17. Bölüm Dream

387 24 14
                                    

-Selena-
Onunla birlikte olduğumuz zamanlar dokunmaya kıyamadığım yanaklarına ve o gece ona karşı sert çıkışımı düşündükçe deli oluyordum, bunu nasıl yaptığımı bilmiyordum ama bunu hakettiği konusunda çok emindim. Neden hayatına devam edemiyorsun Selena, neden Justin'den nefret ettiğini söylediğin anda bile kendini onun çevresinde, yanında, yakınında bir yerlerde buluyorsun?
Çok saçma değil mi?
"Ellerim kalbinin üzerinde dua ediyorum, oradan canlı olarak çıkacağım."
-1 hafta sonra-
New York'taki sıradan yaşamımı sürdürmeye çalışıyordum ama o günden beri içimde hep bir pişmanlık duygusu vardı. Belkide günlerdir içimi saran pişmanlık duygusu onunlayken mutlu olduğumuz günlerin hatrınaydı.
Sahi o zamanlar ne güzel zamanlardı. O zamanlar ne kadar harika biri olduğunu düşünürdüm, mükemmel bir kalbe, güzel bebeksi bir surata sahip olduğunu ve bana baktığında içimi eriten sımsıcak gülüşe sahip olduğunu... Şimdi ne değişmişti? Yüzü hala bebeksi gülüşü hala güzeldi. Şimdi o neden bu kadar kötü, taş kalpli, bencil biri oluvermişti? Ben mi onu yanlış tanımıştım? Belkide onu her gördüğümde yerinden fırlayacak gibi olan aptal kalbim onun böyle biri olduğunu geç farkedecek kadar kördü.
Bir tarafım bunu kabullenmek istemesede gerçekler bunlardı.
Gerçekler acıtır Selena.
Belkide ben gerçekleri acıttığı için kabullenmek istemiyordum.
Üzerimde eşofmanlarım. en özensiz ev halimle mutfağa ilerleyip bir kahve fincanı çıkardım. Kahvem hazır olunca kahve bardağımı elime alıp evin içindeki merdivenlere doğru ilerledim. Ne ara bu kadar içime kapanık oldum bilmiyorum sanırım birşeyler hakkında düşünmek için fazla zaman ayırıyordum kendime, pardon TÜM ZAMANIMI.
Üst kata çıkıp kilitli tuttuğum en köşedeki küçük odaya doğru ilerledim. Kapısına yaklaşmam bile derin bir çekmem için yetmişti. Anılar cenneti olarak nitelendiriyordum bu odayı çünkü her köşesi, tamamı bizimle ilgili şeylerle doluydu. Bana yaşattığı tüm şeylere rağmen birlikte aldığımız eşyalara, fotoğraflarımıza, bana aldığı hediyelere dokunmamıştım, kıyamamıştım ve onları zarar gelmeden Texas'tan New York'taki yeni evime getirip ayrı bir odaya yerleştirmiştim. Elimi kapı koluna yaklaştırdığımda açıp açmamak konusunda tereddütlüydüm. Çünkü hiçbir şey eskisi gibi değilse güzel anılar insanın içini o kadar kanatırdı.
Son kararım kapıyı açtım ve içeri girdim.
Gördüğüm manzara karşısında şaşkınlıktan dilimi yutabilirdim.
HEY?
İşte bunu kesinlikle beklemiyordum.?
Ben Justin ile ilgili anılarımızla karşılaşmayı umuyordum, karşımda onu bulmayı değil! Şaşkınlıktan elimdeki kahve bardağını yere düşürmüştüm ama bunu umursamayıp hiçbir şey diyemeden durup ona baktım. Oda benim yaptığım gibi durmuş beni izliyordu, ama benim aksime gülümsüyordu.
Şaşkınlığımı bastırmaya çalışarak ona doğru bir iki adım attım.
"Justin?"
Cevap vermedi. Gözleriyle beni baştan aşağı süzmesini sürdürüyordu.
Burayı nereden biliyordu? Buraya nasıl gelmişti? Ben Texas'tan taşınalı 1 yıl oluyordu ve evimi nereden bulmuştu? Hepsini geçtim evimin içinde böyle bir oda olduğunu nereden biliyordu ki? Bilse bile kapı kitliyken içeri girmeyi nasıl başarmıştı?
"Buraya nasıl geldin?"
"Hey! Bana cevap ver? Sen evimde böyle bir oda olduğunu nereden biliyorsun?"
Ben cevap vermesini beklerken o bana doğru bir kaç adım attı ve bir anda onun huzurlu kolları arasında buldum kendimi. Ona sarılırken gözyaşlarımı tutamamıştım. Aramızda biraz boy farkı vardı ama bunu hep sevmiştim. Sımsıkı sarılıp kokusunu içime çektim.
Anılar cennetim "anılar'dan" ibaret değildi şimdi. Gerçek cennetimin kolları arasındaydım. O ve gülümsemesi. Onun sıcaklığı, onun kokusu... Sanki tüm istediklerim onda toplanmıştı yada tek istediğim oydu. Kafamı omzundan kaldırıp tekrar yönelttim sorumu. Bana cevap vermeye devam etmezse çatlayacaktım.
"Justin lütfen bana cevap ver. Buraya nasıl geldin?"
Diliyle dudaklarını ıslattı.
"Sen kalbimin içindeyken yolunu bulmak inan hiç zor olmadı."
"Hey! Dur biraz, sen ağlıyor musun?"
Gülümsedim ve gözlerinin içine bakıp onun sonsuzluğunda kaybolmayı diledim.
Ellerini yanaklarıma götürdü, ve gözyaşlarımı sildi. Gözgözeydik ve ona baktıkça kızarıyordum.
"Sel."
Uzun zaman sonra ismimi onun dudaklarından, onun sesinden duymak hoşuma gitmişti. Bakışlarımı gözlerine sabitledim.
"Jus?"
Ellerini yanaklarımda gezdiriyordu ve nefesi tenime değiyordu.
"Kızarıyorsun." dedi sırıtarak.
"Evet..."
Ve o yanaklarımı okşamaya devam ettikçe daha ne kadar kızaracağımı bilmiyordum.
Yakınımdaydı, kalbinin tüm sıcaklığını üzerimde hissediyordum. Bende elimi onun yanağına götürdüm. Attığım tokatın izi hala oradaydı?
NE?
Şimdiye kadar geçmiş olması gerekmez miydi?
Anladı, bir şey dememe izin vermeden elimi alıp dudaklarına götürdü. Yavaşça elimi dudaklarından ayırıp dudaklarımı dudaklarına yaklaştırdım. Yumuşak ve ıslak dudaklarını dudaklarıma değiyordu.

Gözlerimi açıp kan ter içinde uzandığım yerden fırladım. Sağıma soluma baktım, kimse yoktu. Rüyanın etkisiyle yanımda, yakınımda, bir yerlerde onu aradım. Saate baktığımda gece yarısını gösteriyordu. Sahiden 5 saattir uyuyor olamazdım değil mi? Evet görünüşe göre uyuyormuşum. Parmaklarımı dudaklarıma götürdüm. Gördüklerimin hepsi bir rüyadan ibaretti... Bir rüya nasıl bu kadar gerçekçi olabilirdi ki? Üzerimde aynı pijamalarım vardı. Kendime gelmek maksatıyla mutfağa ilerleyip iki bardak dolusu su içtim. Ne yapsamda tüm gece uyuyamayacağımı biliyordum. Bu yüzden bir kahve yapıp tıpkı rüyamdaki gibi üst kata çıktım ve köşedeki odanın kapısına doğru ilerledim. Karanlıktı. Kapıyı açmamla gözlerim içerde onu aradı. Işığı açtım. Yoktu. Ama her tarafta ondan bir parça vardı. Ve ben herşeye rağmen bunları silip atmıyordum.
Hırkamın cebinden telefonumu çıkardım. Taylor'ı aramak istiyordum. Uyumamıştır diye umuyorum. Aramadan önce gelen dm mesajına baktım ve cevap verdim. Daha sonra Ig anasayfasında o ve sevgilisinin "harika" fotoğraflarıyla karşılaştım.
Bilerek mi yapıyorsunuz?
O başkalarının kollarında mutluluğu tekrar yakalamışken bense onunla ilgili şeyleri kendime hatırlatıyor, fotoğraflarımız bakıyordum?
APTALSIN SELENA.
SEN KOCAMAN BİR APTALSIN.

UNDERCOVER//jelenaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin