayım. kıyafet var dolapta."
Başımı belli belirsiz salladım.
Adımlarım direk üst kattaki odayı buldu.
Geniş odadaki banyoya girdim hemen.
Aynaya baktığımda çığlık atmamak için kendimi zor tuttum.
Ellerimde kanlar üstümde heryerimde kan vardı nekadarda çok kanı akmıştı ben.. ben akıtmıştım o kanı.
Kanları gördükçe titremeye başlıyordum sonunda büyük bir çığlık koparıp banyodaki cama yumruğumu indirmiştim.
"Katil oldum katilim ben nasıl yaptım ben katilim." diye avazım çıktığı kadar bağırıyordum.
Ezelin Anlatımı
Hazalın sesini duymamla yukarıya fırladım.
"Hazal." diye bağırdım. Banyo kapısının ardından.
Cevap vermeden bağırmaya devam etti.
"Ben elifin yüzüne bakamam nasıl yaparım ellerim kanlı nasıl dokunurum kızıma."
"Aç abim yalvararım aç haketmişti abim senin suçun değildi sen farkında değildin naptığının. Hazal aç abim hadi bak yanındayım." Gözlerimden yaşlar tek tek düşerken elimden tek birşey gelmiyordu.
Onu durduramamıştım asıl suçlu bendim siktiğimin piçini ben öldürmeliydim...
"Aç şu siktiğimin kapısını." diye bağırdım ses gelmiyordu.
"Kapıyı kırmak zorunda bırakma beni hazal ses ver." diye bağırdım.
Hazaldan ses gelmeyince tüm gücümle kapıyı kırdım.
Hazal yerde baygın bir şekilde yatıyordu.
"Hazal." dedim yüzünü avuçlarım arasına alırken.
bileklerinden akan kanlara gözüm takılı kaldı bir süre... donmustum haraket edemiyordum.
"Babam gibi senide kaybedemem kardeşim gitme."
1 Hafta Sonra
"Çok özledim." dedim."Hazal 1 Haftadır burdayız Elif ne halde hiç düşünmüyormusun telefonlarımız kapalı herkez çıldırmış bizi arıyor." Dedi abim sitemle.
"Yapamam cesaretim yok." dedim donuk birşekilde.
Bileklerimi kestiğimde 4-5 gün hastahanede kalmıştım sonuç ölmemiştim başkasını öldürmeyi başarıp kendimi öldürememem nekadar ironi.
Elifimi çok özledim kokusunu minik ellerini. Ama olmaz dokunamazdım ona kimbilir ne düşünüyodur onu bıraktığımı düşünüyordur değilmi.
Demir elife destek oluyormudur?
"Hazal 1 Hafta oldu doğru dürüst yemek yemiyorsun, öfkeni kusmuyosun ,bağırmıyorsun ağlamıyorsun bile. donuk bir şekilde yaşıyorsun. Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum anlıyomusun kendine gelmeni istiyorum.
Elif daha yeni kaçırıldı en çok sana ihtiyacı varken ona sırtını çeviriyosun bumu senin anneliğin."
Diye bağıran abime baktığımda gözlerinden pişmanlık geçtiğini hissettim.
Oturduğum yerden kalkıp "Sakın benim anneliğimi sorgulama abi sakın." dedim ve salondan çıkıp odaya girdim.
Yere çöküp gözlerimi kapattım aklıma elifle bir anımız geldi.
"Anne sana birşey olsa ben çok üzülürüm herkez gibi beni bırakıp gitmenden çok korkuyorum. Sensizlik çok zordu."
"Annelere bişey olmaz meleğim.. Asıl sana birşey olsa ben çok üzülürüm ama sana zarar gelmesine müsade etmem anneler çocuklarını korur çünkü.
"Kahraman gibimi."
"Kahraman gibi meleğim."
Cezaevinden çıktıktan 1 Hafta sonrasında konuşmuştuk bunları.
"Anneler çocuklarını korur demiştim ama koruyamadım." Kendi kendime söylediğim kelimeyle bi anda ayaklandım.
Aşşağıya inip; "beni elife götür abi." dedim.
O ne halde bilmiyorken burda böylece oturmak canımı yakıyordu.
Abim mutlulukla gözlerime bakarken.
Hiçbir tepki vermiyordum.
Dolapta kimin olduğunu bilmediğim siyah bir eşortman takımını giymiş saçlarımı salık bırakmıştım. Gözün altındaki kızarıklar için bişey yapmadım sadece yüzümü yıkayıp beni arabada bekleyen abimin yanına geldim.
"Doğru olanı yapıyorsun abim." Dedi ve arabayı çalıstırdı.
Büyük karşılaşmaya hazırmıydım? bilmiyorum ama gidiyordum.