Deftere yazmayı bitirdikten sonra yanıma yattı. Kollarımı sıkıca beline dolarken, aşık olduğum gamzelerini göstere göstere kıkırdadı.
Tek elimi gri saçlarının arasına atıp, yüzünü yüzüme yaklaştırdım. Tekrar kıkırdayıp, burnuma dokundu. Dudaklarımı önce çenesine, en son ise dudaklarına bastırdığımda, yandan gelen ağlama sesi ayrılmamıza neden oldu.
O küçük şeytan yine zamanı bulmuştu. Aynı anda ayağa kalktık. Bize bakarak gülümsüyordu, Riri Hood.
O an her zaman olduğu gibi sinirimi unutup, Lilac'ın onu kucağına alışını izledim.
Ve şükrettim.
Her şey için Tanrı'ya şükrettim.
Natalie Lilac Hood ve Riri Hood, hayatımda ne pahasına kazandığımı anlamadığım hediyelerdiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
March~Hood
FanfictionVe o an uzay boşluğunda bir yerlerdeydim. Dudaklarını geri çektiğinde, yer çekimi tekrar kanun oldu. Ve ben düştüm ama tutmak için orada değildin.