mahkeme

249 146 7
                                    

Uyandığımda saat daha çok erkendi Mahkeme saatine daha bir kaç saat vardı Ve ben bu kadar erken kalkmama Rağmen aslında gece hiç uyuyamamıştım. Aklımda onca cevabı meçhul soru varken, olan uykum da kaçmıştı. Kafamda dönen onca sorunun ele,başı 'nasıl olacaktı' ve ben bunun cevabını hayal bile edemiyordum.

Aynadaki yansımama bakarak yüzüme
Defalarca su çarptım. Gözlerim acıyana kadar devam ettim, ' nasıl olacak ' Bilmiyordum.

Gidecek kalacak bir evimiz olmasa bile
Buradan çıkmayı çok istiyordum ama Bunun imkânsız olduğuna kendimi öyle Bir inandırmıştım, aklım bununda hayalini Kurmaya cesaret edemiyordu.

Çıkmayı hayal etsem, mahkemenin Reddiyle kafamı duvarlara vuracaktım ; Katil olduğunu bile bile suçsuz olduğunu
Suçsuz olduğunu nasıl ümid edebildin, diye cezalandıracaktım kendimi. Evet itiraf ediyorum umud ettim, çünkü ufakda olsa umuda ihtiyacım var. Elif için.. Onun benim umud etmeme ihtiyacı var.

Gözlerimde akmasını reddettiğim yaşlarla kendime bir çay koydum.
Televizyondaki kanalları tek tek gezdim.
Kafa dağıtacak birşey bulamayınca Televizyonu kapatıp oturduğum masanın
örtüsününün desenlerini inceledim bir süre boş boş..

" Ah be Hazal, öyle oturmakla olmaz.
Daha fazla oyalanmada kalk hazırlan yavaş yavaş kafan dağılır " diyerek oturdu karşımdaki sandalyeye hacer abla. Bir o vardı yanımda sağ,olsun. Onu tanıdıktan sonrada kimseye ihtiyaç duymadım bu Dört duvar arasında.

" Doğru söylüyorsun abla en iyisi kalkayım ben anca hazırlanırım." deyip kalktım.Uyuşukluk içinde dolabı açıp siyah kumaş pantolonumla düz beyaz gömleğimi çıkardım ütüleyip giysem Hazırdım.

Mahkeme öncesi avukatla biraz görüşme Şansım oldu.Ama birşey anlayamadı,sadece bekleyip görmemi istedi ve yarım saat sonra görmüştüm.
Dizlerimin bağı çözülmüş, bacaklarım pelte kıvamına gelmişti. Duyduklarımı
İdrak edememiştim.

Sayın hakim bey,bazı araştırmalarımın sonucunda " Müvekkilim Hazal Alaca'nın
Aslında suçlu olmadığına yönelik bilgiler Ve deliller topladım, buyurun hepsi bu Dosyadalar. " diyerek avukatın önündeki Koyu renk dosyayı hakimin önüne koyup yerine geçti. Bense karşımda üç boyutlu Bir Film oynuyor gibi olanları izliyor,hiç Bir tepki veremiyordum.

"Sayın Hakim Bey,ben müvekkilim Hazal Alaca'nın hakkındaki tüm suçlamaları Reddediyor,tarafınıza sunduğum delillerin, Müvekkilim Hazal Alaca'nın lehine değerlendirilmesini talep ediyorum." diye devam ettikten sonra bana dönüp kısa bir bakış attı.
Ne yapmaya çalıştığını sorgular gibi Başımı belli belirsiz salladım fakat o Sadece benim fark edebileceğim kadar Ağır bir hareketle göz kırptı.

"Sayın Avukat Volkan Tunç,bu deliller ile Tarafımıza sunduğunuz iki şahit bulunmakta olup,müvekkilinizin suçsuzluğuna inanmakta olup olmadığınızı tekrar size sormak istiyorum Cevabınız nedir?" diye sert bir şekilde Sordu Hakim. Avukatım kendine olan Benimse bir anlam veremediğim güvenini Hiç kaybetmeden cevabını verdi.

"Evet Sayın Hakim,Müvekkilimden kesin suratle eminim ve sizinde şahitlerimizi dinleyip önünüze sunduğum dosyayı İncelediğiniz zaman ; Müvekkilimden emin olacağınıza eminim efendim."

Ben nefes almayı bile unutmuştum. Hâlâ Kafamda 'nasıl olabilir' sorusu dönüyorken ilk şahit salona girmiş ve ifade veriyordu. Bu adamı daha önce Gördüğümü zannetmiyordum fakat o Tam tersiymiş gibi benden yanamı Konuşacaktı?

Önce şahitten doğruları konuşacağına dair bir yemin etmesini isteyip sonra Sorularını sordular.

"Söyleyin bakalım madem bu konu
Hakkında bir bilgin vardı, bunca sene Neden sustun? ve neden şimdi Konuşmayı tercih ettin?" diye sordu Hakim sertçe. Daha ne kadar çatılabilir Diye merak ettiğim gür kaşları,her geçen Dakika sahada çağrılıyordu.

"Hakim bey benim yedi çocuğum,bir Felçli anam var. zar zor geçinip gidiyoruz
Ailem benim herşeyim Hakim bey. O gün bu kızın ordan kaçar gibi çıktığını gördüm Amma kız gittikten sonrada bir'kaç adam geldiler. Ne oluyor demeye kalmadan Bir curcuna , koptu sonra alelacele çıktılar Binadan. Uzunca bir adamın elleri ve üzeri kanlıydı elindede kanlı bir cam parçası vardı. Adamlar dışarı çıktığında Hemen beni gördüler, beni ailemle tehdit Ettiler korktum Hakim bey, Vallah billah Korktum. Adam ağlamaya başlayınca Hakim adamı çıkarması için mübaşire İşaret etti ve diğer şahit içeri girdi.

Kadını görünce dilim damağım kurumuştu.
Şaşkınlık bir taraftan duyduklarım bir Taraftan aynı anda üzerime çullanınca kendimden geçtim elifimi büyüten kısmet teyzenin sözlerine adapte olamadım.

" Hazal elimde büyüdü... Ahlaksızın Tekiydi Osman... ben eminim...eminim"
Aklımda kalan sözcükleriydi bunlar.
Başka hiç bir sözünü idrak edemedim. Salondan çıkarken gözleri yaşla Parlıyordu.Teselli edercesine gülümseyip Çıktı.

Bir kaç konuşma daha geçince tüm Gözler bana döndü ve o an konuşma Hakkının bana verildiğini anladım. Sorunun ne olduğunu elbette biliyordum Ama şaşkın bakışlarımı farkeden Hakim Bey tekrarladı.

"Kızın bugüne kadar itiraz ettiğini hiç duymadım beş sene sonra birden bire Delillerle birlikte şahitler ortaya çıktı
Birde sen anlat bakalım tekrar ne oldu o gün ?"

"Ogün , işten erken gelmiştim.Evde kimse Yok zannedip yiyecek birşeyler hazırlamak istedim." Hakim lafımı kesti.

"Kimse yok zannedip kendine yiyecekmi Hazırladın? Evde eziyetmi görüyordun?" Başımı istemeden de olsa onaylar gibi salladım.

"On beş yaşıma kadar tacize maruz kaldım üvey babam tarafından anneme Defalarca anlatmaya çalıştım ama her çabamın sonu dayakla bitti. Ogün evde yanlız olduğumu zannedip mutfağı gittim. Onun orda iğrenç bir şekilde bana Gülümsediğini gördüm.Evin kapısından çıkıp aşağı indim.Kömürlüğe saklanmak İçin ama o'da peşimden geldi. Kömürlük Gündüzleri bile çok karanlık olur ve o'gün de öyleydi. Elinde birşey vardı ve üzerime Atladı.Eli ayağı rahat durmadı." O'anı tekrar yaşıyormuş gibi hissedip Rahatsızlığımı belli ettim.Boş boş yere Bakıyordum anlatırken ve göz yaşlarım Durmak bilmiyordu. Onca zaman sonra İlk defa yabancıların önünde ağlıyordum.

"Hakim devam etmemi istedi,"

"Hiç olmadığı kadar ileri gitti. Her zaman Ayyaştı ve ve...
Sert bir cisim bulmak amacıyla etrafı yokladım. Elime bir cisim ilişince vurabilecegim en kolay yere vurdum sağ boşluğuna.Kesici bir cisim olduğunu farketmemiştim. Ama vurduktan sonra elime sıcak sıvı bulaşınca onu ciddi bir Şekilde yaraladığımı anladım üzerime yığıldı tamamen. Sonra onu üzerimden İtip kaçtım oradan. Nefes alıyor muydu bilmiyorum ama çok kan vardı. Biliyorum çünkü , üstüm ben yaralanmışım gibi onun kanıyla bulanmıştı.komple. diye devam ettim. Sona doğru büyüyen panikle , Hakim merakla bana bakıp sordu.

" Kızım tekrar düşün sadece bir keremi Darp ettin?" Hakim böyle sorunca tereddüte düştüm. Ama o'olay dün gibi Hakkındaydı.

"Evet Hakim bey,sadece bir kere." dedim saf dürüstlük ve kararlılıkla."

Hakim başını düşünceyle sallayıp son kez avukatımla konuştu.Avukatım beraatimi isteyince yüreğim ağzımda Hakime döndüm üyeler aralarında fısıldaşıp bir karar verdiler ve Hakim katibe talimat verdi.

"Yaz Kızım gereği görüşülerek düşünüldü.
Hazal Alaca'nın ve avukat Sayın Volkan Tunç'un Tarafımıza sunduğu şahitler ve deliller göz önüne alınarak. Tutuklu Hazal Alaca'nın, Nefsi müdafa ile işlediği Adam yaralama suçunu fazlasıyla yattığını." Hakim devam ederken ben kendimi salondan dışarı atmamak için zor tutuyordum. Kalbim öyle hızlı atıyorduki. Konuşmaları duyuyor fakat Algılayamıyordum.

"Suçsuz olduğuna ve Hazal Alaca'nın Beraatine karar verilmiştir." Dünya Ayaklarımın altından kaymadan önce Duyduğum son sözlerdi bunlar...

GEÇMİŞİN İZİNDEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin