15-) Söz

38 12 0
                                    

Tim yerinden fırladı. Herkes uyanmış Tim ve Alyss'a bakıyordu. Tim konuşmaya başladı:

-Sana gelmemeni söyledim! Üstelik bana söz verdin!

-Sana söz vermedim ayrıca ben olmasaydım ölüyordun dik kafalı!

-Öyle mi! Hiçte bile! Gayet iyi idare ediyordum!

-Ya ne demezsin. Bir bebek gibi darbeden korunmaya çalışıyordun!

-Hayır çalışmıyordum! Ayrıca konu bu değil! Buraya gelmemeliydin! Söz vermiştin! 

-Hafızanı tazele istersen söz falan vermedim!

-Bir kere olsun beni dinlemeliydin! Aptal ve havalı prenseslerden hiç bir farkın yok! Burada olmak için bir sebebin yok!

Burdan sonra derin bir sessizlik çöktü. Alyss kırılmış gibi görünüyordu. Tim bu sefer fazla sert davranmıştı. Alyss birkaç kelime söyleyebildi:

-Ben öyle değilim...

Üzüldüğü her halinden belli oluyordu. Tim çok pişman olmuştu. Alyss yarasası Angel'ın yanına gibi ve kafasını Angel'ın göğsüne bastırdı. Sert biriydi fakat Tim'in sert çıkışı gerçekten ona bile fazla gelmişti. Alyss ses çıkarmıyordu fakat Tim onun ağladığına emindi. Tam Özür dilemeye gidecekti ki Bir el omzunu kavradı ve Tim tam o elin sahibine doğru döndüğünde elin sahibinin diğer elinden yüzüne doğru gelen sert bir yumruk yedi. Geri doğru sendeledi ve tam Düşecekken Alastair onu tuttu ve sırtına aldı. Yumruğun sahibi Samueldi. O da Drabası Noseidah'ın sırtına binmişti ve Tim gibi çok sinirli gözüküyordu. Samuel bağırarak:

-Bunu yapmamalıydın, sana krallardan iyi davrandık fakat sen hiç utanmadan herşeyi paramparça ediyorsun! Diye bağırdı.

Tim:

-Bu seni ilgilendirmez! Diye bağırdı.

- Öyle mi! Senin yerinde olsam bundan emin olmazdım! Garden al!

Tim kılıcını çekti ve Alastair sırtından indi, inerken:

-Alastair sen Noseidah'ı al dedi.

Bunun üstüne Samuel de Draba'sından indi ve kılıcını çekti. Tam savaşacaklardı ki Tim kafasına sert bir darbe yedi. -Ki bu onu daha da çok kızdırdı.- Samuel'in etrafı ise topraktan duvarlarla çevrildi. Tim kafasına vuranın Calvin olduğunu gördü. Hiddetle:

-Çekil önümden! Dedi.

Calvin

-Sakin ol evlat. Dedi.

-Sakin mi? Yıkıl önümden seni tüylü beyinsiz yaratık! Dedi.

-Öyle mi? Çekilmezsem ne yaparsın? Oo yoksa bana saldırır mısın? Görmeyi çok isterim.

Tim hızla Calvin 'e saldırıya geçti. Tam kılıcı Calvin'e saplayacaktı ki Calvin'in kuyruğu kırbaç gibi eline indi ve şiddetli bir acıyla kılıcı elinden düştü. Calvin kuyruğu ile bir kere daha saldırıya geçti ki Tim kuyruğu tuttu kendine doğru çekip salladı ve Calvin'in sendelemesini başardı. Kılıcı yerden aldı ve Calvin'e tam kılıcı saplayacaktı ki Calvin bir yumruğu Tim'in boynuna geçirdi ve Tim'in nefesi kesildi ve etraf karardı.

Tim uyandığında Alyss başında bekliyordu. Bir çadırın içindelerdi.  Tim hemen:

-Alyss özür dilerim. Diyebildi.

-Bende üzgünüm Tim. Samuel biraz fazla korumacıdır. 

-Haklıydı. Sana söyleyemem gereken sert sözler söyledim. Kırıcı sözler. Üzgünüm.

-Vay canına gün geçtikçe dik kafalılığın azalıyor.

Tim ve Alyss sırıttı. Ortamın yumuşaması güzeldi. Alyss tam birşey söyleyecekken Michael kapının başında belirdi. Yanına oturup konuşmaya başladı:

-Tim üzgünüm.  Sizi bayıltmaktan başka çaremiz yoktu. Yoksa birbirinizi öldürecektiniz.

-Asıl ben özür dilerim dostum. Bir Anlık kontrolü kaybettim.

-Heh bende o duyguyu bilirim.

Bunun ardından ikiside sırıtmaya başladı. Bir süre sırıttıktan sonra Tim:

-Çok değişik dostum. Burada çok zaman geçirdik. Ailemiz kim bilir bizi ne kadar merak etmişlerdir.

-Merak etme dostum ilk fırsatta geri döneceğiz. Ah neredeyse unutuyordum. Ailelerimize mektup yazdım ve Flin ile saraya gönderdim. Flin geri geldi ve mektubun iletildiğini söyledi.

-Ne nasıl? Ah boşver. Çok teşekkür ederim dostum. Minnettarım. Bir saniye ne kadar zaman geçti? Ne kadar süre sonra Crane'lerin kışlasına ulaşacağız?

-2 gün geçti. Yarın ulaşmış olacağız. Sende 1 2 saate yataktan kalkabilirsin. Burada tıp gerçekten çok ilerde değil mi? Çok güzel birşey.

-Kesinlikle katılıyorum.

-Neyse fazla uzatmayayım. Seni görmek isteyen biri var.

Tim soru soramadan Michael kapıdan çıktı ve içeri Samuel girdi. Samuel Tim'in yanına oturdu ve konuşmaya başladı:

-Üzgünüm Tim. Ben biraz fazla kaçırmış olabilirim.

-Önemli değil Samuel. Bende özür dilerim.

Samuel bir süre oturduktan sonra çıktı ve 1 2 saat sonra Alyss içeri girdi ve konuşmaya başladı:

-Haydi kalk Tim yola çıkıyoruz. Dedi.

Tim çadırdan çıktı ve Alastair'in sırtına bindi. Alastair'in hemen konuşmaya başladı:

-Üzgünüm Tim. Noseidah ile savaşıyordum sana yardım edemedim. Çok Üzgünüm.

-Önemli değil Alastair. Sen yapabileceğini yaptın.

Calvin Flin ve Prix hariç herkez Drabalara bindi ve az kalan yollarına devam etmek için havalandılar.




 

Yerüstlü (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin