Kapağın Altında

779 32 44
                                    

Sabah kalktığımda kahvaltıya indim yemeğimi yerken birden bir mektup geldi Hagrid dendi

  Sevgili Harry bu öğleden sonra kulubeme gelir misin?

    -Hagrid

Öğleden sonra Hagrid in kulubesine gittim, kapıyı çaldım. Karşımda kocaman bir pasaklı Hagrid belirdi.

-Harry! Mektubumu almışsın gel içeri.

İçeri girdim Hagrid koltuğu işaret etti, oturdum.

-Hagrid. Sana bir şey soracağım buraya gelmemim sebebi o 3 başlı köpek olmasın?

-Ne? Dur bir dakika sen Fluffy i nerden biliyorsun?

-Hermione yle berabaer yanlışlıkla gördük.

-Eh aslında Fluffy iyi köpektir. Her canavarın sakinleşmesi için bir şey yapılması gerekir, mesela Fluffy biraz müzik çalınca uykuya dalar. Bunu söylememeliydim! Sanırım bunu Çatlak Kazan da birine daha söylemiştim.

-Ne!? Kim? Kime söyledin Hagrid bu önemli bir şey ya o kişi o kapağın altından girmişse!

-Biliyorum Harry ama o sırada sarhoşdum. Herneyse fazla şey biliyorsun Harry. Gidebilirsin.

Dışarı çıktım, cebimde tuttuğum Albus Dumbledore kartına baktım.

    Albus Dumbledore büyük büyücü Grindelwald u yenmiştir. Ayrıca Felsefe Taşı nı bulan Nicolas Flamel in arkadaşıdır.

Nicolas Flamel, Felsefe Taşı, şimdi herşey anlaşılıyor. Hagrid beni aldığında Gringotts da bir kasadan kese almıştı, ve o kesenin içindeki Felsefe Taşı ydı. Hagrid e önemli bir görev verilmişti, bana öyle söylemişti. O kapağın altında korunan bir Felsefe Taşı var! Hemen geri döndüm kapıyı çaldım.

-Harry sana gitmeni söylemiştim.

-Felsefe Taşı nı biliyorum Hagrid.

Dedim ve gittim. Arkamda şaşkın bir Hagrid vardı.

Hermione

Harry birden beni kenara çekti ve konuşmaya başladı.

-Hermione! O kapağın altındaki şey Felsefe Taşı!

-Ne? Nerden biliyorsun?

-Hagrid beni alırken kendisine önemli bir görev verildiğini söylemişti, ve Gringotts dan bir kese almıştı. Bende olan Albus Dumbledore kartına baktım orada Albus Dumbledore un Nicolas Flamel in arkadaşı olduğunu söylüyor, Nicolas Flamel Felsefe Taşı nı bulduysa o zaman kapağın altındaki şey Felsefe Taşı dır! Hagrid bana 3 başlı köpeğin yani Fluffy nin müzikle uyuduğunu söylemişti ve bunu başka birine daha söylediğini söylemişti. Hadi Hermione o adam Felsefe Taşı nı almadan onu durdurmalıyız!

Bunları bildiğine şaşırmıştım ama onu takip ettim. Kapıyı açtık içeri girdiğimizde orada bir org çalıyordu.

-Olamaz çoktan gelmiş!

Kapağın altına girdik  ve birden bire bir bitkinin üstüne düştük. Bitki bizi sarmalıyordu.

-Harry bu Şeytan Kapanı! Sakın hareket etme yoksa daha çabuk sarmalar.

Dediğimi yaptı ve ikimiz birden oradan çıktık, bir salona geldik burada anahtarlar uçuşuyordu ve bir süpürge vardı karşıdaysa oda.

-Alahomora!

Dedim ama nafile. Sonra Harry süpürgeye bindi, ve havalandı bir anahtar yakaladı sonra aşağı indi.

-Bu olmalı. En eskisi bu.

Dedi ve kapıyı açtı, içeri girdik burada şişeler vardı ve şişelerin içinde de bir sıvı :iksir. Bir not gördüm elime aldım ve okumaya başladım.

-' Önünde tehlike var, arkandaysa güven,
   Yardımcı olur sana ikisi içimizden,
   Yolunda ilerletir 7 şişeden biri,
   Bulabilirsen eğer şimdi doğru iksiri,
   Birimiz geri yollar, dönersin tıpış tıpış,
   İkimiz sap şaraptır, ısırgandan yapılmış,
   Üçümüz zehirlidir, hiç çekinmez can alır,
   Ondan tek yudum içen hemen yığılır kalır,
   Seçimini yap şimdi, ver bakalım bir karar,
   Kalmak istemiyorsan burada sonsuza kadar,
   4 ipucu verelim kolaylık olsun diye,
   Bu da bizlerden sana çok güzel bir hediye:
   Birincisi: Kendini boyuna gizler zehir,
   Isırgan şarabının sol yanına çekilir;
   İkincisi: Başkadır uçlardaki şişeler,
   İçme onları ölmek istemiyorsan eğer;
  Üçüncüsü: Boyları değişiktir hepsinin,
  Bir zararı dokunmaz cücesinin, devinin;
Dördüncüsü: Hem sağdan, hem soldan ikincisi,
Başka başka boydadır, ama aynıdır cinsi.'

Harry birden

-Buldum! Lumos!

Dedi ve asasını şişelerin üstünde gezdirdi birinde durdu.

-Bu olmalı.

-Nereden biliyorsun?

-Birisi bunu içmiş ağız izi gözüküyor.

Baktım gerçektende gözüküyordu. İkimizde içtik ve devam ettik kapıdan girdiğimizde kocaman bir satranç tahtasıyla karşılaşdık. Harry,

-Hermione sen kale ol bende vezir olacağım.

Dedi.

(Arkadaşlar burayı geçeceğim)

-Hayır Hermione gerisine ben devam etmeliyim.

Dedi. Onu burada bırakamazdım ama evet o gitmeliydi. Boynuna atıldım ona bir şey olmasını istemiyordum.

-Ah Harry! Lütfen sağ dön (*Sağa döner* asdsafdda) seni kaybetmek istemiyorum.

Dedim bunları söylerken sanki bütün içimi boşaltıyorum gibi hissetim. Ondan ayrıldım ve çıkmaya başladım.

Harry

İlerliyordum ve o sırada bir baktım bir adam Kelid Aynası nın önünde duruyor arkasına döndüğünde onun Quirrell olduğunu anladım.

-Potter!

Dedi ve yukardan ipler beni sarmaladı. Havada asılı kaldım. Quirrell aynaya bakmaya devam etti.

-Taş elimde ve efendime teslim ediyorum ama taş nerede?

-Çocuğu ķullan.

Dedi soğuk ve ürkütücü bir ses. İpler beni bıraktı.

-Potter gel buraya!

Yanına gittim. Kelid Aynası na baktım. Ve birden aynada cebimden bir taş çıktı Felsefe Taşı. Elimi yavaşça cebime götürdüm. Bir şey vardı.

-Potter ne görüyorsun?

-Kendimi görüyorum. Annemle babamla.

Yine o tiz ses.

-Yalan söylüyor. Bırak onla ben konuşayım.

Dedi. Quirrell başındaki sarığı çıkardı.

-Hıı ensesinden kafa çıktı.

Dedim ve koşmaya başladım. Ensesindeki kafa,

-Kaçma lan!

Dedi ve önüm alev aldı.

-Allah belanı, iki yüzlü piç!

-Hehe.

(Bunu yazmasam içimde kalacaktı)

Quirrell birden üstüme atladı. Ellerimi koluna değdirdiğimde kolu yanmaya başladı. Sonra elimi yüzüne doğru bastırdım, ondan sonraki herşey Dumbledore ve karanlık tı...

Arkadaşlar uzun ve güzel bir bölüm oldu orada Tayfun Yılmaz dan alıntı yaptım. Yazmasaydım içimde kalacaktı.

Harry Potter ve Alternatif Hayat [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin