muutluluukk nurayozgecacar
Bu bölüm size ithaf olsun kızlar 💜
~Ben şimdi bir yabancı gibi gülümseyen
Tanımadığın bir ülke gibi
İçinde yaşamadığın bir zaman gibi
Tam kendisi gibi mutluluğun
Beni bekliyorsun
Ve onu bekliyorsun beni beklerken.Edip Cansever
~
Neredeyse göğsüne sabitlediğim başımı bir hışımla doğrulttum. Gözleri bir an önce her şeyi anlatıp, sığınmak ister gibi bakıyordu. Yüzünün benim yüzümden düştüğünü düşünmek bile beni allak bullak ederken şimdi böyle bir nedenden dolayı bu hale gelmesi canımı acıtmıştı.
"Ne demek aramızda bir şey olduğunu düşünüyor? Ne gibi yani? Kafayı mı yemiş bu kadın Karan!"
Gözlerim dolmuştu, şehrin ışıkları yüzüme vuruyordu ve ne yazık ki kendimi gizlemiyordum.
Yine bir şeyler söylemeyi isteyen fakat bir türlü o gücü kendide bulamayan bakışı...
Dağılıyorum, yalvarırım yapma..."Karan lütfen, söyle hadi"
Yüzümü ellerinin arasına aldı, şimdi öyle güzel bakıyordu ki. O bana her baktığında benim kalbim büyüyor, bahar geliyor... Yaşama dair her şey yeniden anlam kazanıyor, kokular değişiyor, insanlar değişiyor. Ben değişiyorum, o değişiyor. Kendimi keşfediyorum. Kendimi ve içimdeki binlerce Lâl'i.
Yanağımda olan elini dudağımda gezdiriyor. Ne yani, öpecek mi?
Kalbimin sesini susturamıyorum, ne yapmaya çalıştığını bir türlü anlayamıyorum. İstemsizce kapattığım gözlerimi açma zamanım geldi, fakat bakmaya utanıyorum."Üzülme hiç, dudaklarına tebessüm etmek çok yakışıyor. Hep gülsen, olmaz mı?"
Hayatımın en güzel anlarından birinin içindeyim şuan, hayır en güzeli! Fakat her daim soluğumda hissettiğim mantığımı elde tutmaya yeminli, o lanet tarafım, Seray'ın tam olarak ne dediğini ve aralarında ne geçtiğini öğrenmem gerektiği söylüyor.
"Söyle hadi, ne dedi?"
Sanırım kalbimin bir yerine kilitleyip şaklayacağım bir anı mahvettim. Fakat ötesinin olamayacağını biliyorum. Fazlası, ikimizide yaralar.
"Senden uzak durmamı istiyor, başka bir şey sorma olur mu?"
Başımı peki anlamında salladım, ona daha fazlasını sormayacaktım. Ama Seray'a sorabilirdim. Karan'ın biraz yalnız kalmaya, benimde gerçeğe ihtiyacım vardı. Zaten böyle bir durumda ona iyi gelemezdim.
"Saat 3 olmuş, beni eve bırakabilir misin? Sende uyu biraz. İstediğinde gelebilirsin, ya da çağırırsın. Ben senin her zaman yanındayım"
~
Karan beni bıraktıktan sonra duraktan bir taksi çağırıp Seray'ın evinin önüne gittim.
Daha önce hiç içeri girmemiştim, fakat şimdi girmek zorundaydım. Derdinin ne olduğu öğrenecek ve onu böyle bir şeyin olmadığına ikna edecektim. Benim yüzümden Karan'dan vazgeçemezdi.Saat 3'e geliyordu ve küfürle kovalanma ihtimalimden korkuyordum.
"Lâl! Ne işin var senin burada?"
Berbat görünüyordu, bitkin ve oldukça yorgun. Karşımdaki kadının Seray Kandemir olduğuna inanmak zordu. Sanırım durum sandığımdan daha ciddiydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lâl ve Karan
Ficción GeneralAşk için delirecek kaç kadın kaldı ki bu dünyada? İtiraf vakti! Hep minicikte olsa bir umut taşıdım içimde... Peki şimdi ne olacak? Umudumunda, benimde sonum değil mi yarın akşam? Kendimden bile iyi tanıdığım adam yarın sevdiği kadınla nişanlanacak...